28 Haziran 2010 Pazartesi

Sanki hayatımdan bir dönem kapandı

Annemi kaybedeli 15 gün oldu henüz onun yokluğunu tam anlamış değilim ...Şu an henüz kalabalıktan yeni çıktım sorulan her soruya yanıt vermek işleri organize etmek herkesi idare etmek bana düştü ...Büyük olmanın ne demek olduğunu gördüm ve gösterdim ...

Şöyle çevrem bakıp insanların ne kadar boş şeylerle uğraştığını görmek ,anlamsız tartışmaların içinden ustaca manevralarla sıyrılmak ,kimseyi incitmemeye çalışmak ,Alp'le Mert'le geçen bir hafta birde üstelik diş çıkarıyorlar...Acı ,üzüntü ,özlem yıllardır görüşmedim insanları görmek çok konuşmak beni çok yormuş iki gündür sürekli uyuyorum ...

Annem :söylenecek ne çok şey var hakkında hep iyi şeyler söylemek istediğim ancak çok kırgın olduğum üzüldüğüm incindiğim olayların çok olduğu hatıralarım var ...Ne çok hırpaladı beni gücümün son damlasına kadar onu memnun etmeye çalıştım yıllarca ...Ben onu herşeye rağmen sevdim ancak o hep eğer sevgisi ile sevdi beni ...Eğer şunu yaparsan ,eğer şuraya gidersen gibi her dediğini fazlasıyla yaptım gücümün üstünde çalıştım annemi memnun etmeye ...Ancak yetmedi kendimi sevdirmeye ...Ne acı bir annenin çocuklarını böyle sevmesi ...

Okadar çok konuştum ki birde bakmışım annemi affetmişim herşeye rağmen ...Sırtımdan büyük bir ağırlık kalktı gitti sanki ...Tabi bu affetme işi okadar kolay olmadı yaptığım EFTlerde ne çok şeyde annem çıkmıştı ve ne çok içimde biriktirdiklerimi çözmüştüm de ondan bu kadar kolay oldu affetmem...

Ben annemi çok sevdim ...Annemde benim çocuklarımı sevdi bizlere göstermediği her ilgiyi benim çocuklarıma gösterdi ...onları mutlu etmek için elinden geleni yaptı ...Diğer torunları şansızdı bu konuda hastalık zamanına geldiler ...

Hayatımda bir dönem kapandı bakalım hayat bana bundan sonra neler gösterecek ...Annem son zamanlarda hayata olan ilgisini kaybetmişti artık ölümü bekliyordu en ufak bir çaba harcamıyordu yaşamak için ... Gördüğüm rüyada huzurlu bir yüzü vardı ...Dilerim gittiği yerde huzur bulur ...Mekanın cennet olsun nur içinde yat ..

14 Haziran 2010 Pazartesi

12 Haziran 2010 Cumartesi

Karmaşık duygular içindeyim

Bu aralar sanki yeni başlangıçlar arifesindeyim ...Öğrendiklerimle kendimle yaptığım çalışmalarla yeni bir yolun başına geldim ...Hani odanın içinde bir çok kapı vardı ya bende hepsini açıp keşfettim ve en son açtığım kapıdan kırk kapılı bir yeni oda gördüm tam kapı aralığındayım rehberimi beklerken şimdiye kadar göz ardı ettiğim ön yargılı yaklaştığım Nil Gün rehberim oldu kendisini Melda Tuncel'de dinlerken işte aradıklarım dedim ...

Ben şimdiye kadar meğer çevre temizliği yapmışım ...Hala içimdeki benden uzaktım ...Nil Günü dinlerken kendimi keşfetmenin yollarını gördüm ve şimdiye kadar bu rehberin rehberliğine hazır olmadığımı anladım ...artık hazırım ve bakalım ne olacak ...Nil günün rehberliğinde nerelere geleceğim ...

Yayımı gerdim okumu atmaya hazırım ...Ok bu sefer nereye gidecek ...


11 Haziran 2010 Cuma

Kendinizi idealı biri olmaya ikna edin




Onları diğerlerine eşit ve değerli olduklarını düşündüren şey nedir?
“Kimlikleri” elbette; yani kendilerini algılayış biçimleri. Geçmişimiz, yetiştirilme tarzımız, genetik kodlarımız ya da eğitimimiz ne olursa olsun, hepimiz kimliğimizi değiştirebiliriz.

Kimliği biçimlendirmenin temel bileşenlerinden birisi iç konuşmalardır. İç konuşma, kaydedilmiş bant kayıtları gibi zihnimizde sürekli tekrarlanan mesajlardır. Bir an için bunun anlamını düşünün. Aşağıdaki durumları yaşadığınızda kendi kendinize ne diyorsunuz?

Hata yaptığınızda:
(“Hay Allah, salağın tekiyim ben” mi “Bunu yapabilirim” mi?)

Zor bir işin üstesinden geldiğinizde:
(“Vay, amma da şanslıyım” ya da “Çok zekiyim, çok”)

Övgü aldığınızda:
(“İndirimden aldığım eski bir gömlek sadece” ya da “Ya evet, ben de seviyorum”)

Başarısız olduğunuzda:
( “Bunu yapmayı asla başaramıyacağım” ya da “Hımm, bu işe yaramadı –başka nasıl yapılabilir acaba?”)

İnsanlar özgüvenlerini kendilerine başarıyı içselleştiren mesajlar (Heyoo, başardım! Bu bende yetenek olduğunu gösteriyor) ile başarısızlığı dışsallaştıran (Kişisel bir şey değil, sadece kötü gününde) mesajlar yollayarak oluştururlar. Özgüvenimizi olumlu ya da olumsuz anlamda kimliğimizi doğrulayan iç konuşmalarımızla pekiştiririz.

“Benim neyim eksik ki?” görüşünü geliştirmek, iç konuşmanızı etkin biçimde yönetmenizle başlar. İç mesajlarınıza dikkat edin. Olumsuzlarsa, değiştirin ve yerlerine olumlu olanları koyun. Bu mesajları önce yüksek sesle söyleyin, sonra da zihninizde tekrarlayın. O eski ve yararsız mesajların yerini alıp yeni kimliğinizin parçası olana kadar bu mesajları tekrarlayın. Eski alışkanlıkları değiştirmek yaklaşık sekiz haftalık etkin uğraşı gerektirir; bu nedenle aksatmadan bu süreye uyun. Sonuçta, onlarca yılda yerleşmiş bir süreci tersine döndürmeye çalıştığınızı unutmayın.

Kendinizle yaptığınız konuşmaları etkin biçimde denetim altına almanız kendiniz hakkında sahip olduğunuz inançları değiştirecektir. Dahası, inançlar edimleri etkilediğinden, davranışlarınızın da değiştiğini göreceksiniz. Daha güvenli olacak ve diğerleriyle denkliğiniz konusunda daha “eşitlikçi” bir görüş edineceksiniz.

Kendiniz ve fikirleriniz konusunda güven duygunuzun arttığını hissettiğinizde, kendinizi daha etkin ve iddialı biçimde ifade etmenize yardımcı olacak bazı yetenekler geliştirmeniz gerekir.

İddialı insanlar görüşlerinin duyulduğu duygusuna sahiptir, çünkü güç mesajları karşılarındakilerin kişilik zırhlarını kuşanmalarını gerektirmeyecek biçimde iletebilirler. Bunu yapmak biraz pratik gerektirir, ama hiç de zor değildir. İddialı kişileri bunu yaparken tarafsız bir dil ile “Ben” dili karışımını kullanırlar.

İşte iddialı iletişim için size basit bir reçete:

- Bir seferde sadece tek bir konuyu ele alın.

- Karşınızdakini yaralama ya da lafı ağzına tıkayıp zafer kazanma arzunuzu bastırın.

- “Sen” dili yerine “Ben” dilini kullanın.

- Dilinizi “Hep” ya da “asla” gibi sözcükler dahil, kışkırtıcı ya da duygusal ifadelerden arındırın.

- Kişiye değil, olaya ya da davranışa odaklanın.

- Fark ettiğiniz ya da doğru bildiğiniz konular hakkında konuşun.

- Davranışın siz dahil insanlar üzerindeki somut ve soyut etkilerini açıklayın.

- Gerçekleşmesinden hoşnut olacağınız şeyleri ifade edin.

- Dinleyin ve karşınızdakilere temel ölçüde saygı gösterin.

Olumlu iç konuşma ve iddialı iletişim becerilerini birlikte kullanabilirseniz düşlerinizi gerçekleştirme ve ilişkilerinizi geliştirme yolunda ilerlemeye başlarsınız.

Unutmayın, başarısızlık sadece işe yaramayan yöntemlerden biridir, öyleyse kaybedecek neyiniz var ki?

Alıntı

Bu yazıyı okuduğumda bilmeden ne çok şeyi yaptığımı fark ettim birde oğlumun bir zamanlar kendine nekadar güvendiği aklıma geldi ondakide çok fazla idi ...

9 Haziran 2010 Çarşamba

hedef belirleme ve geliştirme

Hedef Belirleme ve Gerçekleştirme
Paylaş


Hedef belirleme, kişiyi başarıya götüren son derece güçlü bir tekniktir; ama hedef belirlemenin gerçekten etkili olabilmesi için, neyi başarmak istediğimizi yazmak yeterli değildir. Bu yazıda, hedefleri daha başarılı bir biçimde tanımlamaya ve yaşama geçirmeye yardımcı olacak önemli adımlar sunulmaktadır.

Hedef Belirlemenin Yararları: Hedef belirleme, önceliklerimizi saptamamıza, kendimizi düzene sokmamıza, büyük kararlar vermemize ve hayallerimizi gerçekleştirmemize yardımcı olur. Neredeyse tüm motivasyon uzmanları, hedef belirlemeyi, önemli bir bileşen olarak programlarına dahil ederler. Zig zaglar, hedeflerin öneminden bahsederken, şu soruyu sorar: “Başıboş dolaşan bir genelleme mi, yoksa anlamlı bir özel durum musunuz?”. Hedefe ulaşma, aşağıdakilerin yapılmasını gerektirir:

1.İyi tanımlanmış hedef önermeleri: Hedef önermesi, tüm sürecin temelini oluşturur. Bu yüzden, açık ve kesin bir hedef cümlesi kurmak için azami özen gösterilmelidir. Hedefi tanımlarken, şu özelliklerin olmasına dikkat edin: Belli bir alana ait, Ölçülebilir, Eylem odaklı, Gerçekçi, Zaman ve kaynak ile sınırlı.

Hedef, gayet açık ve net bir alana ait olmalı ki ne için uğraştığımızı tam olarak bilelim. Hedefin ölçülebilirliği, ona ulaştığımızda bunu rahatça ifade edebilmemizi sağlar. Ayrıca hedef, sonuç üretecek bir faaliyeti belirtecek şekilde eylem odaklı ve hem pratiklik, hem de ulaşılabilirlik bakımından gerçekçi olmalıdır. Son olarak hedefin, tamamlanmak üzere kesin bir son tarihi bulunması ve kısıtlı kaynaklarla gerçekleştirilebilmesi açısından zaman ve kaynak ile sınırlı olması gerekir.

2.Hedefleri, yönetilebilir adımlara bölmek: İyi tanımlanmış bir hedef önermesi oluşturduktan sonra, bu hedefi başarmak için izlememiz gereken bir yöne ihtiyaç duyarız. Hedef adımlarının yaratılması, bize bu hedefe ulaşmak için yapılması gereken önemli işlerin bir listesini, bir eylem planı, sunar ve hedefe doğru ilerleyişimizi izleme imkânı verir. “Mali yılın sonunda reklam harcamalarını artırmadan satışları % 25 artır” cümlesi, büyük bir hedef önermesi olsa da daha küçük ve ayrıntılı adımlara bölmeden bu hedefi gerçekleştirmek çok zordur.

3.Motivasyon ve taahhüt: Motivasyon ve taahhüt, bizi başarıya taşıyan unsurlardır. Hedef sürecindeki diğer tüm adımları tamamlamak için gerekli itici gücü, arzuyu ve kararlılığı sağlarlar. Bu motivasyon, başarıyı garantileyen yüksek düzeyde duygusallık ve enerji yaratacak bir önerme geliştirmek suretiyle kazanılabilir. Taahhüt, bizi doğrudan hedeflerimize götüren unsurdur ve başarısızlık durumunda, olumsuz ve bedeli yüksek sonuçlar doğurur.

4.Hatırlatıcılar ve belli bir rotada ilerlemek: Hedeflerimize ulaşmak, ısrar ve sürekli dikkat gerektirir. Bizi her zaman uyaracak ve sorumlu tutacak bir sisteme ihtiyacımız vardır. Herhangi bir sorumluluk sistemi kullanılmazsa, yolumuzu kaybedip başarısız olabiliriz.

5.Sık sık gözden geçirmek ve yeniden değerlendirmek: Hedef belirleme, zamanla başarılan, devamlı bir süreçtir. İlk kez oturup hedef belirlemeye başladığımızda, zor ve sıkıcı bir iş gibi görünebilir; ama zamanla kolaylaşır. Sabır gerekir. Gelecek yıla kadar ulaşılması gereken tüm hedefler, en azından haftada bir kez ve mümkünse her gün gözden geçirilmelidir. Sık sık gözden geçirmenin en güzel yanı, bizi büyük kararlar almaya ve yaşamımızdaki öncelikleri belirlemeye itmesidir. Zamanında başarılamayan ya da son tarihini sürekli ertelediğimiz hedeflere dikkat etmeliyiz.

Yazar: Paul Christenbury

Bu yaazıyı faces book ta kişisel gelişim de paylaşılmış sizlerle paylaşmak istedim ...Ben deneyeceğim sizlerde tavsiye dedrim...

7 Haziran 2010 Pazartesi

Geçmiş yordu beni

Hafta sonunu gçemiş hesaplarla geçirdik eşimle arada didiştik içimizdekileri döktük sakince ve kırılmadan çözümsüz bıraktık yerlerine ...Eskiden dünya savaşlarının çıktığı konular artık sakince konuşulur hale geldi çözüm bir dahaki bahara kalsada ...

Pazar her zamanki gibi ne yenilecek diye düşünülerek geçti ...Uyudum uyandım ,tekrar uyudum uyandım ...Havada mütiş bir ağırlık vardı sanki ve birden kocaman ceviz büyüklüğünde dolu yağdı ...Hayatımda hiç bu kadar büyük dolu yağdığını görmemiştim ...Hayırdır inşallah dedik ...Yağmur biraz dinince alış verişe gittik ...Yolda yağmura yakalandık ...Dün bir başka yağdı yağmurda...

Neyse sevgili pazartesiye ulaştık ...Benim en sevdiğim günlerdendir pazartesi ...Oh ne güzel ev normal haline döndü...Bu gün güzel güneşli bir gün insanın içi sımsıcak sevgiyle doluyor...
Yarın kuzucuklarıma gideceğim aşı günleri yarın 8. aylarına giriyorlar...Canlarım benim onları çok seviyorum...

5 Haziran 2010 Cumartesi

Ne çok istedim Japonyaya gitmeyi




Ben ne çok istedim Japonya'ya gitmeyi...İnsanların zarifliği ,ülkenin zor şartlara dayanıklılğı ,güzellikleri herşeyi beni kendine çekti ...

Bir kitap okudum Şibumi onda anlatmış Japonya'yı bir kez daha vuruldum ...
Japon bahçelerinin hazırlanmasındaki titizliği 15 senede falan akustik açıdan hazır oluyormuş bir bahçe ...
Hele kiraz zamanı muhteşem mutlaka gitmeliyim bir gün...




Hayatlarına teknolojiyi alamışalar bir çok yeni icatta yapmışlar ancak geleneklerdende vazgeçmemişler ...hayatlarındaki sadelik beni çok etkiliyor ...Saygılı ve sade yaşam öz veriyle birleşince çok hoş bir karışım olmuş ...

3 Haziran 2010 Perşembe

EFT ile kazandıklarım


Bu sene alerjilerimin ne kadar azaldığını anlatmakla başlyayım eskiden nefes alamayıp boğulacağımı zannetiğim zamanların sıkıntılarını yaşamadım doya doya iğde kokularını içime çekiyorum ...polenler yoğun olmadıkça bana dokunmadı ...Kase kase çilekleri yedim gönlümce eskiden kokusu bile benim kötü olmama yetiyordu ...

Hele temizlik işkence gibiydi o kadar yorgunluğun üstüne birde hastalanıyordum...Artık köşe bucak temizliyorum tık yok sadece yoruluyorum...

Belki bir çoğunuz yok artık abartıyorsun diye bilirsiniz ancak kendimde deneyip aldığım sonuçları yazıyorum ...Bazı şeylerde etkisini henüz hissetmiyorum veya bana özel olduğu için yazmıyorum ...Belkide içimde hallettikten sonra onları bile paylaşa bileceğim ...

Ben yıllarca boğazımda çok şey biriktirmişim ve en çok boğaz rahatsızlıkları yaşamıştım...
Boğaz çakram ne kadar dolu imiş yaptığım EFTler çok iyi geldi ...Eskiden üzüldüğüm veya içinden çıkamadığım bir konu için boğazıma bir yumru gelir otururdu artık olmuyor çünki içimde biriktirmiyorum ya hemen paylaşıyorum yada EFt ile hallediyorum ...

Hayatımın 2, on yılına henüz geçemedim henüz sanki ilk on yılda atladığım bir şeyler var ...Sanki okul dönemine geçersenm yanlızlıkla yüzleşeceğim gibi geldiği için bir türlü göze alamıyorum erteliyorum gibi...

Artık ilk ou kapatma zamanı geldi ertelemeyi bırakıp çalışmaya başlamalıyım ...

Eft sadece vuruşlar değildir kendini olduğun gibi kabul edip sevmektir ...Yıllarca kendini kabul edip seven insanlara bencil gözüyle bakmış birinin bunu söylemesi ilk zamanlarda zor oluyordu ...Bencil kişilerin kötülük yapanla eş tutulduğu kalıplarımı kırmak çok zor oldu ...

Birde annemin bir lafı kırk yıl unutayıp yeri zamanı geldiğinde söyleme kalıbı benim insanlar karşısında konuşma zamanını beklemem ve bir türlü gelmeyen zaman ...Artık konuşuyorum zamanını beklemeden içimde biriktirmiyorum ...İnsanlara bana daha dikkatli olmaları gerektiğini fark ettirdim ...Artık benim çelikten yapılmadığımın farkındalar ...Bir kaç kişinin dışında...onlar üzerindede çalışmalar yapacağım...Şimdilik çok yolun başındayım ama yılmak yok ...


Anla sahiplen değiştir tekniği

Oncelikle sakin bir zamaninizda yalniz basiniza bir odaya cekilin, telefonunuzu kapatin ve kimsenin sizi rahatsiz etmeyeceginden emin olun.

- Sonra elinize bir kagit ve kalem alin ve mevcut sorunu kisaca bir cumle ile yazin.

- Sonra sizce bu soruna yol acan nedenleri akliniza gelen tum maddelerle yazin. Ancak baskalarini suclayan bir ifade yazmayin, sorunun sizinle ilgili kismini yazin. Esinizin yuzunden olan bir borc söz konusu ise, esimin yuzunden oldu demek yerine, esimi bu konuda ikna edebilseydim bu borc olmazdi yazabilirsiniz. Buradan sizin rolunuz onemli, baska insanlarin degil. Bu kendinizle ilgili bir icgörü kazanmaniz icin yapilan bir uygulamadir ve teknigin icindeki tek rolu budur.

- Arkasindan ne yapsaydiniz bu sorun yasanmazdi bunu yazin. Yazarken uzun cumleler kurmayin, kisa ve net bir yazim sekliniz olsun. Ornegin, o gun sinirlenmeseydim bu sorun olmazdi, arkadasimi dinleseydim bu sorun olmazdi, mali durumuma dikkatli yaklassaydim bu sorun olmazdi gibi kaliplar kullanin.

- Daha sonra ne yaptiniz ve bu sorun oldu ve neyi yapsaydiniz bu sorun olmayacakti konusunda iki net goruse sahip oldugunuzu fark edin. Yazdiklarinizi bu sekilde sadelestirin ve iki tane cumleye indirgeyin. Ornegin; Bu sorununum nedeni, mantikli dusunmeden hareket etmemdir ve kendime zaman taniyip daha saglam ve mantikli dusunseydim bu sorun olmazdi gibi bir kalip elinizde olacak.

- Bu sorunu yasamanizin nedeni ve yapmaniz durumunda sizi sorundan koruyacak seylerin arasindaki iliski sizin yasaminizdaki hatalarinizin buyuk bir ozeti gibidir. Eger karsimdaki insana guvendigim icin bu sorunu yasadim, eger bu kadar guvenmeseydim bu sorun olmayacakti demisseniz, sizin sorununuz guven duygusudur.

Guven duygusu yasaminizda ki hatalarinizin onemli bir kisminin nedenidir. Guven konusundaki sorunu cozmeden benzer hatalari yapacaksiniz demektir. Eger duygusal davranmasaydim bu sorunu yasamazdim diyorsaniz, duygu durumunuzla ilgili bir denetim kazanmadikca ayni hatalari yapacaksiniz demektir. Her ne yazdiysaniz simdi elinizde cozmeniz gereken bir kavram, duygu yada dusunce sorunu oldugunu anlamaya calisin. Bunu asil sorun olarak defterinize yazabilirsiniz.

- Bundan sonraki adimda ise yapmaniz gereken sey bu duyguyu yada dusunceyi sahiplenmek olacaktir. Onu yok sayarak, ya da ondan nefret ederek ondan kurtulma sansiniz olmayacaktir.
Kagida sunu yazmanizi istiyorum. " ..... duygumu/dusuncemi/hatami sahipleniyorum, bunun bana ait oldugunu kabul ediyorum" Arkasindan gozlerinizi kapatin ve bu duygunuzu icinizde hissetmeye calisin. Bu biraz yogun yada yorucu olabilir ama unutmayin bu sadece bir duygu yada dusunce ve duygularinizda,dusuncelerinizde sizin kontrolunuzde, her an degistirebilirsiniz. Icinizde hissettikten sonra, kendinize sunu soyleyin;

" ... duygumu/dusuncemi kabul ettim, hissettim ve deneyimledim. Ama artik bunu degistirmemin zamani geldi ve kontrol tamamen bende. Bu andan itibaren eski duygumla/dusuncemle sevgiyle vedalasiyorum ve onun yerine ...duygusunu/dusuncesini koyuyorum.

Degisim benim icin bu kadar kolaydir ve degistirdim deyin.

(burada .... kismina istediginiz baska bir duygu yada dusuncenin adini koyun)

Sonra bir kac kere bu duyguyu tekrarlayin, hissedene kadar tekrarlamak iyi olacaktir.

- Simdi yeni duygunuza yada dusuncenize odaklanin ve onu hissetmeye calisin. Bu sizin seciminiz ve kendinizi mumkun oldugu kadar iyi hissetmeye calisin. Hayatinizda sonuclari buyuk olacak bir degisim yaptiniz. Bu gunden sonra akliniza eski dusunceniz gelirse yada eski duyguyu yeniden deneyimlerseniz hemen o anda icinizden yada sesli olarak sunu soyleyin.

" Sen artik bana ait degilsin ve ben misafir olarak bile seni kabul etmiyorum, bu duyguyu reddediyorum, bu bana ait degil" deyin. Sonra yeni duygunuzu icinizden bir kac kere tekrarlayin. Iste hepsi bu kadar.....

(B.Demir)

Dün bu yazıyı faces bookta bana üye olduğum bir yerden yollamışlar okuyunca işte dedim hep aradığım şey ...EFT de olumlamaları hazırlamak çok zor olmuştur belki görünenleri değil ama gizlide kalmış kendimize bile söyleyemediklerimizi olumlama cümlesi olarak derinlerden çıkarmak için kullanacağımız bir teknik ...Bu teknikle EFT birleşince süper olacak ben kendimde deneyeceğim ...Kilo problemimle ilgili gizlide kendime bile itiraf edemediklerime belki bu yöntemle ulaşa bilirim...Aslında ben kilolu olmamı çok kafama takmıyorum ama sağlık sorunları çıkarsa diye kafamda bir kalıp oluşturdum bunu yıkmam lazım...