31 Ocak 2010 Pazar

Bir birinin aynı geçen günler

Yine tekrarlamaya başladı günler kendini ,anneme git ,kızkardeşime git evde kaldığımda temizlik yap ...Hatta yemekler bile sıradan olmaya başladı hele rejimde yapıyorum ya salatadan bıkmaya başladım ...Bu rejim işe yaradı 3 kilo verdim hatta buçuğu da varda onu şimdilik saymıyorum ...

Bu tek düzelik beni boğmaya başladı kendi hayatımı geri istiyorum ...Arkadaşlarımla buluşmak istiyorum ...Yeni kitaplar istiyorum yeni tatalar istiyorum ...Yeni bir şeyler istiyorum ...

Bu haftayı hastalıkla geçirdim şimdi bir parça daha iyiyim...Evde herkes hasta sanki kara kışta kalmış gibi öksürüyoruz ...Ot çöp içmekten bıktık artık ...

Bu kendimi uykunun şifalı kolarına bırakma işi epey işime yaradı çok kötü yattığımda bile süper kalkıyorum ...Dizlerim ağrımıyor hatta dinlenmiş yenilenmiş bir ben olarak kalkıyorum yıllardır yorgun yatıp yorgun kalkan biri için müthiş bir olay ...

Solar pleksüs çakrayı en iyi nefes teknikleri açıyormuş ...Yeni doğmuş bebekler gibi karından nefes alıp vermek müthiş açıyormuş ...Bebeklerde diyafram çok iyi çalıştığı için sesleri gür çıkıyormuş ...Evde yüksek sesle şarkı söylemek veya yüksek sesle kitap okumak da iyi geliyormuş ...Ben uzun süredir yüksek sesle şarkı söylemiyorum ...Eskiden ya kendim söylerdim yada müziğin sesini sonuna kadar açarak iş yapardım ...Bunada yeni bir çözüm buldum kendime bir MP3 alıp sevdiğim şarkıları dinliyorum ...Diyeceksinizki ne faydası var kendin söylemiyorsunki ...Babam kulak larındaki sorun için DR gittiğinde kulaklıkla müzik dinle demiş kulaklarındaki sıvıda kristalleşme varmış yüksek ses bunu kırılmasına neden oluyormuş ...

Anneme yeni bakıcı bulundu bakalım nasıl anlaşacaklar ...Benim annem MS hastası hastalık artık onu çok yıprattı birazda kendi boş vermişliği yüzünden iyice ağırlaştı...

Yaşadığımız ve nefes aldığımız sürece hayatla mücadelemiz bitmeyecek kendimize yeni yollar aramaktan bıkmayacağız ...Şu sözü hep sevmişimdir hayat 3,5la 4 arasındadır .Ya 3,5 atarak yaşarsın yada 4-4 lük yaşarsın ...Ben bu ara 3,5 dönemindeyim ...En kısa zamanda 4_4lük döneme girmek istiyorum ...

28 Ocak 2010 Perşembe

Karlı Ankara günleri

Dün yağan kar Ankara'nın epeydir özlediği şey oldu ...Manzara güzeldi ancak Doğal gaza gelecek zamla insanın içine işledi soğuk ...Bir yandan tekel işçileri bir yandan yakacak sıkıntısı çeken halk ...Allah herkese kolaylık versin ...

Hastalıkla savaşıyoruz...Bu gün anneme gidiyorum bakıcı bulamadık biraz böyle idare edeceğiz...Artık anneme kızmaktan vazgeçtiğimi görüyorum eskisi kadar içim acımıyor da her halde içimdekileri dökmekten içimde bir şey kalmadı ... Dün bir bloğu okurken çocuk yetiştirmede kullanılan cezalar konusu vardı ...Birden annemle yaşadıklarım aklıma geldi ...Onun ilgisini çekmek için yaptıklarım ve sonucunda yediğim dayaklar ...Hani dayak arsızı derler ya bir ara öyle olmuştum annem vurdukça gülmeye başlardım kadın çileden çıkardı ...Artık beni dövemez olmuştu ...Ne çok kendimi sevdirmek için yollar aramıştım ...Kendini bile sevmeyen anneme...
Ne derin izler bırakmıştı bende annemin yaptıkları ne çok öfke kızgınlık ve kırgınlık bırakmış ben farkında olmadan...Kendimle ilgili yaptığım çalışmalar eninde sonunda anneme dayandı hep ...Büyük bir bölümünü hallettim ...

Bizlerin ellerine verildiğinde minik bedenler ne kadar çaresiz nekadar savunmasızdır ...Biz anneler şekillendiririz o minik yaşamları ...Bana çocuklarım verildiğinde ne çok sevdim onları çok zorlandım yemedikleri zaman işkenceler yapıp yedirdim ...Bu konuda hiçde pişman değilim ...Bir çocuğun insiyatifine bırakılmamalı yemek konusu ...En iyi şekilde beslenmeli ...Şimdi kızkardeşimin Mert'i biraz zorlayınca kıyamıyorum ancak ben de yapmıştım aynısını ...Mert bebek biraz nazlı ilgi ve alaka istiyor ...İkitane olunca anneyi zorluyor bu durum benimle gayet güzel yiyor çünki ben onunla konuşuyorum sürekli ...Zor iş çocuk büyütmek vesselam ...Ama sevginin aşamayacağı zorlukta yok ...

26 Ocak 2010 Salı

Günaydın Günlüğüm

İki gündür oğluşumla griple uğraşıyoruz ...Tabi ikimizinkide farklı onun kötü birde öksürüğü var ...Ben önceki gece boğazım ağrımaya başlayınca sürdüm vicks mi sabahta bilumum ot çöp kaynataım içtim bir parça daha iyiyim ...Boğazıma zencefil ,ıhlamur ,tarçın elma karışımı yaptım...Zencefil acayip yakıyor ...Bu günde burun akıntısı ile kalktım ...ben kendimi kötü hissettiğim de ilk olarak ağrıyan yerime vicks sürerim eğer o geçirmezse DR giderim ...

Bu ara tempo bizim evde yine yoğun annemin bakıcısı çıktı...Oh ne rahat ben gelmiyorum deyip hasta insanı yarı yolda bırakabiliyor ...Yarın anneme gideceğim bu yüzden babam çok zorlanıyor ...

Bu ara kendimi köşeye sıkışmış hissediyorum ...Herkese ben koşturuyorum yine hep benden bekleniliyor ...Kendi hayatımın kontürolü yine başkalarının elinde ...Buda bu kadar yol almış birine zor geliyor ...
Bu arada ben kendi gidişatımdan memenun olmayınca çevremide memnun edemiyorum...Hem çalışıyor yoruluyorum hemde kimse memnun değil ...Hayatımın kontrolünü yeniden elime almalıyım ...Önce ben kendimden memnun olmalıyım artık yapamam demeliyim yeniden ...
Bu ara kendimi suyun üstünde amaçsız yüzüyor gibi hissediyorum çevremdeki kalabalığa rağmen sanki ben boşluktayım ...Kendime yeni hedefler koymalıyım ...Günlük hedeflerim olmalı amaçsızlıktan kurtulmalıyım ...


Günaydın Günlüğüm

23 Ocak 2010 Cumartesi

Günaydın günlüğüm

Sabah erkenden kalktım yine ,bu gün annemlere gidiyoruz hepimiz ...Kardeşlerimde gelecek bebeklerin ilk ev gezmesi olacak ...

Babam dün bizler için hazırlık yapmış nefis karnı yarık yapıyor ...Bende güzel yaparım ancak babamın ki müthiş oluyor ...Kendine sonradan çok güzel bir hobi buldu ...Yıllarca yemeklere kusur bulurdu her yemeği beğenmez kendisi ...Nedeni artık anlaşıldı ...

Bu gün hepimize sevgi dolu gözlerle bakıp mutlu olacak ...Nasıl kocaman bir yürek taşır benim babam hissedersiniz sevdiğini iliklerinize kadar ...

Bu gün Erende geliyor karnesini almış hepsi peki imiş ...Ne mutlu bana ki hem hala hem de teyzeyim artık ...Canlarım hepsini çok seviyorum ...Ancak bir tane kız yiğenim olsun isterdim ...

Dün kar yağdı neredeyse tutacak sandım ancak tutmadı...İstanbul'u gördükçe içim gitti...Sıcak evinde elinde çayın çorban seyretmek güzel ...Kendimi kışı sevmeye iyi yanlarını görmeye pozitif düşünmeye zorluyorum ancak azıcık soğuk görünce hemen uçup gidiyor pozitiflik ...Ancak bütün bir yılı kış geçiren bir ülkede yaşamadığım için şükrediyorum ...Güzel ülkemde dört mevsimide yaşıyor hepsinin kıymetini bilmeyi deneyimliyorum...ÇOK ŞÜKÜR...

Bu ara gece yatağıma yattığımda biraz dan dalcağım uyku beni sarıp sarmalar kendimi uykunun şifalı kolarına bırakıyorum sabah zinde ve dinlenmiş bir şekilde kalkacağım diyorum ...Gerçekten mucize gibi sabah dinlenmiş ve zinde kalkıyorum diz ağrılarım olmadan kalkıyorum ...Ben bu yönteme bayıldım kendi kendimize verdiğimiz telkinlerde çok dikkatli olmamız gerektiğini gördüm...

Dün bebişlere polar yelekler diktim çok kullanışlı oluyor ...Hem sıcak tutuyor hemde ince olduğu için çocukları sıkmıyor ...Birer tanesini eskitmişler bile ...Bu ara çok kusuyorlar mama oranlarını artırdılar ...Ben fazla karışmak istemiyorum ama onların midesi küçük fazlasını çıkarıyorlar gibime geliyor ...Bu yüzden ne bizlerin üstü başı kalıyor nede kendilerine giyisi yetiyor ...İllaki DR söylemesi gerekiyor ...


21 Ocak 2010 Perşembe

Günaydın günlüğüm

Günaydın günlüğüm sabahın huzurunda dolaşıp şimdi sıra yazmaya geldi ...Dün yeni bir kitaba başladım aslında okumayı ertelediğim bir kitaptı ...

Işığı arayanların karanlık yanı
DebbiFort yazmış
Uzun zaman oldu okumak isteyip bir türlü elime almak nasip olmadı içindeki bilgiler biraz çalışma gerektiriyor belkide ondn daha şimdiden ne çok yerini işaretledim ...Şu ana kadar yapmış olduğum kişisel gelişim çalışmalarının sanki bir özeti gibi ...


Dün bu kitaba başlayınca çocuklarımın Türkçe öğretmeni Hatice Kılıç hanımı hatırlamadan geçemedim ne büyük bir şanski iki çocuğumda onun öğrencisi oldu ...Sadece çocuklarımı değil benide eğitti sanki ...Çok başka bir öğretmendi ...Sınıfa girdiğinde acayip bir disiplin vardı ancak önce beni sonra dersimi seveceksiniz
derdi Bütün okul hayrandı kendisine çok güzel bakan mavi gözleri vardı renginden çok gülen gözlerle bakardı hayata ...Onun bir sözü hepimizi çok etkilemişti...Ne yaparsanız yapın gece yatmadan önce iki sayfa okuyup yatın derdi ...Beni kitap okumaya yeniden başlatan söz ...Ben artık ne kadar yorgun olursam olayım kitap okumadan uyumam hatta bazen kitap elimde uykuya dalar giderim ...Canım öğretmenim seni çok seviyorum ...

Dün bizim minikler kalça ultrasonunu başarı ile geçmişler işitme testide iyi geçmiş ancak Alp'in testislerindeki şişlik sıvı toplanması imiş 6 aya kadar geçmezse küçük bir operasyon gerektiriyormuş...

Bu sabah Ankara soğuk ve puslu idi artık kar yağsın istiyorum ancak tekel işçilerini düşününce yağmasın diyorum inşallah bir çözüm bulunur...Ekmek davasına ne çok sıkıntı çekiyorlar inşallah emekleri boşa gitmez...

Artık gazete okumuyorum televizyonda haber seyretmeye dayanamıyorum bu yüzden hayiti depremi hakkında söylenenleri bir bogdan okuyunca yuh dedim yok efendim Hayiti satanist ve büyücülerle doluymuşta Allah cezalarını vermiş gibi köşe yazıları yazılmış ...Ya bizim ülkemizde yapılan din adına hemde yapılan azgınlıklara ne demeli ...Dünyada yaşanan doğal afetlerde insanlar önlem alınca can kaybı az oluyor bunu dünyanın depremle yaşayan ülkesi japonyada görüyoruz ...Demeki neymiş deprem öldürmüyormuş insan hatası yapılar öldürüyormuş ...

Karadenizde dev dalgalar bekleniyormuş bu da dolgu yolların denize gitmesi demek ...Doğa kendini korumak için felaketlerle geliyor insanlara ...Adamlar denize ada inşa ediyorla onlara birşey olmuyor çünki herşey hesaplanıp yapılmış ...Bizde kimler nerelerden çaldı diye düşünmeden geçemiyoruz oto yol yapılırken...

Biraz haber bile pozitif düşüncelerimin üstünden tusunami gibi geçip gitti ...Gelde olumlu düşünmeye çalış şu ortamda...

Bebeklerde kolik

Bebeklerde kolik denen nedensiz ağlama nöbetleri ...Bizim miniklerde de var doğdukları günden beri ne çok çaba harcadık geçirmek için neçok yol denedik ancak susmuyorlar başlayınca ...Sonra teyzemin kızından duyduğumuz yöntemi denedik...

Bebekler anne karnındaki sesleri duyunca sakinleşiyorlarmış ...Saç kurutma makiasının sesi ,çamaşır makinasının sesi , elektirik süpürgesinin sesi , hatta boş radyao istasyonunun cızırtısı gibi...Bizim oğluşlar boş radyo istasyonu sesini seviyorlar bebefonun boş istasyonuna getiriyoruz biraz sonra rahatlayıp hata uyuyorlar ...Biraz bizklerin tahamül gücünü zorlasalarda bebişler sakin olunca katlanılıyor...
Biz eskiden bebek uyanacak diye ses çıkarmamaya çalışırdık devir değiştiya buda değişti...Eski yaşam tarzımızın sadeliğide yok artık demek ki bebeklerin anne karnında duydukları seslerde değiştiği için teknolojik sesler istiyorlar ...

Teyzemin kızı da saç kurutma makinasını yanında taşır hale gelmişti ...Her gittiği yere götürüyordu kız ya süslü cadı ...

Bazı bebeklerde çamaşırmakinasının sıkma sesini ve sarsıntısını seviyorlarmış makinanın üstüne yatırıyormuş ...Neyseki bizimki hepsinden kolay bir yöntemle sakinleşiyor ...

Bu gerçekten zor bir durum ben önce dalga geçtim çok komik falan diye ancak bayağı zorluyor insanı helede ikitane olunca felaket zor oluyor...buradan paylaşmak istedim belki birleride dener diye ...

20 Ocak 2010 Çarşamba

Günaydın günlüğüm

Günaydın günlüğüm sabaha sağlıklı ve huzurla uayandım kendimle yaptığım çalışma işe yaradı yatarken bu uyku bana sağlık sıhat getirecek sabah uyandığımda kendimi dinlenmeiş ve daha iyi bulacağım kendimi demir gibi sağlam hissedeceğim diyerek yatıyorum gerçekten kendimi iyi hissederek dinlemiş bir şekilde kalkıyorum ...

Demek ki neymiş kendi iç sesimizdeki olumsuz kelimeleride temizleyecekmişiz...Ben yıllarca ay çok yorgunum ay hastayım diye yattım sabahta hasta olarak kalktım ...Belki plasebo etkisidir ancak işe yaradığı sürece neden denemeyim ağrısız ilaçsız bir tedavi benim için ...

Salı günü kuzucuklara gittim canlarım ya beni özlemişler bende onları özledim ...Artık gülücükler atıyorlar çok sevimli oldular ...Bu gün kalça ultrasonu çektirecekler...Bu günü hastanede geçirecekler ...Mert kuzumun cildi çok kurumuş annesi onlara su içirmeyi unutuyor içten ve dıştan su içmesi gerekiyor birde yağlanması gerekiyor ...

Ne zordur bir canın sorumluluğu ...Ondan önce düşünmek zorundasınızdır bir çok şeyi sevmeli okşamalı ve korumalısınızdır size emanet edileni...

Dün oğlumla konuşuyorduk bana bir itirafta bulundu anne biraz kızacaksın bana ama sana birşey söyleyeceğim dedi...Böyle zamanlarda sanki kalbim ağazıma gelilir kaygıyla beklerim anlatılacak olanı ...Sakin olmaya çalışarak dinledim anne ben sigaraya başladım demez mi ...Bir an ne demem gerektiğine karar veremedim onun açıklamalarını dinledim ...Bu yaz kız arkadaşından ayrıldı biraz üzüldü kırıldı ...Tamda bu dönemde başlamış içmeye ...Belki biraz bahane ancak sonuçta içiyor ...Konuşmaya başladığımda kendimi ona öğüt verirken buldum...Henüz yeni başlamış olduğu için bırakabilmesinin kolay olduğunu falan söylüyordum ...Ancak o bana kahvenin falan yanında iyi gidiyor ben seviyorum diyordu kendime geldim ...Biran düşündüm ben sigara içen erkekeleri hep hoş bulmuşumdur sanki erkek sigara içer ve karizmatik durur ...Dün garip bir bocalama geçirdim vesselam ...

Artık onlar kendi kararlarını verecek yaşta insanlar ...Ben onları doğdukları andan itibaren birey olarak yetiştirmeye uğraşmıyormuyum ,aldıkları kararlara saygı duymalıyım ...Bu yaşa kadar benim kurallarımla yaşadılar ...Artık kendi kurallarını hayata geçiriyorlar ...Bende bu kurallara saygı duymalıyım...Bu olaydan pek hoşnut olmasamda ona saygı gösteriyorum ...

Bu olayda beni ençok etkileyen şey bana bu kararını açıklama sebebi oldu ...Geçenlerde çantasında sigarasını bulmuştum ...Oda bana arkadaşının olduğunu söylemişti pek inanmamıştım ama onada söylememiştim ...Bana yalan söylediği için kendini rahat hissetmediği için söylemek istediğini anlattı...Bu beni çok duygulandırdı bana yalan söylemek istememsi çok hoşuma gitti hazır olduğuda kendi açıkladı ...

Bu gün çocuğumu sanki Benden çok uzakta hissettim onu kaybediyormuş gibi hissettim ancak yaptığımız sohbet onunla aramızda yeni bir dönemin başladığının ilişkimizin farklı bir boyuta geçtğinin göstergesi oldu oğluşum büyüdü kocaman bir adam oldu artık onunla çocuk gibi değil bir yetişkin gibi konuşmam gerektiğini bir kez daha fark ettim ...Sakın yanlış anlaşılmasın sigara içtiği için büyümedi gözümde hala sigaraya karşıyım ...Ancak ilişkimizin yönü değişti artık karalarını kendi alıp uygulamaya geçirdikten sonra bana gelip bunu yaptım diyecek bende onun kararlarına saygı duymak durumunda olacağım ...Şimdiye kadar birlikte karar alırdık öyle uygulamaya geçirirdi...

Biraz KORKTUM ama bu durumada alışmam lazım...CANLARIM sizi seviyorum ...

16 Ocak 2010 Cumartesi

Geçmişse Yapılan Yolculuk

İki gündür sabahları bloğumu okumakla geçiriyorum ...Ara sıra insanın geriye bakması güzel oluyor...Ne çok kendimi anlatmaya çalışmışım ...Dökmüşüm içimi, kendimle olmuş mücadelem sevdiklerimi anmışım acıtsada ,sevinçlerimi paylaşmışım...Ben kemdimle olan ,artık mücadele demediğim büyüme sancılarımı anlatmışım ...

Ne çok ben demişim bencillik barındırmayan...Bir gün yazdıklarımın arasında farklı şeyler olan biri halinede gelebildiğimi göreceğim ...

Candan'ın Yeni şarkısında dediği gibi Ah bu gidiş gelişlerin beni öldürecek vallahi öldürecek ...Artık eskisi gibi çelişik bakmıyorum hayata her gidiş gelişte içimde birşeyler çözüme ulaşıyor ...Sevgiyle kucaklıyorum her seferinde içimdeki beni ...

Hayattaki pişmanlıklarımda azaldı bazı şeylerin değiştirilemez olduğunu sadece yaşayıp geçilmesi gerektiğini gördüm...Onlarıda az hasarlı atlatmaya çalışıyorum...Artık bir çok konuda nettim...Sözlerim kimseyi incitmeden direk söylendiği için artık çoğu kişi bana bulaşmaktan tırsıyorlar ...Ama asla şiretlik yapmıyorum sakin ve huzurlu bir şekilde kendimi ifade ediyorum ...Karşımdaki kişiye kendime nasıl davranılmasını istiyorsam öyle davranıyorum ... hayata bumeranglar atıyoruz onlarda gidecekleri yerlere ulaşıp gelip tekrar bizleri buluyorlar ...İyiye güzele atılanlar iyilikleri toplayıp geliyor kötülüğe atılanlarda kötülükleri topluyor ...Ben elimden geldiğince artık varsayım üretmemeye çalışıyorum ...Bununda çok faydasını gördüm yazdığım dört antlaşmada var ve süper bir şey...

Artık resim eklemeyi öğrenip istediğim resimleride koymalyım kendimi anlatan ...

Bu gün annemle babamı ziyarete gideceğim annem artık iyi değil iyice kendini bıraktı sanki sayılı günlerde bizimle beraber gibi geliyor ...Bir insanın yaşarken ölmesini seyretmek çok acı veriyor ...Ancak kendisi vazgeçtiği için yapıla bilecek birşey yok ...MS hastalığından çok kendinden vazgeçmesi yıktı geçti annemi birde bencilliği...

Kendi hayatını yönetmek yerine hep başkalarının hayatına hükmetmeye çalıştı buda onun yıkımı oldu..İşte en büyük bencillik .Onun öyle çaresiz hali beni çok üzüyor ...Bu aralar babamda hasta kulak sıvısı kristalleşmiş onun için bir sürü ilaç kullanıyor ve kendini iyi idare ediyor babamın azminin onda biri keşke annemdede olsaydı...

13 Ocak 2010 Çarşamba

Güzel bir günün ardından

Güzel bir geceydi dün eşim bana bir çok süpriz hazıralmış kendince ...Bazen bakarsınız hiç beklenmeyecek kadar incedir benim eşim ...O sert kırılmaz kabuk kırıldığında ve akıl edebildiğinde ...Bilmez bir çok inceliği öğretilmemiştir veya zayıflık olarak görmüştür kendince ...Ancak önemli günler bizim için hatırlanması gerken ve atlanmaması gerekne günler olmuştur ...Hani kalıplaşmış bir günde mi hatırlayacak lafı varya gıcık olduğum ...Bazı insanlar var çevremde o bir günü bile hatırlamayan ...Bir gün bile kendini özel hissedebilmek güzel...

Dün eşim bana kutu içinde gül almıştı ...Aklıma benim cadı geldi birden kendisi biraz odun dur ya gül falan sevmez ya ...Ben severim anacığım gülde severim nergisde bir dal çiçek almak hatırlanmak hoş bir duygu ...
Ben eşimle ilk tanıştığımda bize gelirken kutu içinde bir gül ve safir bir yüzük almıştı bana sözümüz kesilmişti ertesi gündü ...Yıllarca sakladım o gülü o kutunun içinde ...Yüzüğüm hala durur baktıkça o günün anısı içimi hep kıpırdatır en sıkıntılı günlerimde bile aynı heyecanı hissderim ...Yıllarca bütün parfümlerimi eşim almıştır hediye olarak ...Bu konuda eşsiz bir zevki olduğunu inkar edemem ...Hepsini zevkle kullandım yıllarca şişelerini sakladım ...

40lı yaşalrımda artık saklama huyumdan vazgeçmeye başladım zannedersem biriktirdiğim anılarım ve fotografların dışında hepsini attım...artık kendisine söylüyorum duygularımı açıkça ...

Birlikte yemek yedikten sonra hoş vakit geçirdik ...Canım artık geçmişin anılarına gülerek bakabiliyorum hayatımda olduğun için teşekür ederim seni seviyorum...

12 Ocak 2010 Salı

Koskocaman 27 yıl

Hayatımın 27 yılı ,ne çok yaşanmışlık var acı tatlı ... Ne olduğunu bilmeden nasıl yapıldığını bilmeden el yordamı ile yaşanmış yana yakıla öğrenilmiş bir deneyim benim evliliğim ...Bu gün bizim evlilik yıl dönümümüz ...Her ne olursa olsun kutladığımız birbirimiz için elimizden geleni yaptığımız bir gün...

Şöyle geriye dönüp baktığımda ne çok hatalar yapmışım ne çok hatalar yapılmış bana ...Herkes burnunu sokmuş bizim evliliğimize dinlemişiz kırmamak adına doğrudur demişiz büyüklerimiz bilirler herşeyi bizden iyi,ancak onlarda birşey bilmiyorlarmış bu konuda hatta bizden bile acemi imişler...Ama karışmak ve karıştırmak ta uzmanlarmış bunu anladık ...

Aradan geçen bunca yıl nekadar ne yaparsanız yapın kimse size madalya takmıyor kimse hata yaptık özür dileriz demiyor sadece sende şöyle yapmasyadın deniyor ...Ben kendi içsel çalışmalarım başladığından beri hayatımla ilgili kararları ne çok kişinin karışmasına izin vermişim ,ne çok yanlışlarının ,hatalarının yükünü çekmişim bunu anladım ...Bir çok gereksiz yükün altında ezilmişim ...Ne uğruna hiç sende susmasaydın itiraz etseydin denmesi uğruna ...

Bir çoğu hatalarının bile farkında değil bendeki yıkımın hiç farkında değil ...Çünki onlarda ailelerinden öyle gördüler...Bu günlerde bunlarla ilgili mektuplarımı yazdım ...
Çakralarla yaptığım çalışmalar sonucu kök ve hara çkramı açtım ...Ancak solarpleksüs çakrasına geldiğimde hala öfkeli olduğumu gördüm ...Burada yaptığım öfke çalışmalarında ençok evliliğimle ilgili öfkelrimin hortladığını gördüm daha önce kendimle ilgili öfkelerime yapıyordum...Dün mektupları yazarken tam kürek kemiğimin altına acayip bir sancı girdi hala acıyor ...

Evet gelelim eşime ,ne çok sevdik birbirimizi ,ne çok yerden yere vurduk,ne çok kızdık kırıp incittik hoyratça ama galiba en çok saygı duyduk evlilik kurumuna bu yüzden sapasağlam herşeye rağmen ayakta hala 27 yıl oldu ...Canım herşeye rağmen seni seviyorum iyiki benim eşimsin...

Hayatımızı ikimizde başkalarının izin verdiği ölçüde yaşasakta gerksiz bir sürü şeyle mücadele etsekte çok incinip çok kırılsakta seninle dünya savaşları geçirsekte bana verdiğin iki güzel evlat için sana çok teşekür ederim ...

Şu son seneler hayatımızın yönetimini elimize aldğımız seneler oldu nispeten ...Sakin huzurlu ve artıkne istediğimizi bilen kişiler haline dönüştük ...Artık ikimizde eş olmanın ne demek olduğunu çok iyi öğrendik ...Bu yüzden sende bende hayat yolundaki sınavları başarı ile atlattık ...

Seni hep sevdim , aşık oldum mu hayır ...o çok başka bir duygu olsa gerek ...

8 Ocak 2010 Cuma

Günaydın günlüğüm

İki gündür temizlik yapıyorum yorgun yatıp dinç kalktım bu gün sabah 6 da hemde sanki gözüme çöp düştü ...Bu günde iki odanın duvarlarını silip perdelerini yıkayacağım...Tabi bu odaların tamamen elden geçmesine eş değer birşey ...Bu yüzey temizliği bitince birde adaçayı tütsüsü yapacağım bütün negatiflikler gitsin diye köşe bucak arınsın ...Bu yöntem benim çok hoşuma gitti ve epey faydasınıda gördüm ...Sanki ev yenileniyor daha bir taze soluk geliyor nefes aldığınızı hissediyorsunuz ...Bunu shamanic ten öğrenmiştim kendisi hayataım değişti sitesinde arınma proğramında bir yerde yazmıştı ...Okuduğumdan beridir bende uyguluyorum ...TEŞEKKÜR EDERİM...

Temizlikte özellikle perde temizliğinde neçok yöntem uyguladım ancak pek çözüm olmadı ya 15 günde yaıkanacak yada çok temiz olmasına aldırış etmeyeceksiniz ...bizim semtin trafiği günden güne arttıkça çok temiz olmasını artık beklemiyorum sadece kokusu değişsin diyorum ...

Bu gün yatakların altınıda temizleyeceği için tuz dolu kapları değiştiririm ...Bu da çok güzel bir yöntem ...İnsanın üstündeki negatifleri alıyor sanki ...

Yakında bizim ev halkı isyan edecek benim temizlik aşkımdan dolayı hatta bazen ya bu kadının kapatma düğmesi yok yine coştu diyorlar ...Eskiden eşim ben temizlik yaptığım zaman kim gelecek diye sorardı ...Ne çok misafir ağırlardım eskiden iki küçük çocukla hem temizlik hemde pasta börek severek zevkle yapardım ...Kayınvalidem bize geldiğinden beri bir takım şeyleri yapamaz olduk ...Artık arkadaşlarımla dışarda buluşma planları yapıyoruz ...Hem bizlerede bir değişiklik oluyor ...hoş bu aralar onuda yapamıyorum...
Bu aralar çevremdeki ikili ilişkileri inceler oldum eşler ,arkadaşlar ,aile bireyleri gibi...Eşler çok ilginç severk evlenenler veya görücü usulü hiç fark etmiyor hep karşı taraftan bekliyorlar o yapsın sonra ben yaparım halbuki ne çok gereksiz zaman kaybı ...Evlilik emek ister korunup kollanmak ister bakım ister ...Sadece bir kişinin yapması değil her iki kişi içinde geçerlidir herşey...Ama biz kadınlara çok iş düşüyor yetiştirdiğimiz erkeklere çok şey öğretmiyoruz bencillik yapıyoruz ...Ancak eşlerdende çok şey bekliyoruz ...Karşımızdaki kişiyi olduğu gibi beğenip evlenmişsek onu olduğu gibi kabullenmeliyiz değiştirmeye kalkmamalıyız...
Biz kadınlar kendimizi sürekli güncellemeliyiz kendimizi geliştirmekle uğrasırsak çevremizdeki insanlarıda rahat bırakırız ne çok kadın tanırım eşine nefes aldırmaz nerdesin ? demekten ...Ben böyle bir kadının eşi olsam kesin aldatırım ...Bir arkadaşım vardı böyle, onada söylemiştim ve bu sözüm ona çok dokunmuştu ...Sen kendini eşinin yerine koy ve senin gibi karın olsa ne yaparsın demiştim ve bu söz üzerine epey düşünüp adamcağızı biraz rahat bırakmıştı...

Sürekli bakımlı dolaşan kadınlarda bence çok sıkıcı çünki ne o öyle eskilerin tabiri ile kutu bebeği gibi hep aynı ...Şöyle biraz salaş olacaksın giyinip kuşandığında vavvv dedirteceksin ... kendin için süslenip püsleneceksin birileri beni beğensin diye değil ...öyle kadınlar varki çevre ne der diye kendi zevki olmayan şeyler giyiniyorlar ...Bunu derken yaşadığı toplumun kurallarına uymak zorunda olanlardan bahsetmiyorum ...Birilerine kendini beğendirmek için hiç tarzı olamayan şeyler giyenlerden bahsediyorum...

Birde evliliklerde mütiş bir kavram kargaşası var ...Herşey birbirine karışmış durumda Erkekler erkek gibi değil büyük bir çogunlık hoyrat kaba maço hiç bir şeyden haberi olmayan kütük gibi dolaşıyor erkek dediğin ...Naif olur ince düşünür sever ve sevdiğni bakışlarıyla hissettirir korur kollar sevdiğini incitmez ...Sevdiği onu yanında kendini huzurlu ve güvende hissder...



7 Ocak 2010 Perşembe

Günaydın günlüğüm

Dünden bitmiş bir vaziyette kalmaya çalıştım bugün ...Dün temizlik aşkım nüksetti başladım mutfaktan incik cıncık herşeyi temizledim daha bitmedi duvarlarını bile sildim...bakınca temizliğin görüntüsü bile hoş geliyor bu günde kalanını bitirince süper olacak çok hijenik bir yer olacak...Biraz sadeleştireyim derken yeni eklemelerle daha bir dolu oldu sıcacık kahve sohbetleri yaptığımız mutfağımız ...Çocuklar bir gün kendi hayatlarını kurduklarında en çok bu sohbetleri özleyeceğim herhalde ...

Şu an mutfak sanki üstündeki sis perdesi kalkmış bütün negatif enerjilerden arınmış bolluk ve bereketi bir yermiş gibi ...
Bu ara bütün evi temizlemem lazımevdeki negatif enerjileri yok etmeliyim evin havası değiştikçe bende canlanıyorum ...Sanki her kova suda kötü düşünceleri söküp atıyorum ...Bu ara temizliğe başladım ya neler hayatımdan çıkacak acaba ...Elime geçeni atarım temizlik boyunca ...Birde şu biriktirme huyumdan vazgeçebilsem ...
Şu bimden aldığım temizlik bezleri süper çamaşır suyu cif bulaşık deterjanı üçlüsüne sıkı dayanıyorlar ve mütiş temizliyorlar arkasını kurulamak gibi bir şeyde olmadığı için işimi çok kolaylaştırdılar ...Evimiz yol üstü olduğu için çok kirleniyor ancak bu yeni ürünler hayatımız kolaylaştırıyor...

Hayatımda yeni ürünler işimi kolaylaştırırken yeni öğrendiğim tekniklerde içimdeki birikmişlikleri söküp atıyor ...Bir yandan dış temizlik bir yandanda iç temizlik yapıyorum yakında pürü pak olacağım ...İşin ilginci geçmişe artık acımadan kanamadan daha sakin ve anlayışla baka biliyorum ...Geçmişimi sevgiyle kucaklamyı öğrendim ...Tamamen yok saymadan onlarla zenginleşmek güzel bir duygu...

Rejim gayet iyi gidiyor kendimi rejim yapıyormuşum gibi bile hissetmeden gidiyor ...Bu sefer çok karalıyım kendime verdiğim sözü tutmalıyım ...Kilolu olmaktan dolayı mutsuz değilim aslında ancak kendime verdiğim sözü tutmalıyım bu benim elimden gelen birşey neden yapmayayım...Kendimi biraz şımartmalıyım ...

6 Ocak 2010 Çarşamba

Günaydın günlüğüm

Günaydın günlüğüm ,
Bu gün sabah eşimden bulaşan ağız mantarı ile kalktım ...Ne kadar dikkat etsemde banada bulaştı ...Gerçekten zor bir durum antibiyotik aldığı için ağazındaki yaralı bakterilerin ölmesine neden olmuş oda mantar oluşmasına neden olmuş ...Bu yüzden bebişlerdeki gibi pamucak oldu sanki ...Her ne kadar dkkatli olsamda banada geçti ...Dün Gamze bebeken uyguladığım karbonat la gargara yöntemini denedik ve biraz faydası oldu ...Bu garibinde ağazı yara olmasına rağmen hiç sesi çıkmadı...

Bu günde evde artık gitmezse kafayı yiyeceğim...

Bu gün bizim miniklerin aşı günleri iki aylık oldular ben gidemiyorum bugün hasta olduğum için ...annesine hemen önerilerimi sıraladım ateş düşürücü ver birde tok gitsinler diye ...Çünki hatırladığım kadarı ile 2 saat bir şey yemiyeceklerdi ...Bizimkileri 2 saat zaptettmek imkansız bir şey ...

Hayatın tümü bana kolaylık,neşeve ihtişamıyla geliyor...Bu gün Bülent Altınkayanın blogunda okuduğum bir yöntemden aldığım sözler ...Bunu günde en az on kere tekrar etmek gerekiyormuş denemekte yarar var ...

Kendime yeni çekimler yapmalıyım ...Bu güne kadar kendim için yaptığım olabilirliği yakın olan bütün çekimlerim oldu ve nihayet kendi çekimleirime güvenme yetisini kazandım ...Bazıları çok ütopik çekimlerde bulunuyorlar adam işsiz gezerken kendini jipler saray yavrusu evlerde hayal ediyor olmazmı olabilir ancak önce bir iş ve hayatını düzene koyacak çekimlerden başlamalılar ...Birde çekim yaparken kendimiz için çekimler yapmalıyız çevremizdeki kişilerde kendi çekimlerini yapmalılar ...Bir çoğumuz gibi bende ilk yazdığım çekimlerde kendi isteklerim dışında herkes için bir şeyler istemiştim ancak kendim için çok az şey istemiştim kendi isteklerim gerçekleşirken diğerleri için isteklerim çok zor gerçekleşti...Çekim yaparken bencil olun ...
Ben eşim için iş diliyordum bir türlü olmuyordu ancak eşimin işe gitmesinin benim rahatıma olacağını benim nefes alacağımı düşündüğüm zaman çekimim gerçekleşti ve eşim şimdi çalışıyor...
Birde dilekleriniz sonucu bir başka kişinin zararına olacaksa çekimizniz olsa bile sizi mutlu etmiyor karşınızdaki kişininde hayrına olacak bir şekilde yapın ...
Kızım bir ara bizim oradaki bir dişçide çalışmak istemişti yanındaki kızcağızı çıkarsada ben girsem demişti yanındaki kız işten ayrılınca işe girdi o kişi için iyi bir dilekte bulunmadığı için kendide çabuk işten çıktı kadın dayanılmaz bir şeydi ...Ama diğer kız için daha iyi bir iş bulup çıksa diye dilekte bulusaydı belki iş ona en iyi imkanları ile gelecekti ...
Bu yüzden dileklerinizi olumlu şekilde dileyin ...kendiniz için ve insanlığın hayrına dileyin...

4 Ocak 2010 Pazartesi

Günaydın Günlüğüm

Yılbaşından bu yana eşimin hastalığının kaprislerini çekiyorum ...Erkek nesli değilmi bir naz bir naz...Tamam hasta belki kötü üşütmüş ancak sanki benim yüzümden hastalanmış gibi kapris yapıyor ...Dün yalvardım Allahım ne olur iyileşsinde gitsin artık işe diye...
Bizler evin diğer fertleri hasta olsakta kendi içimizde geçiririz kapris yapmayız kimseye ...En çok ben hayatımda daha önce hiç böyle olmadım lafına gıcık oluyorum ...İyi ne yapayım ?Birde gelip Serpil benim şuram ağrıyor neden sorusu na gıcığım ...Şimdi şey diyorum yanıt olarak ben henüz o konuda uzmanlığımı yapmadım diyorum ...
Sanki 3 yaşında bir oğlan çocuğu sevgi ve ilgi bekliyor unutuyorki artık 54 yaşında ve hastalıklara direnci eskisinden az ve güngüne gençleşmeyecek ...
Canım seni yinede seviyorum...

Bu aralar geçen yılın muhasebesini yapmaya çalışıyorum ancak okadar çok çalışma yapmışım ki kendimle herşeyi affetmişim ...Ben hesabımı yıl içinde defalarca yapmışım biriktirmemişim eskisi gibi ...Bu yıla yeni sayfayla girmişim zaten ...

Dün saycoroxla rejime başaldık yeniden ben bu sefer kesin kararlıyım ...Geçen yıl kendime kilo verceğim diye söz vermişim bunu yapmazsam kendime yalan söylemiş olurum ...Hayata en çok kendimize söylediğimiz yalanlar bizi yoruruyor aşılması zor engeller oluyor ...Dün yaptığım rejimle aç kalmadan gayet güzel hem doydum hemde sağlıklı beslendim her şeyden ölçülü yedim 4 kaşık yemek bile yedim ...Bol salata yeme serbestisi var ...Sonuca göre buradan paylaşırım...

Şimdi sırada unutmuş olduğum veya küllenmiş olan dilimi canlandırmakta ...Bunun için plan yapmalıyım her gün bir saat çalışsam süper olur ...



1 Ocak 2010 Cuma

Dostlarla geçen ggüzel bir yılbaşı

Hiç planlamadan güzel geçen bir yıl başı yaşadık ...Herkes kendince planlar yapmıştı dün için ben her zamanki gibi ev versiyonunu seviyorum bu kutlamaların ...Gamzenin indirdiği bir sürü film vardı ...Evi temizledikten sonra kimse olmayacağı için kendi sevdiklerimizi hazırladık yemek olarak yoğurtlu çorba sıcacık ve z.yağlı biber dolması kırmızı ve yeşil ımmm nefistiler...Ve kırmızı pancar salatası ...
Saat 3te oturduk filmlerin başına elimizde yemekler ...Sonra oğluşum geldi bizimle olmak istemiş ...Eşim geldi dışarıdan bir çok şey almış Kuruyemiş meyve en önemlisi kestane yılbaşının olmazsa olmazı ...Bir sürü bisküvi ve içecek alkolsüz...Ben hiç birinin kokusuna bile dayanamadığım için öyleki anasonlu kurabiye bile yiyemem ...
Kendimizi filmlerin kollarına bırakmıştık ki Nalanlar aradı müsaitseniz gelelceğiz diye onların gelmesiyle kadro tamamlandı ...
Canım Efe'ciğimin fındık kıran balesini neçok görmek istemiştim ancak olmadı yine onlarda CD getirmişler...Oradan izledim geçen sene baleye başladı ve çizmeli kedi balesinde kadrolu sanatçı olarak oynadı bu senede yetenekli bulunup devam ediyor ve fındık kıranda oynuyor ...Ya daha dün küçücük elimze avcumuza sığmayan bir şeydi ...Onu sahnede görmeyi başarılarıyla gurur duymayı isterim ...Canım kuzu hayat yolun başarılı ve şanslı olsun iyi güngör ...

Yeni yılı iyi dileklerle güzel ve hep birlikte karşıladık ...Sonra tombala faslı ...Bu sene ben çok şenslı olacağım bayağı bi tombala yaptım kıskananlar oldu herzamanki gibi...Ne yaparsın işte başarılı insanların kaderi bu ...

3te onları yolcu edip gecenin sesizliğini dinleyip 4 te yattım ve sabah 7.30 da kalktım ...Sesiz sakin ve huzurlu bir yeni yıl gününe merhaba dedim...