31 Aralık 2008 Çarşamba

DÜN GÜZEL GEÇTİ

Dün güzel geçti sakin ve huzurlu.Televizyonda seyrettiğimiz şeylerin hiç birisi güzel değildi önceden yapılan çekimler her gün görmeye alıştığımız için sıradanlaşan görüntülerartık hoş gelmiyor.Bu sene oğluşum kendi özgürlüğünü ilan edip gelmedi arkadaşları ile kutlayacaktı.Henüz uyuyordur.Canım ya ne kadar büyüdü...
Dün tombalada en çok Gamze ile Osman tombala yaptılar ben sadece bir kere yaptım .Biz iki kişi bile olsak tombala oynarım.Bu sene onlar için şanslı geçeceğe benziyor.
Saat 1gibi yattım dün çok soğuktu soğuğa dayanamadım kitap okudumçok güzel bir kitaba başladım Buket Uzunerin İstanbullular kitabını okuyorum çok hoş zaten Buketi severim vesselam...Bizim kıymetini bilmeyip hoyratça hırpaladığımız güzelim şehirde hala hayran oluna bilecek birşeyler bulup yerleşen yabancıları yurt dışına gidip tekrar dönenleri başka şehirden İstanbula gelmiş artık kendini İstanbullu hissedenleri anlatıyor.Bir çok birbirinin ucundan kıyısından yakalamış hayatlar...Onu okudum çok güzeldi bir ara uyumuşum ve yattım artık ...Sabah 8 de uyandım uzun kocaman bir huzur sesizliği işte en çok sevdiğim şey ...
Doya doya içime sindirdim .Bu bana huzur veriyor ve kafamı boşaltmam için yardımcı oluyor.Bu saatler huzur saatlerim diyorum ve kana kana içiyorum.
Artık yavaş yavaş yalnız kalmaya alışmalıyız.Çocuklar yuvadan uçup gidince bizde edi büdü başbaşa kutlarız .Olsun yine yapacak birşeyler buluruz.Ankara bu sene donuyor çok soğuk Allah fakir fukaraya yardım etsin.Soğuk taşlara geçti derdi anneannem şimdi ne olduğunu anlamış bulunuyorum.

MUTLU YILLAR BİZE

u



















Ho hoohoo yeni yıl geliyor.Ağacımı süsledim yemeklerimi hazırladım ve güzel bir geceyi ailemle geçireceğim.Hayatta ki en güzel mutluluk...Canlarım bu yıl bize sağlık ve mutluluk başarı bollluk ve bereket getirsin .Biraz sonra tombala oynarız bakalım busene tombalayı kim yapacak her sene en fazla tombala yapan dileklerine daha hızlı kavuşur ve şansı bol olur.
Bu sene yaşadığım içten dostluklar çocuğum yaşında olsada arkadaşım olan canlarım sizleri ne çok sevdim ve ne çok sevildiğimi hissettim.İşte bu yıldaki en büyük kazancım karşılıksız sevgilerim.Bana yüreğime neçok sevgi sığdırabileceğimi gösterdiniz.
Bu sene çevremdeki kalabalıklara olumsuzluklara her türlü neğatifliğe rağmen ben huzurlu ve diğin bir yıl geçirdim.Kendime dönmeyi öğrendiğim için dış etkenler beni sıyırıp geçti sanki televizyon ekranından izler miş gibi olaya dahil oldum .
Acı kayıplar yaşadım üzüldüm ancak bende iyiki vardılar ve hayatıma renk kattılar diyeceğim günler yaşadığım için mutlulukla arkalarından baktığım güzel insanlar olarak hatırlayacağım...
Vefasızlıklar gördüm hiç ummadığım kişilerden kişisel hırslarının yok ettiği ilişkiler yaşadım .Kıskançlığın ne boyuta varabileceğini neleri önüne katıp yok edebileceğini gördüm...
Sevinçler yaşadım gurulandım canım çocuklarımla bu sene bir kez daha gurur duydum.
Mutlu günlerim oldu hatırlayacak doyası güzel anlarım oldu...
Eeee daha ne istiyorsun ...Bak ne çok şükredecek şeyin varAllahıma binlerce şükürler olsun bana verdiklerine ve vereceklerine .
Bu yıl bütün sevdiklerime iyilikler diliyorum .Hepimizin yolu aydınlık ve açık olsun.

29 Aralık 2008 Pazartesi

YENİ YILA BİR KALA

Yeni yıla bir gün kaldı.Şöyle bir yılın hesabını yaptığım zaman ne çok şeyi başardığımı görüyorum.Kendimi ne çok aştım ve ne çok içimde yolculuk yaptım.Küçük görünen ancak büyük sıkıntı veren ne çok olayı çözümledim.Alerjilerimden tutunda fobilerime kadar ne çok şeyi aştım.Geçmişi geçmişte yaşayıp bırakmayı öğrendim .Hayata ne yaparsanız yapın ne geçmişe takılıp kalın nede geçmişte yaşanmış şeyleri ve onlardan aldığınız dersleri yok sayın.
Bu sene güzel geçti vesselam...artık kendim için ne yapabilirim diye düşünmekten ziyade ne yapacağımı nasıl isteyeceğimi biliyorum .Hayat bana artık istediğim şekilde baktığım şeyleri gönderiyor.
Hayatımda kemikleşmiş ne çok kural ve engeli yıkıp geçtim.Artık daha pozitif bakıyorum hayata ve kendime ve çevremdekilere iyi şeyler çekiyorum .Bütün iyiliklerve güzellikleri diliyorum.Oğluma okula giderken oğlum iyi gün gör inşallah diyorum kızdığım da sevindiğimdede aynı kelimeleri kullanıyorum.Çok kızıp sinirlendiğimde beddua ederdim bazen ağazımdan kaçıyor iptal ediyorum.Sabah akşam günlük şükürlerimi yapıyorum ne çok şükredecek şeyim var deyip onada şükrediyorum.Yeni sitede okuma aşamasındayım çok güzel şeyler var yakında aktif hale geçerim.İnsanları seviyorum ve onlarsız olmaz diyorum
Yeni yıldan herkes için sağlık ,mutlulluk, bolluk bereket ve huzur istiyorum.Kendim içinde bunlarla birlikte kocaman aile olmayı ve bütün sevdiklerimle iyi günlerde birlikte olmayı diliyorum.

27 Aralık 2008 Cumartesi

BUGÜN YİNE KAR VAR

Bü gün sabah gözlerimizi karala açtık yavaş ve inceden bir kar yağıyor.Sanki çok severmişim gibi sevinçle uyandım artık kışı sevmeye mi başladım ne?Sıcacık bir evde herşeyin varken sevmek kolay oluyor tabii...Çok şükür bu sene herhalde kara doyacağız.
Bu yazdıklarımı okumak her zaman hoşuma gitmiştir .Şöyle bir zaman sonra insanın nekadar değişim kaydettiğini gösteriyor bazı takıntılarını görmesine yardım ediyor.Ben EFT yaparken yazdıklarımdan çok faydalanıyorum.Dün kendime triko kumaşatan bir kazak kestim ve bugün dikeceğim sıradan olmaktan hiç hoşlanmam ben mutlaka kendime özgü bir ayrıcalığı olur diktiklerimin.Kuzumun deri montu çok hoş oldu .Böyle diktiğim şeyler güzel olunca daha çok dikmek geliyor içimden.
Bu günki karı görünce aklıma geçmişten bir doğum günüm geldi.Annem her zamanki gibi butür şeylerde pek başarılı değildi.Ben doğum günlerimde babam tarafından şımartılmaya alışmış biri olarak hayal kırıklığı içinde iyice umudumu kesmişken canım babam gece denecek bir saate Osman Nuriye yayan gidip bana pasta alamış ve yine vasıta bulamadığı için yayan yürüyerek eve donmuş vaziyette gelmiş beni çoooooooooook mutlu etmişti .Şimdi karı görünce babacığımın yüzündeki sıcacık gülümsemeyi hatırladım .Benim mutluluğum ve sevincim ona bütün yorgunluğunu unutturmuştu.Benim babam çok özel bir insandır.Canım babam iyki varsın ve benim babamsın ...

26 Aralık 2008 Cuma

yİNE BİR YIL DAHA OLGUN LAŞTIM

Olğunlukla alakası yok düpe düz yaşlandın mı diyeceksiniz?Yok geçekten bu sene kendimi çok aşmış buluyorum.Şöyle bir geçmişle bu günü karşılaştırıyorum bu sene nihayet kendim gibi konuşup kendim gibi yaşıyorum .Kırmak istediğimi hiç çekinmeden lafımı söylüyorum ve ne düşündüğünü önemsemiyorum.Sevdiklerime sevgimi haykırıyorum iliklerine kadar sevdiğimi hissediyorlar.Koskoca 45 yıl ve nihayet kendini bulmuş bir insan ...Bazılarına yuh yeni mi aklın başına geldi gibi gele bilir ama ya hiç gelmeseydi kendini bilmez halde göçüp gitseydim?
Koskoca 45 yıl ne çok şeyi içine sığdırdığım ...En güzelleride iki tane çok güzel ve özel evlat yetiştirmiş olmam.Canlarım sizi çok seviyorum iyiki varsınız ve benim çocuklarımsınız.Şöyle geri dönüp baktığımda Ne kadar güçlü bir insanmışım ne çok lüzümlu lüzumsuz şeye katlanmışım.Neçok kimse benim hayatımın içine etmeye teşebüs etmiş ne güzel manevralarla atlatmışım.
Dün enteresan bir doğum günü geçirdim.Eltim ve oğlu geldiler sabah sabah hiç çekilmiyorlar.Kasım kasım kasılıp benide kastılar ne başlangıç ama ...Habire kime nasıl laf sokarızda karşımızdakinden daha üstün oluruz çabası içindeler.bir insan sürekli bu mod da nasıl gezerde hiç yorulmaz anlamış değilim.Neyse kahvaltıda rejim muhabettiyle lokmalar boğazımıza dizildikten sonra biraz sohbet ve kahveler içilip fallar bakıldı.Allahtan fazla kalmadılar gittiler .Akşam 7 arabası ile İstanbula döndüler.Ayyy ne çok üzüldüüm .Onlar benden memnun bende onu öyle kabul etmiş ayrıldık.
Annemlere gittik ve kızkardeşimle karşılıklı birbirimizi kutladık .Bi kimizde aynı gün doğduğumuz için ...aramızda 11 yaş var bazen iyiki var dediğim bazen yolmak istediğim ancak çok sevdiğim canım kardeşim.İyiki varsın senide çok seviyorum .Sende kendin olduğun zaman süpersin.Dilerim bu sene ikimiz içinde dileklerimizin gerçekleştiği bir yıl olur.Ben yiğen istiyorum.
Yenğemin gelmesiyle şenlik başladı bizi güldürdü eğlendik hem yorucu hemde güzel bir gün geçirdik .Akşam babam geldi ve yine güzel bir yemek ve psatamızı kestik ellerine sağlık kuzum pasta süper olmuştu .Kendini aşmışsın ...Canım kuzularım ya oğluşumda bize benim ençok sevdiğim gülü lokumlardan almıştı .Neşe içinde güzel bir akşam geçirdik ve evlerimize döndük.
Eşimde doğum günümü kutladı ve Gamze ile günün üstünden geçip neler yaptığımıza şöyle bir baktık.
Bu sabah kalkmış bunları yazarken face booktan doğum günümü kutlayan sevdiklerime teşekür ettim.Ben gerçekten çok şanslı bir insanım seviyorum ve seviliyorum binlerce şükürler olsun.Bu arada şükür listem git gide uzuyor ne mutlu bana .
Bu sene bana kendimle barışmayı ve benim gerçekten değerli olduğumu kendimi seversem hayata daha güzü bakabileceğimi gösterdi.Hayatıma huzur ve dinginlik getirdi.
Bu yıldanda beklentilerimsağlık huzur bolluk ve bereket diliyorumve suyu akışına bırakıyorum.

24 Aralık 2008 Çarşamba

DÜN İLK KAR YÜRÜŞÜMÜZÜ YAPTIK

Dün Gamze'ilk kar yürüyüşümüzü yaptık.Tıpkı gilmor girls teki gibi bizde çıktık alış veriş ve eve dönüş .Kuzum bana yıl başı çiçegi aldı .Buda benim yıllardır yaptığım bir şeydi içimize işlemiş artık ritiellerimiz çoğaldı.Çocuklarım bile bazı şeylere dikkat ediyor ben yapmasamda onlar yapıyor.
Ben hersene yıl başını özenle kutlarım .Yeni yıla özenli ve eğlenerek girerim.Küçük bir çam ağacım var plastik ama gerçeğine zaten kıyamazdım.Her sene onu süsler ve hersene ona yeni süsler alırım.bir zaman durur ve sonunda kaldırırım.Bu sene ağacıma dileklerimi yazacağım küçük kartlarda koyacağım.
Hayat bazen insana ne çok şey veriyor ve bizlerde ona şükürlerimizi ne kadar az yapıyoruz.Ben sabah akşam rutine bağladığımdan beri ne çok şükredecek şeyim varmış diye düşünüp mutlu olmaya başladım .Hayat bana ne çok şey vermiş ne güzel insanlarım var benim .Bazılarını bu sene kaybetmiş olsamda iyiki varlardı ve onlarla güzel anlar yaşadık.Çok şükür çok şükür...
Bu gelecek yıldan sağlık ,sıhhat ,huzur ,bolluk ve bereket,iyilikler bekliyorum .Benim hayrıma olmayan insanlar ve olaylar hayatımdan kendiliklerinden çıkıp gidiyor ve ben artık onlarla uğraşmıyorum .Sakin huzurlu ve ne istediğini bilen insanlarla beraber oluyorum ve kendimi iyi hissediyorum.

22 Aralık 2008 Pazartesi

Bu gün sıradan bir güne bereketle uyandım .Dışarda yağmur yağıyorve hava çok güzel yumuşacık.
Hayat bazen bize çok garip oyunlar oynuyor bizlerin uyanık olup oyuna gelmemesi gerekmekte şimdi de özür kampanyası başladı .Dünyadan özür dilemesi gereken okadar çok millet varken yapmadığımız birşey için bizim özür dilememiz bekleniyor.Bizler Türk insanı LÜTFEN gözlerinizi açın ve artık uyanın ...Yıllarca bizleri uyutmak için ellerinden geleni yaptılar .Okuduk ama cahil bırakıldık okuyan cahillerimiz çoğaldı.Eskiden bizdik şimdi bireyseliz.Hayatı ben merkezli olarak yaşamaya başladık.Biz olarak yıkamadıklarını ben olarak yok etmeye çalışıyorlar.Bize bizden başka dost yok silkelenip kendimize gelme zamanı.Çaresizliklerin içinden çareler üreten ve yoktanvar olmasını bilen millet yok olmadan artık varlığının kıymetini bil .

21 Aralık 2008 Pazar

GÜNAYDINNNNNNNNNNN

Bir kaç gündür çok huzurlu ve sesiz bir ortamda yaşıyorum kafamın içi biraz olsun boşaldı.Kayınvalidem kardeşine gitti .Ev bir sesiz sormayın gitsin .Ben bu sesizliğin tadını çıkarıyorumdışarı çıkmayı bile canım istemedi.
Dün Ankara'da yağmur yağıyordu sindire sindire yavaştan kendi halinde havada sanki sıcaktı.Eskiden içimi kasvet basan hava bana pek bi hoş göründü.İçimde çözümlenmiş olaylardan sonra ortaya çıkan yeni durum ...Ben eskiden yağmuru severdim ve bana çocukluğumda yaşadığım yamurda iliklerine kadar ıslanmış ve eve gelip kurulandıktan sonra sıcak çorba içip güzel bir uyku çektiğim günleri hatırlatıyor .Sanki yaşanmışlıklarından yağmurla arınmış huzur bulmuş bir çocuk ...Uzun süredir bu hissi vermiyordu yağmur bana ancak artık içimdekileri uçurduktan sonra sanki yeniden aynı hisleri yaşıyorum.
Dün güzel ve huzurlu ailecek bir pazar kahvaltısı yaptık.Kahvaltı sohbet uzun süredir yapamadığımız şeylerdi .Biri mutlaka bir olay çıkarır veya bizi huzursuz edecek bir olay yaşatırdı...

19 Aralık 2008 Cuma

DÜN YİNE BAŞARAMADIK

Dün yine annemi bakıcı konusunda ikna etmeyi başaramadık.Okadar dil döktük okadar iş yaptık kadın okadar sıkı tutunmuşki koparmamızın imkanı olmadı .bütün yaptıklarımız uçup gitti.Sanki suya yazı yazdık.Birde yorgunluk ve stres cabası oldu .Bir insan nasıl olurda kendini en kötüye mahkum eder ve çevresinide bukadar üze bilir anlamakta güçlük çekiyorum.
Bu ara kendimle biraz iç konuşma yapma zamanım geldi ve taşarım yakında kendimi dinleyip içime kulak vermeliyim.Bu ara çok fala konuşuyorum fazla konuşunca iç sesimi duyamıyorum ve kendimi unutuyorum .Sakin ve huzurluyum aslında ama yinede kendime dönmeliyim.
Ben yine dikiş dikmeye başladım dolabımda bekçilik yapan bir kaban tarzı triko yu yakasındaki kürkleri çıkartarak giyilebilir hale getirdim ve çok hoş oldu.Artık hayatımda biriktirmekten vazgeçiyorum .Ben aldığım ve kullandığım bir çok şeyi daha sonra lazım ola bilir diye kaldırırdım . Artık bunları dğerlendire bileceksem değerlendiriyorum değerlendiremeyeceksem veriyorum.Hayatımda yer açmayı öğrendim ve hayat boşlukları mutlaka doldurur .
Bu aralar ACI ÇİKOLATA kitabını okudum çok güzeldi .Ben roman bile olsa kurgu bile yapılmış olsa insan hayatlarını okumayı çok seviyorum alınması gerken bir çok ders olabiliyor.En çok KURT SEYİD kitabını okuyunca etkilenmiş ve oradan kendime bir çok dersler çıkarmıştım.Babamı çok sevdiğimi ona anlatmaya o kitaptan sonra başlamıştım .şimdi babamla aramız süper...

14 Aralık 2008 Pazar

Yine sabah sabah erkenden kalktım .Kuzumu tipik Ankara soğunda okula yaolladım .Otobüsler bile sefere yeni çıkıyordu.Uzun tatilin ardından günlük yaşama dönüş ülkemizde zaman alacak.
Ekonomik krizin kapımızın içini talan ederken bizim gibi bir ülkeninin bu kadar uzun tatil yapması her halde siz dinlenin biz sizi biraz daha götürelim gibi bir şey...İnsanlarada şaşmamak elde değil hem kriz var diyorlar hemde tatiller alış verişler bu yoğurdun bolluğu nereden geliyor ...
Başkalarının derdi benimi gerdi .Ben artık uzun uzadıya kafama birşey takmıyorum .Dün asker yollamaya gidemedim.Boğazım kötü idi ve malum Ankara hatta polatlı daha soğuk olur.Helede aralık ayında ...Ben geçen seneye kadar Ankaranın soğundan nefert ederdim ancak artık herşeye şükretmeye başlayınca soğuğa bile şükrettiğimi fark ettim.Ben 26 aralıkta soğuk bir kış günü doğmuşum ve kışın çok soğuk bir günde evlendim ve Gamzemde kışın doğdu bu yüzden hep üşürüm ancak oluşumu isyan edip kavurucu sıcak ta ağustosta dünyaya getirdim.artık eskisi gibi soğuktan nefret etmiyorum .Elimde sıcacık çayımevimde korunaklı bir şekilde otururken bunları söylemek kolay ama hiç sevmemekten iyidir.
Düm bir sitede gördüğüm bir kişisel gelişim başlangıç çalışması yaptım ve çok güzel veriler elde ettim .En önemlisi artık ne istediğimi biliyor venasıl ulaşacağımı biliyor olmamdı .Hala aşmam gereken duvarlarım var ancak bir çoğunu yıkmış ve kiminide yok etmişim.Kendi huzur denizimde sakinliği yaşamaya başlamışım.Bu çalışmadan sonra bolluk ve bereket meditasyonu yaptım ve bu beni huzurlu hissettirdi.Sabah sakin huzurlu ve ne istediğini bilen bir ben olarak kalktım.

12 Aralık 2008 Cuma

EN BÜYÜK ASKER BİZİM ASKER

Nihayet normal yaşantımıza döndük hazır olda misafir beklemek yorucu oluyordu .Bayram sonu yorgunluktan kızmak istemesemde kızgınlıktan sonun da hastalanmış bulunuyorum.İki gündür boğaz ağrısı çekiyorum ve bildiğim bütün koca karı ilaçlarını yaptım süper sabah kalkıp kendimi yokladığımda hiç bir şeyim kalmamıştı .
Yarın canım Volkan'cığımı askere uğurlamak için Polatlıya gideceğiz .O İzmirden bizde buradan gidip onu uğurlayacağız .Canım ya daha dün dizlerimde uyuyan çocuk şimdi askere gidiyor .Neçok sevdik birbirimizi aramızda hiç mesafe olmadı ve hiç kırılmadık birbirimize .Ben eşimin kardeşlerinin çocuklarının hepsini çok sevdim onlarda beni sevdiler.Çocuklara verdiğiniz sevgi size aynen yansıyor bunu gördümve çok mutlu oldum.
Yarın elimde bayrak dilimde en büyük asker bizim asker gözümde tutamadığım yaşlarla onu uğulayacağım .
Biraz düşündüm hayatımdaki sevgilerin çeşitlerinide ben genelde rağmen sevgsi yaşarım .Ama bazı kişileri koşulsuz sevdiğimi fark ettim bunlar çok azda olsa koşulsuz sevginin varlığını bile hissetmek çok güzel bir duygu .
Çocuklarımı koşulsuz sevdim ve babamı koşulsuz seviyorum .Bu kadar az ancak rağmen sevgilerim hiçde azımsanamayacak kadar çok ...Eğer çünki sevgilerimde var bazı insanlarıda bu şekilde seviyorum yani herşekliyle sevmeyi seviyorum...
Ne çok acırım kendinden başka kimseyi sevmekten yoksun insanlara...
Bir düşünsenize sevdikçe çoğalıp artan vekarşılıklı oldukça beslenen güzelleşen sevgiden yoksun yaşayan insanlara kalabalıklar içinde ne çok yanlızlık çekerler.Çünki onlar aslında kendilerini bile yeterince sevmezler...

9 Aralık 2008 Salı

YORGUN VE GÜZEL BİR GÜN

Biz yine bayram klasiği haline gelenbir ana oğul tartışması ile bayrama başladık .Herşey güzel ve özenli bir şekilde hazırlanmış kahvaltı edecektik ki niye şunu yapmadınız niye ibadet etmediniz niyelerinin sonu hiç gelmedi ve bizi yordu .Bizde sanki o yok muş gibi kendi yapmak istediklerimizi yaptık bayram ruhunu yaşadık .Bu parazitin dışında bayram çok güzel ve yorucu geçti.dün annemlere gittik gelenlerle bayramlaştık et doğradık ve çok yorulduk .Annemlerde kahvaltı çok güzeldi sakin huzurlu ve hepimizi çok mutlu etti özellikle babamı .
Bayarmları gerçekten yeniden sevmeye başladım parazitleride temizlersem çızırtısız bir bayramlar geçireceğiz gibi geliyor.
İnsanlar bayramın ruhunu unutmuşlar .Ama sanki herkes yavaş yavaş hatırlamaya veya özlemeye başladı ve yeniden güzel bayramlar yaşayacağız.

7 Aralık 2008 Pazar

BU GÜN BAYRAM YİNE ERKEN KALKTIM BEN

Bu gün bayaram ben yine erken kalktım ve bayram ritüellerine başladım.Bizde bayram sabahı yahni kokusuyla uyanmak bayramlarda kavurma yapmak şekerbayramında su böreği ile kahvaltı yapmak ne tatlısı olursa olsun illaki şekerpare tatlısını aramak bayramın ritüelleri arasına girdi .Eve alınan şekeri bayramın son gününe bırakmamakne güzel bir aile olduk zaman içinde kendi kurallarımızı oluşturduk ve artık bayramlar bizi mutlu etmeye başladı.
Bu bayramın bize ülkemize ve tüm islam alemine hayır getirmesini diliyorum .Dünya barışının bir gün bile olsa iyi dilek ve niyetlere ihtiyacı var .Bu da biz insanlara bahşedilmiş bir nimetve değerlendirelim .

6 Aralık 2008 Cumartesi

DÜN DUT AĞACIMI KESTİLER.

Sabahları gözümü açıp şükürler ettiğim ve sanki kolarını git gide bana uzatığını gördüğüm kocaman dut ağacımı kestiler.Çok kızgındım ama mubarek günde kimseyle dalaşmadım ancak bir sürü beddua sıraladım.Uzun süredidir beddua ettiğimde hemen iptal ediyordum ancak dün iptalde etmedim .
Zaten bu aralar bir çok sevdiğimi kaybettim üzgündüm .Birde bu ağacı kestiler bir yerlerine battı sanki.Bu ağacın benim için önemi büyüktü alt tarafı ağaç değildi biz onunla baharda yeşillenir yazbaşı meyve verir sonbaharda yaprak döker ,kışında kup kuru kalırdık .Onun yeşermesi gibi bende kuruyup ümitlerimi yitirmeye başladığım sırada bir şeylerdeğişir ve ben yeniden yeşerirdim.ONU ÇOK ÖZLEYECEĞİM.
Bu gün sabah erkenden kalkıp arife ritüelimi yaptım abdest alıp dualarımı okudum ve dua ettim .Müttiş bir huzur vardı çevremde ve ne çok şeyim vardı şükredecek...Bizler çok şanslı insanlarız bize verilenlerden memnun olup şükrede bildiğimiz için ...Hayatın bizler için neler getireceğini bilemeyiz ancak umut edip bu günümüze şükrederek geleceğimizede zemin hazırlarız ve bu gün düşündüklerimizle geleceğimizi oluştururuz.
Kaybettiklerimin ardından şöyle bir baktımda bu dünyadan sadece götürebildikleri iyilikleri ve kötülükleri oldu .Bu dünyayı ne kendimize nede çevremize zorlaştırmanın bir anlamıyok.Birbirimizi sevip sayarak hayata iyi gözlerle bakarak ne çok şey başaracağımızı bana geçen sene söyleseler güler geçerdim .Ancak bu sene hiçde gülünecek birşey olmadığını ve ne çok şeyi aştığımı görüyorum .Ben insanların son nefeslerine kadar kendilerinden vazgeçmemelerinden yanayım.Bulunan bir çok teknik kendinden vazgeçmemiş insanların eseri.Mesela EFTplates gibi ...O insanlar kendilerinden vazgeçmiş olsalardı şimdiki hayatlarını yaşayamayacaklardı.Kendinizden vazgeçmeyinve herşeyden olumlu bir yan çıkarmaya çalışın .Herşeyde bir hayır var diyen adamın hikayesi aklıma geldi...
Padşahın biri yanında her zaman bir arkadşını taşırmış ve birbirlerini çok severlermişi.Arkadaş her ne olursa olsun bundada bir hayır var dermiş ...Bir gün padişah ve adamları ava gitmişler avda padişah ateş ederken küçük parmağını koparmış ve arkadaşı bunda da bir hayır var demiş yine .Padişah çok sinirlenmiş ve atın bunu zindana demiş ve adamı zindana attırmış .Bir süre sonra yine ava gittmiş ve bu sefer av sırasında yamyamlar bunları yakalmışlar.Kazanlar kurulup ateşler yanmış ve hepsini pişirmek için soymuşlar sıra padişaha gelince bide ne görsünler parmağı yok yamyamlar eksik uzuvlu insanı yemezlermiş uğursuzluk getireceğine inanırlarmış ve padişahı serbest bırakmışlar.Padişah üzgün arkadşının yanına gelmiş benim öfkem yüzünden boşuna zindanda yattın demiş .Adam olurmu padşahım parmağınız koptuğunda beni zindana atmamış olsaydınız ben o gün avda yanınızda olacaktım ve şimdiye ölmüş olacaktım .Herşeyde bir hayır var demiş...
Bende kendim için hayırları görebilmeyi diliyorum.

5 Aralık 2008 Cuma

BAYRAMLAR VE BEN

Ne bayramlar geldi geçti hayatımdam sanki dört mevsim gibi...Çocukluğumun bayramları sınırsız sevgi bolca verilen haşlıklar ve mütiş yorgunluk hissettiğim duygular.Biz çocukkken babam ailenin en küçüğü olduğu için bizde en küçük çocuk olduğumuzdan amca hala herkes bizi çok sever ve şımartırdı .Bol harçlık alır ve bir sürü şeker yerdik .Hatta birkeresinde şeker yemekten hastalanmıştım .Bir sürü akraba ziyareti yapıp eve ya uyumuş yada bitmiş vaziyette gelirdik.Ne güzeldi çocukluğumun bayramları eskiden oturduğumuz mahallede biz çocuklar ayrı gezerdik.Mahalle büyüklerimizin bizlere verdiklerine göre sırayla gezerdik.Şimdi bir çoğu rahmetli olmuştur .Dürdane teyzeyle başlardık o bize mendillerin içine badem şekeri koyup verirdi .Sonra Gülafer teyzeye inerdikve oda bize birlira haşlık koyduğu mendilleri verirdi.Sonra gittiğimiz bir kaç yede vardı ancak birşey vermedikleri için aklımda kalmamış isimleri öğleyi Saime teyzeye giderdik ve mükelef bir sofra bizi beklerdi oradanda çıkıp mahalede haylazlık yapardık.Biz o küçük sanayi mahallesinde ne çok değeri yaşayıp ne çok şey öğrendik...Haa unutmuşum bu teyzelere hanım derdik Gülaferhanım teyze gibi yoksa hemen zıgıtı yerdik.Herkes küçüğünden büyüyüne saygılı idik .Bizim mahalle bizi sokak bizim apartman bizim ev .Şimdi yazınca o günleri niçin özlediğimi daha iyi anlıyorum.Artık benimdiyorum bir çoguna tekilleştik.
Güzel çocuk bayramlarından sonra evlendim ve bayramlardan nefert etmeye başladım.Çünki ben ne kadar uğraşırsam uğraşayım sorunlar ve yapılan bayramın ruhuna aykırılıklar beni yordu bu geçen seneye kadar sürdü sanki bayram olmasa diye yalvarasım geldi.Geçen sene artık bize huzur vemeyen bizimle yaşamaya başladı ve eski zulumlerini artık yapamıyor.Bizde şimdi yeni ritüller yaratıyoruz kendimizceve yine çok güzel bayramlar geçiriyoruz.
Bu ara çok yorulmuş olmama rağmen huzurluyum .Hayatıma yaşamış olduğum bir çok güzel değişiklik var ve bu beni çok mutlu ediyor.Bir şeyleri artık çözmeye başladım evimde bolluk ve bereket var .Artık huzur var ve hepimizne yaptığımızın ve ne yapacağımızın farkındayız.

1 Aralık 2008 Pazartesi

Şu an kayıplarımın acısını sindirmeye çalışıyorum .Henüz yokluklarını daha hissedemedim .Hani arayıpta bulamadığınz andır asıl kaybetme anınız.
Birde yaşarken kaybettiklerimiz vardır ya ne yaparsanız yapın kaybetmişsinizdir.Artık geri dönüşünüz yoktur giden gitmiştir ...Bu günlerde böyle kayıplarda yaşadım elimden birşey gelmiyor sadece televizyon seyreder gibi seyrediyorum ...Bazen canım yanıyor ,bazen tutup sarsmak geliyor içimden ancak ne yaparsam yapayım sadece seyirci olabiliyorum .Buda bir kayıp belkide öldüğü gün ağlayamacağım bir kayıp .Çünki bütün acısını bu dünyada yaşatmış ve çekip gitmiş olacak bir kayıp olacak benim için.
Son bir yılım kendimi bulmak ve tanımakla geçti.Bu yolda büyük aşamalarda kaydettim.İçimdeki küçücük savunmasız kalmış ,ihmal edilmiş,korkmuş ürkek beni bulup onu büyütme çabalarımla geçti.Bu çok kolay olmayan ancak sonuçları çok iyi olan bir yol oldu benim için .Kendimle uğraşımda sonderece katı ve gerçekçi oldum .Bazen kendimi hırpaladım bile ...içimde çocukluğumda anlam veremediğim olaylar şekillendi .Kimi zaman hayal kırıklıklarım , kimi zaman hüzünlerim , kimi zamanda ne kadar yalnız olduğum su yüzüne çıktı .Ancak hiç yılmadan çalıştım henüz çocukluğumu bitiremedim .Bazen isyan ediyorum ne çocuklukmuş be diye.Kendi çocukluğumda yaşadığım bir şeyi çözdükten sonra çocuklarımdan özürdiledim .Belki bilmeden onlarada yaşatmışızdır diye.Şimdi çocukluğumdan çıkamama rağmen kendimle ilgili ne çok şeyi çözüme kavuşturdum .İçimdeki ürkek ,korkak,yalnız çocuk büyüdü ve şimdi içimde bir genç kız var birlikte daha çok büyüyeceğiz.Birde ikimiz aynı yaşa geldiğimizde ne hoş olacak kimbilir.
Ben artık eskisi gibi haklı iken haksız çıkmıyorum .Kendimi net bir şekilde ifade ediyorum ve karşımdakine istediklerimi açıkça söylüyorum.Kimsenin karşısında konuşurken ağlamıyorum .İçimdeki çocuk büyüyor.Kendimi kutluyorum ...
Ben kendime EFT yaparak geçmişin izlerinden kurtulmaya çalışıyorum derin temizlikteyim .Hayatımdaki bir çok yanlış kalıptan kurtuldum yerlerine doğru kelimeler ve kalıplar koydum ve hayatımdaki olumlu değişimleri gördükçe çok mutlu oluyorum.Ben mutlu olunca çevremde mutlu oluyor.Hepimizin yolu aydınlık ve açık olsun.

29 Kasım 2008 Cumartesi

GERÇEK YOLCULUK KENDİNE YAPILAN YOLCULUKTUR.

Bu gün kalkmış şöyle günlük gezintimi yaptığım sırada karşılaştım bu yazıyla çok hoşuma gitti paylaşayım istedim .
Simurg bir masal kuşudur,kimine görede zümrüdü ankadır.Uzun boynundabeyaz bir halka bulunan,safransarısı tüyleri olan,güzel sesli ,insana benzeyen bir kuş.
Kuşların sultanıdır.Kafdağının ardında yaşar.
Efsaneye göre,kuşlarsultanlarını bulmak üzere toplanıpyola çıkarlarbir gün.Yol uzun yolculuk zordur.
Aşk denizini geçerler önce...
Ayrılık vadisinden uçarlar...
Hırs ovasını aşıp...
Kıskançlık gölüne saparlar...
Kuşlardan kimi aşk denizine dalarlar.Kimi ayrılık vadisinde kopar sürüden.Kimi hırslanıpdüşer ovaya .Kimi kıskanıp batar göle.
Yolculuk bittiğinde kafdağının ardına sadece 30 kuş vara bilmiştir.Lakin sultanları Simurg'u bulamazlar.
Sonunda sırrı sözcükler çözer.Farsçada Sİ ,30 demektir.MURGda kuş demek .
30 kuş analarlarki aradıkları sultan kendileridir.Kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğa bilmek için kendimizi yakmadıkça, herbirimiz birersimurg olmadıkça bataklığımızdan ,kafeslerimizden,tüneklerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız.
Ve gerçek yolculuk kendine yapılan yolculuktur.

Ben daha önce okumuştum ama bugün okuduğumda bazı şeyler yeniden yerlerine biraz daha oturdu .İçimizdeki beğenmediğimiz yanları yok edip en acımasız eleştiriyi kendimize yöneltebilmeliyiz ki yok olup yeniden doğa bilmek için içimizde yer açalım .
Bizler kendimizle uğraşmaya başlayınca hayatımızdan ne çok şey değişecek ve ne güzllikler yaşayacağız.Hayata güzel gözlerle bakmayı öğrendikçe sevmeyi hemde koşulsuz sevmeyi öğrendikçe göreceğiz bir sürü yeniden doğuş .Ben bu aralar kayıplarım için üzüldüm ancak onlarla yaşadığım güzel anlar ve bana verdikleri güzelllikler benim koşulsuz sevgime olan katkılarından dolayı hepsine teşekür ediyorum.
Kimi ölür ,kimi gider, kimiyle yol ayrımı yaşarsınız ancak bütün giden sizde iz bırakır .Bu ara içtiğimiz bir su için ,söylediğimiz güzel bir söz için bile olsa bana hakı geçen ve benim hakkım geçen herkese şükrediyorum ne çok şükredecek kimsem varmış .HAYATA BIRAKTIĞIMIZ İZLER GÜZEL OLSUN .diyorum .

28 Kasım 2008 Cuma

Hayat ne güzel kendi akışında gidiyor lakin biz insan nesli illaki o akışı bir bozmak zorundayız.
Dün yine anneme gittik .Benim annem 95 yılından beri MS hastası.İlk hastalandığı zaman daha ülkemizde hastalık bilimiyordu anneme tanı koyabilmeleri zaman aldı .Bu hastalığın belirtileri çok farklı oluyor .Beyin sıvısı içinde oluşan lezyonların sertleşmesi sebep olduğundan hangi merkezi etkilerse o bölgede belirti veriyor bu yüzdende tanı koymak zorlaşıyor.Annemde ilk belirtiler görme bozukluğu ve ayaklarında uyuşmayla başladı .Bizde annanem romatizma hastası olduğu için annemde öyle olacak diye onu yürümeye zorladık ve bu hastalık için yorgunluğun iyi olmadığını sonradan öğrendik.Annemi hastalığını öğrendiğimizde hepimiz şok olduk ve hastalığı tanımak için araştırma yapmaya başladık.Öğrendiklerimiz pek iç açıcı değildi ama bizleri teselli eden yaşının ileride olması idi .Annem hastalandığında 48 yaşında idi.Buda hastalığın yavaş seyretmesine neden oluyor.Ancak anneme uygulanan kortizon tedavisi ve annemin hastalığını çok sevmesi annemde hatalığın ağır yıkıntılarına neden oldu.
Şimdi hayatan vazgeçmiş kendini bırakmış artık ölsemde kurtulsam modunda yaşayan biri haline geldi ...
Bizler için onu öyle görmek üzücü elimizden birşey gelmiyor.Bizler uğraşıp çabaladıkça kendini birazdaha bırakıyor.Nerdeyse onun için bile yaşamamıı isteyecek .
Hayat yaşamak için güzel bizlerde son nefesimize kadar hayatımızı iyi yaşamakla yükümlüyüz.Hayata başımıza herne gelirse gelsin kendimize bir yol bulup yaşamımızı sürdürmeliyiz.
Dün bakıcı ile ilgili sorunlarımızı dile getirdik .Ben hayatımda hiç bukadar garip bir insan görmedim 37yaşında üçtane çocuğu olan ve hiç bir işten haberi olmayan tek mahareti annemi hoş tutmak olan bir insan ...Annemle iyi anlaştığı için çıkaramdığımızı dün anneme anlattık ve kendisini ikna etmemiz akşamı buldu.Akşamüstü babamla konuştuk ve değiştirme kararı verdik .Önümüzde sınavgibi aşılması gerken günler var.Ben elimden geldiğince bu konulara karışmamaya çalışıyorum .Ancak yinede hiç birimizin tek başına verebileceği bir karar değil .Bu yüzden hepimiz haftaya toplanıp bir karar vereceğiz.Hadi hayırlısı...

Bu ara benim için yoğun ve üzücü geçti ve yine diz ağrım arttı .Kendime EFT yaptığım bir olayda biraz azalmıştı ancak yeniden nüksetti.Ben sakin olduğumda kendime yine bir EFT seansı düzenleyim .Bazen kendimi ihmal ediyorum.Herne kadar kendimi ihmal etmeme kararı alsamda yine ihmal ettim.

26 Kasım 2008 Çarşamba

BUNDNA SONRA YAŞANACAK YENİ GÜNLER BENİM İÇİN ÇOK GÜZEL OLACAK.

Dün benim içimde çok değişik duyguları bir arada yaşadığım farklı bir gündü.Ağladım ,güldüm ,coştum taştım hatta birazda korktum bile.Ben ne ilginç bir insanmışım meğer.Gördüğüm sahtelikleri iki yüzlü bakan gözleri dokununca hissettim kim ne hissediyor nasıl bakıyor .İnsan sağken yapmadığını bırakmayanlar ölünce kördü kömür gözlü oldu misali mangalda kül bırakmadılar vay be...
Ey hayat sen beni ne çok denedin dün duyduklarımı sindirmeye çalışıyorum .Rıdavan abim en karamanından hemde.Bana neçok şey söyledin ve benim sanki içimi döktün .Bu günden sonra bir çok şeye hazırlıklı olmalıyım .Hayat bana iyilikler ve huzur göstersin.Kendim ve çocuklarım için herşeyin iyisini istiyorum .Sevecek insan bulmayı ve bulduğumda sınırsız sevmeyi seviyorum .Hayatımdaki rağmen sevgimden dolayı kendime şükrediyorum.
Eğer tahmin ettiğim bir şey doğru çıkarsa kendime yuh diyeceğim yani...Şimdilik kimseyle paylaşmadım ama yakında kokusu çıkar nasılsa.Hayata yapılan hiç birşey saklı ve gizli kalmıyormuş meğer diyeceğim ozaman .Benim hayatımda kendime sakladıklarım veya kimseyle paylaşmak istemediğim çok özellerim oldu ancak sırlarım olmadı .Kimsenin neyaptığı ile değil kendimle ilgilendim ve daima da dürüst oldum .Şimdilerdede benim içimde ve yaşadığım hayatta içimde hiç bir olumsuzluğu barındırmıyorum içimden ve hayatımdan akıp gidiyor diye bir olumlama yapıyorum.Benim hayatımdan sanki akıp gidiyorlar...

HAYATIMDA YENİ YAŞANACAK BİLİNMEYENLERE MERHABA.

25 Kasım 2008 Salı

Oysa ben bu sonbaharı sevmiştim.

Ben bu sonbaharı gerçekten çok sevmiştim .Bu günlerde ardarda aldığım ölüm habarlari beni çok üzdü.Önce genceçik bir delkanlının teknik bir arıza nedeniyle asansörden düşüp ölmesiyle başladı eşimin akrabası idi hiç görmediğim halde çok üzüldüm.Sonra eşimin teyze kızı sanki ablasıydı .Kendisi müthiş bir savaşçı idi.Onu kanserden kaybettik çok zor olan kolon kanseri .Onu hatırladığımda her zaman halinden memnun bir yüz olarak hatırlıyorum .Hayatı boyunca çok sıkıntı çekmiş bir çok kişiye emek vermiş hiç şikayat etmemiş hep neşeli haline şükreden ve hayata pozitif bakabilen nadir insanlardan biri idi.
Dünde başka bir sevdiğimi apartmandaki tek komşumu kaybettim .Oda göğüs kanseri ile başlayıp karaciğere kadar yayılan bir şey yaşadı.Oda hayatı boyunca mücadele etmiş çok sıkıntılar yaşamış hiç yılmamış biraz huysuz lüzümsuz yere titiz çok konuşan ancak yüreği çiçeğe böceğe sevgi dolu insan seven kocaman bir yürekti.Bende çok eğlendiğim kekimeler bırakıp gitti .Hani dediğim dedik insanlar vadır ya işte öyle idi.Hollandya holandıra ,Küfürbaz yerine kükürgen,sarışın yerine sarışengibi kendince değiştirdiği kelimeleri vardı .Ankarada ailesi olmadığı halde ne çok sevdiği varmış yoldan geçen bazlama satıcısı bile gelip öldü diye üzüldü benden ne çok alırdı sırf yardım olsun diye dedi .Sanki kendinin çoğu zaman yardıma ihtiyacı yokmuş gibi.
Hayatımdaki bu iki kadınıda çok sevdim ikiside beni çok sevdi .Onları hatırladığımda hala yüzümde kocaman bir gülümseme var.Ne mutluki zor ama güçlü bir hayat yaşadılar hayatın onları alt etmesine izin vermediler .Herkesi çok sevdiler sevgilerinde karşılık yoktu,içlerinin bir tarafı hep çocuk kalmıştıki hayata bukadar güzel gözlerle baka bildiler.Canlarım Allah size rahmet etsin mekanınız cennet olsun .Şu üç günlük dünyada bana karşılıksız sevgiyi tattırdığınız için ve benim hayatımda yer aldığınız için iyiki vardınız ne mutlu bana ...

24 Kasım 2008 Pazartesi

Kendimle olan uğraşımda öğrendiklerim.

dün defterimi karıştırırken ilk yazdığım yazı olarak karşıma çıktı Abraham Lincoln tarafından oğlunun öğretmenine yazdığı mektupla karşılaştım .Bu mektubu ilk okuduğumda çok etkilenmiştim çünki ben çocuklarıma orada öğretilmesi istenen bir çok şeyi öğretmiştim zaten .


ABRAHAM LINCOLN'IN OĞLUNUN ÖĞRETMENİNE YAZDIĞI MEKTUP
.
Öğrenmesi gerekli, biliyorum, tüm insanların dürüst ve adil olmadığını... Fakat şunu da öğret ona, her alcağa karşılık bir kahraman, her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider vardır. Her düşmana karşılık bir dost olduğunu da öğret ona.
Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir doların bulunan beş dolardan daha değerli olduğunu öğret. Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duymayı.
Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu. Eğer yapabilirsen, sessiz kahkahaların gizemini öğret ona. Bırak erken öğrensin zorbaların görünüşte galip olduklarını... Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret. Fakat ona sessiz zamanlar da tanı; gökyüzündeki kuşların, güneşin yüzü önündeki arıların ve yemyeşil yamaçtaki ciceklerin ebedi gizemini düşünebileceği...
Okulda hata yapmanın hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona. Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret, herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi... Nazik insanlara karşi nazik, sert olanlara karşı da sert olmasını öğret ona... Herkes birbirine takılmış bir yönde giderken kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma...
Tüm insanları dinlemesini öğret ona, fakat tüm dinlediklerini gercçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret.
Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona. Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret. Herkesin sadece kendi iyiliği için çalıştığına inananlara dudak bükmesini öğret ona ve aşırı ilgiye dikkat etmesini...
Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını, fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret. Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret. Ona nazik davran, fakat onu kucaklama, çünkü ancak ateş cçeliği saflaştırır. Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun, bırak cesur olacak kadar sabrı olsun. Ona her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret, böylece insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır. Bu büyük bir taleptir, ne kadarını yapabilirsen bir bak bakalım. O, ne kadar iyi, küçük bir insan Oğlum...

Sizlerlede paylaşmak istedim.Ben çocuklarıma özgürlüklerini verdim ancak bunun yanı sırada uyulması gerken kurallarıda öğrettim .Hayatta kuralsız yaşanmaz kurallara uyacağız diyede daha büyük duvarlarda örülmesine karşıyım.
Ben kendime nick alırken ne çok düşünmüştüm .Mustang başı boş özgür at demek .Bende hayatım boyunca özgürlüğüme çok düşkün yaşadım .Kimi zaman kendimi dört duvarın içine hapsedilmiş gibi hissetsemde orada bile özgür yaşamanın yollarını buldum .Ben arkadaşlarım tarafından sevilen ve saygı gören biri olarak yaşadım.Benden bir çok arkadaşım etkilenmiştir ve sanki benim rüzgarıma kapılmışlardır.Bu isimde buradan doğdu.
Kendimleolan çabamda epey bir yol kaydetmiş bulunuyorum .Bir yıl öncesine kadar bir sürü şeye alerjisi olan bir insandım .Bu gün öğrenmiş olduğum EFT metodu ile bir çok alerjimi yok ettim .Ben geçmişle olan kalın duvarlarımı yıktıkça nedenler ortadan kalktıkça yerine huzur ve dinginlik geliyor.Beni yoran üzen ortamlardan uzaklaşıyorum ve kendimi yaşamaya başlıyorum .Ben içimdeki beni çok ihmal etmişim içimde çok yalnız bir çocuk olarak kalmış .Biz şimdi ikimiz birlikte yol alıyoruz ve kendi sorunlarımıza çare arıyoruz.

23 Kasım 2008 Pazar

Günaydın, Dün ailemle güzel bir pazar geçirdim .Ben eskiden pazarlardan nefret eden biri olarak kendime şaşıyorum .Eskiden bende pazar sendromu vardı.Her pazar dışarı çıkıp bir yerlere gitmeyi isterdim.Şimdilerde nedenini anlıyorum , çocukken anne babamın tartışmalrı evlendikten sonra eşimle olan tartışmalarımız genelde hep pazar günü olurdu .Bu yüzdende tartışma olmadığı günlerde ben hep bir şey olacak mış gibi hissederdim.
Artık hayatımdaki herşeyin kararını ben verdiğim için kimseyi işime karıştırmıyorum ve yaşamın bana verdiği her günün nekadar değerli olduğunu bildiğim için bana verilenlere şükrettiğim için her günümü doyasıya yaşıyorum.Pazar mış salıymış hiç bir günü sınırlandırmıyorum.
Hayatın bana dayattığı muhteşem üçlüyü kendi bilgilerimle yeniden şekillendiriyorum.Ayıp,yasak ,günah üçlemesindeki kemikleşmiş yanlışları hayatımdan çıkarıyorum.Bunu çok kolay yaptım zannetmeyin bu olay benim bir yılımı aldı meğer ne çok kalıplarım varmışta ben farkında değilmişim.
Geleim düne canım babam ve kızkardeşim eşi ile geldiler bende kızımla gittim .Biraz alış verişten sonra birşeyler yemek için alışveriş merkezinin üst katına çıktık.Herşey çok güzeldi biz kardeşimle babamızı yeni tanımaya başladık .Biz küçükken onun çok işi vardı ve annemin etkisi ilede bizlerde uzak kalmıştık.Ancak babam 2002 bay-pas geçirince işlerini bırakmak zorunda kaldı ve kendine yeni hobiler bulmaya çalıştı .Canım babam çok güzel yemek yapar veyeni şeyler öğrenmeye açıktır.Dünde sohbetler ettik ve herbirimiz çok mutlu olduk .Dün geçmişimdeki yaşadığım ve hatırlamak istediğim iyi günler albümünde yerini aldı.
Ben eskiden ne çok hüzün biriktirmişim meğerse üzgün olduğumda mutlu günlerden birini hatırlamak istesemde hiç birini hatırlamıyordum ancak son bir senedir mutlu günleri biriktiriyorum v e ne çok mutlu günüm var.Bana bir çoğu mutlu kahakahalar attırıyor .
Bizler kendimiz için yaşamayı bilmediğimizden hayatan neçok şey kaçırmışız meğerse .Bize dayatılanlardan kurtuluncaya kadar neçok zaman kaybediyoruz veya farkına varmadan geçip gidiyoruz.Ben artık kaybedilenlere üzülmüyorum sadece yaşamam gerkliymiş diyip geçiyorum .Ben hayatımın iplerini elime aldım ve ben kendi hayatımı kendim şekillendiriyorum .
Bu günlerde şu sözü çok kullanır oldum BU GÜNÜN HİKAYESİ GEÇMİŞTE YAZILIR.
Bizlerin geçmişte yaptığımız çekiler bu gün ki hayatımızı şekillendiriyor.Bizler ne düşünüyorsak öyle yaşıyoruz.Herkesin yolu açık ve aydınlık olsun.

22 Kasım 2008 Cumartesi

Merhabalar , yeni başlangıçlar ...
Bu resmi görünce bununla başlayım istedim.Bir kitap okumuştum bikaç yıl önce çok güzeldi .Nüveyreydi ismi, bir ağa kızı iken kendinden yaşlı bir adamla evlenmişti .Kocası sarayda nazırdı ikinci evliliği idi.Hatta Namık kemalin kızıyla evli imiş ve ilk karısından büyük çocukları varmış.Nüveyrecik çok mutlu oldu nazırla çocukları ilede çok sayglı ve iyi oldular hep .Ancak hayat ona hep gül yüzünü göstermedi ve her seferinde yeni başlangıçlar yapmasına neden oldu ve hep şu sözü kendine söyledi:
NÜVEYRE YAYINI GERER OKUNU ATAR VE OKUN GİTTİĞİ YERE KADAR YOLUNA DEVAM EDER VE TEKRAR YAYINI GERER...
Bu resmi görünce bu roman geldi.Bu arada bende bir yol ayrımında idimve bende Nüveyre gibi okun olduğu yere gelmiştim ve yayımı germe zamanı gelmişti .Yayımı gerdim okumu atttım ve işte burdayım .
Biraz kendimden bahsedeyim ben 44 yaşında bir evhanımıyım .İki yetişkin kendileri ile gurur duyduğum evladım var.Lise mezunuyum.Kitap okurum en çokta biyografi aşk ve elime ne geçerse...yanlız kişisel gelişim kitabı çok istememe rağmen en az okuduklarım bir türlü okumayı sevemedim.Bunu tartışdığım kişilerin yorumu çeviri dillerinin pek iyi olmaması olabilirmiş.
Yemek yapmayı,dikiş dikmeyi ,örgü örmeyi severim .Mükemmel ev hanımımıyım ? zaman zaman Kimi zaman coşup kimi zaman yangelip yatatım.
Şu son bir buçuk senedir kendimle uğraşıyorum .Bir arkadaşımın tavsiyesi ile secretle tanıştım hekesin yaptığı gibi büyük bir ön yargı ile okumaya başladım.Ben kitabı okuyup filmini seyerttikten sonra kendimle ilgili ne çok hata yaptığımı anladım.Bizler yetiştirilirken bir çok baskılarla yetiştiriliyoruz.Aile,toplum ,din yasklar günahlar ve ayıplarla .Ben öncelikle bu muhteşem üçlüyü hayatıma ne yaptığını yanlış kullanılırsa nelere sebebiyet vereceğini görüp çalışmaya başladım .Hayatımdan olumsuzluk ifade edebilecek bütün herşeyin yerine olumlu ifadelerle değiştirdim .İlk önce içimdeki ben itirazlar edip çıldırdı sonra bir çok şeyin dayatılarak bu hale geldiğimizi anladı ve birlikte keşiflere başladık .Canımın içi güzel kızım bir kişisel gelişim sitesine üye olmuştu .Banada orası tam sana göre sende gir deyip bilgisayar öğretmeye başladı.Ah canım benim ne çok uğraştı benimle ...Benim için birçok şey öğrendiğim bir yer oldu orası çok güzel dostlarım oldu.Bir çok kişi ile hiç tanımadan birbirimizi sevdik ...Acılarımıza üzülüp sevinçlerimize çok sevinip kutlamalar yaptık ...Ancak bazı olaylar ve vefasızlık benim ve bazı arkadaşlarımın yollarımızı ayırmamıza neden oldu.Okun geldiği noktaya gelmişiz.Ben de yayımı gerip okumu attım ve şimdi sizlerleyim bakalım ok un gittiğ yere nezaman varacağız..