13 Kasım 2015 Cuma

KENDİMİ BİR TÜRLÜ TOPARLAYAMADIM

Kendime gelemedim ... Önce diş ağrısı  sonra diş çekimi sonra diz ağrılarım derken 2 haftadır ağrılar içindeyim ...

Seçimden bir gün önce dişim ağrıdı sonra bütün ağzıma yayıldı ağrı KBB gittim hiç birşey bulamadılar nörolojiye yönlendirdiler.Nöro böyle bir hastalık var: Trigeminal nevralji- ani yüz ağrı ve ömür boyu sürebiliyormuş  .bu hafta gözlemleyip haftaya MR çekelim dendi 

Ertesi gün dişçime gittim ve o taraftaki dişimi kanal tedavisi yapınca benim su içmelerim ve ağrım bıçak gibi geçti bu hastalıkta kişi su bile içerken zorlanırmış ben şişe şişe su içtim Böylece çok şükürler ettim şimdilik o hastalık değilmiş diye inşallah olmazda ...Allah bu hastalığa  yaşayanlara yadım etsin çok zor bir hastalık ben 3 gün hiç uyumadım ağrıdan kıvrandım...Dişçiden geldikten sonra hayatımın en güzel uykusunu uyudum ve Allaha bize verdiği zenginlikler için çokkkkkkkkkk şükürler ettim.

Cuma günü kırılan dişim çekilecekti kanal tedavili olduğu için fazla önemsemedim dişçim de dişim öyle azılı çıktı ki neredeyse çenem dişçinin elinde kalacaktı benim dişçim bayan dişe gücü yetmedi arkadaşını çağırdı erkek gücü ancak dişi alabildi.Dişçiden enkaz vaziyette eve geldim.Bu gün bir hafta geçti hala yeri ağrıyor ve ilaç kullanıyorum hatta yanağım morarmış

Bir sağ kroşe bir sol kroşe derken sırada  dize geldi dün fizik bölümüne gittim film ve MR istedi.Dizimden ameliyat olalı 2 sene bitti içer de durum nasıl bir bakalım ona göre tedaviye başlayacaklar .

Bende durum biraz sancılı bakalım bundan sonra nasıl olacağım...

.İyilikle sağlıkla ve güzellikle dolu günlerimiz olsun her zaman umut

9 Ekim 2015 Cuma

Aşağıda hastalıkların nedeni,yerine koymanız gereken olumlu düşünce şekli yer alacak...

Aşağıda hastalıkların nedeni,yerine koymanız gereken olumlu düşünce şekli yer alacak...
Eğer bu hastalıklara sahipseniz lütfen bunu yapın...
Devamlı İyileşmenin ne kadar hızlı olduğunu, olumlu düşünce şeklinizin de hayatınızdaki diğer problemleri nasıl hallettiğini, ilaç tedavinize de nasıl destek olacağını göreceksiniz.
Başınız ağrıyorsa; Kendinizi hangi konuda yargılıyorsunuz sorusunun cevabını bulun.. Kendini eleştirme, değersiz görme ile ilgilidir... Migren türü ağrılar ise mükemmelliyetçi olan ve bu yüzden kendilerine çok baskı yapan kişiler tarafından yaratılır... Migrende yoğun olarak bastırılmış kızgınlık vardır.. Onaylaması; Kendimi çok seviyor ve onaylıyorum, kendimi affediyorum.. Emin ellerdeyim.
Sinüs ağrıları; Burunun çok yakınında hissedilir. Hayatınızda size çok yakın olan birisinden duyduğunuz rahatsızlığı gösterir, o kişi tarafından ezildiğinizi hissediyor olabilirsiniz.. Onaylaması; Hayatın bütünüyle birim. Huzur, uyum ve dengenin her zaman içimi kapladığını ve beni kuşattığını ilan ediyorum. Herşey yolunda. Ben kendi gücüme sahip çıkıyorum.
Boyun ağrıları, tutulma; Düşüncelerimizde esnek olma, sorunun öteki yüzünü görme, başka bir kişinin bakış açısını anlamayı temsil eder. İnatçılığı ve hep haklı çıkma isteğini bırakmak gerekir. Olumlaması; Hayatla barış halindeyim, rahatım. Bir meselenin her yönünü esneklikle ve kolaylıkla görüyorum. Başka bakış açılarını da sevgiyle algılıyorum, güvendeyim.
Boğaz; Kendimizi doğru bir şekilde ifade edemiyoruz, istediğim şeyi söyleyemiyorum.. Düşünce kalıbını içerir. Kendimizi ifade etme korkumuzu, hakkımızı aramaktan çekinme korkumuzu, “ben buyum” deme cesaretimizin olmayışını gösterir. Kızgınlık boğaz ağrılarının nedeni. Eğer soğuk algınlığı da varsa zihinsel karışıklık yaşıyoruzdur.. Larenjit konuşamayacak kadar öfkeli olduğumuzu gösterir. Yaratıcılığımız engellendiğinde boğazla ilgili sorunlar olur. Hayatlarını başkaları için yaşayan anne/ baba/çocuk/eş/sevgili/patron vs. kendi istediklerini hiç yapamayan bir çok insan BADEMCİK ve TİROİD sorunları yaşarlar.. Engellenmiş yaratılığın sonucudur. Ayrıca boğazdaki enerji merkezimiz bedende değişimin olduğu yerdir.. Değişime karşı koyduğumuzda, değişmeye çalıştığımızda genellikle boğazımızda sorun yaşarız.. Öksürdüğünüzde ya da biri öksürdüğünde dikkat edin.. Ne konuşuluyordu? Neye tepki gösteriyoruz? Direnç ve inatçılık mı yoksa değişim süreci içindemisiniz?
Öksürdüğünüz an elinizle boğazınızı tutun “değişmeye hazırım” “değişiyorum” diyin… Olumlama; Düşündüklerimi, isteklerimi, hissettiklerimi rahatlıkla ve özgürce ifade ediyorum. Yaratıcıyım, sevgiyle konuşuyorum. Değişmeye hazırım. Kendim olmakta özgürüm. Emin ellerdeyim.
Sırt;Destek sistemimizi temsil eder. Sırt ile ilgili sorunlar genellikle yeterince destek görmediğimizin ifadesidir. Yalnızca bizi işimizin, ailemizin, eşimizin desteklediğini düşünürüz. Bu yanlış bir inanış şeklidir.. Gerçeği ise, evren ve hayat bizi destekler. Onaylama; Hayatın her zaman beni desteklediğini biliyorum ve kabul ediyorum..
Üst sırt ağrıları; Duygusal destekten yoksunluk.. Eşim, ailem vs beni anlamıyor ve desteklemiyor. Onaylama; Kendimi seviyor, beğeniyor ve onaylıyorum. Hayat beni seviyor ve destekliyor.
Orta kısım;Suçluluk duygusuyla ilgili.. Geçmişimizde arkamızda kalan bir şey. Sırtınızdan bıçaklandığınızı mı düşünüyorsunuz,arkanızda ne bıraktığınızı görmekten mi korkuyorsunuz ya da arkada bıraktığınız bir şeyimi gizliyorsunuz? Onaylama; Geçmişi geride bırakıyorum. Geçmişin geleceğim üzerimde hiçbir etkisi yok. Yüreğimde sevgiyle ilerlemek için özgürüm..
Alt bölüm ise; Bitip tükendiğini hissetme,ekonomik sorunlarla bir çıkmaz içinde olma, ekonomik endişelerin ifadesidir.. Parasızlık ya da parasal korkular bu bölümle ilgilidir.. Onaylama; Yaşam sürecine güveniyorum.gereksindiğim her şey daima sağlanacaktır. Emin ellerdeyim.
Sinir Bozukluğu; Sinirler İletişimi temsil eder.Ben merkezcilik (sadece kendini düşünme). İletişim kanallarını kapatma Onaylama; Yüreğimi açıyor ve sadece sevgi dolu iletişim biçimleri yaratıyorum. Güvenlik içindeyim ve iyiyim. Rahatça ve keyifli iletişim kuruyorum.
Akciğerler; Hayatı içine alma kapasitesini temsil eder. Akciğer rahatsızlıkları, zatürre nedeni; depresyon, keder, hayatı içine almaktan korkma, kendinde hayatı dolu dolu yaşama hakkını görmeme.. Hayatı reddediş.. Olumlama; Hayatı kusursuz bir dengeyle içime alıyorum. Hayatın bütünlüğünü içime alma kapasitesine sahibim. Hayatı sevgiyle ve dopdolu yaşıyorum.
Kalp; Sevgi ve güvenlik merkezini temsil eder. Kendimizi sevgi ve sevinçten yoksun bırakma.. Çoktan beri süren duygusal sorunlar. Kendini yalnız ve panikte hissetme. Ben yeterince iyi değilim, yeterli değilim, asla başaramayacağım inancı ile yaşayanlar kalp hastası olurlar. Onaylama; Kalbim sevgi ritminde vuruyor. Neşe ve sevinci kalp merkezime geri getiriyorum. Herkese sevgi gösteriyorum. Sevinç içinde yaşıyorum. Sevincin, zihnimden, bedenimden ve deneyimlerinden akmasına sevgiyle izin veriyorum. Tüm hayatla birim ve evren beni bütünüyle destekliyor. Her şey yolunda.
Yüksek Tansiyon; Çoktan beri süren, çözülmemiş duygusal sorun. Onaylama; Geçmişi sevgiyle geride bırakıyorum. Huzur içindeyim.
Düşük Tansiyon; Çocukken yeterince sevgi görmemiş olma. Ne anlamı varki? Nasıl olsa işe yaramayacak yaklaşımı içinde yaşama. Onaylama; Artık daima sevinçli olan ŞİMDİ de yaşamayı seçiyorum. Hayatım bir sevinç kaynağıdır. Mide; Besinleri taşır. Tüm yeni düşünce ve deneyimlerimizi sindirir.. Bu hayatta hazmedemediğiniz, kabul etmediğiniz nedir? Yeniliklere kolaylıkla adapte olamıyoruzdur.
Mide bulantısı;Bir fikri ya da deneyimi redetme..
Ekşimesi; Korku, korku.. Sıkıştırıcı korku..
Gastrit;Büyük korku, dehşet.. Yeniden korkma, yeniyi özümseyememe..
Ülser; Yeterince iyi olmadığına inanma. Kendini sevmeyi redetme. Birilerini hoşnut etmeye çalışma. Olumlama; Hayatı rahatça sindiriyor ve özümsüyorum. Güvendeyim, yaşam sürecinin bana yalnızca iyi şeyler getireceğine inanıyorum. Hayat benimle anlaşma ve uyum içinde. Her gün, her an yeniyi özümsüyorum. Kendimle barış içindeyim. Kendimi seviyor beğeniyor ve onaylıyorum.
Bacaklar; İleriye doğru atılan adımlar.adım atmaktan korkma, bir şeyleri yapmak istemediğimiz zaman bacaklarımızda sorunlar çıkar. Gelecekten korkma.Olumlama; Hayat benim için var. Geleceğimde her şeyin iyi olduğunu bilerek güven ve neşeyle ilerliyorum.
Dizler; Boyun gibi esneklikle ilgilidir.taviz verme,gurur,ego ve inatçılığı ifade eder. İleri doğru adım atarken taviz vermekten korkar, katılaşırız. Bu eklem yerlerini sertleştirir. İlerlemek isteriz ama değişmek istemeyiz. Bu yüzden dizin iyileşmesi uzun süre ego devrededir. Huzurlu olmak için esnek olmalı takılıp kalmamalıyız.. Olumlama; Ben esnek ve akıcıyım.. Şefkat ve merhamet, bağışlama ve anlayış içindeyim. Kolaylıkla eğiliyor ve akıyorum.
Kazalar; Kızgınlık ifadesidir. Birikmiş öfke, otoriteye karşı çıkma arzusu. O kadar kızgınız ki birisine vurmak isteriz ama birisi bize vurur(çarpar). Şiddete inanma.. Onaylama; Bu durumu yaratan düşünce kalıbımı terk ediyorum.Barış halindeyim,ben değerliyim. Kanser; Derin bir biçimde incinme, yaralanma. Uzun zamandır süren kızgınlık. İnsanı yavaş yavaş yiyip bitiren derin bir sır ya da üzüntü. Nefretleri taşıma. Olumlama; Tüm geçmişi sevgiyle bağışlıyor ve serbest bırakıyorum. Dünyamı sevinçle doldurmayı seçiyorum. Kendimi seviyor ve onaylıyorum...
ALINTI   Rana Bağbek

29 Eylül 2015 Salı

YENİDEN YAZI YAZMAYA BAŞLAMAM LAZIM

Beş yıl önce kendime bir hedef çalışması yapmıştım .Almam gerekenler ,değiştirmek istediklerim ,yapmam gerekenler vardı .

Alma satma değiştirmelerin bir çoğunu yaptım ve bunlar beni mutlu etti hatta çok ayrıntılı hayaller kurmuştum en ince ayrıntısına kadar yaptım hayal ettiğimden bile iyi oldu .

Yapmam gerekenlere gelince  kilo vermek ve ingilizce öğrenmek  .Kilo vermeye başladım iki aydır dükan diyeti yapıyorum .Biraz masraflı biraz hazırlık gerektiren bir diyet ama 2 ayda 10 kilo müthiş bir sonuç .Biz Gamzeyle biraz zor veriyoruz  ancak gözle görülür şekilde verdik .Buda  bana ikinci sözümü hatırlattı .Kendime bir plan hazırlayıp ingilizceye yeniden başlamam gerekiyor .Okullar açıldı benim okulda açılsın.

Ben kendimi seviyorum artık bu kadının mutlu olması için elimden geleni yapmaya karar verdiğimden beri daha mutluyum .

Yeni hayaller kurmalı yeni hedeflere yönelmeliyim.

Herkesin ve benim hayrıma olacak şekilde yolumuz aydınlık ve açık olsun.

23 Eylül 2015 Çarşamba

Şamanlardan size hayat ile ilgili 30 öğüt

1. Yolda yürürken bulduğun bir kuş tüyünü eve getir, bir vazoya koyabilir, asabilir yada rafta bulundurabilirsin. Bu cennetten sana gelmiş güçlü bir tılsımdır. Bu tarz ruhlardan size verilen işaretleri farketmelisiniz.
2. Nehirlerden taş topla. Büyük güç ve enerjileri vardır.
3. Tüm gücünle diğer insanlara yardım etmeye çalış. Eğer mutluluk veremiyorsan en azından zarar verme.
4. Zorluklar birer formalitedir. Ciddi zorluklar, daha ciddi olsalar bile hala formaliteden ibarettir.Gökyüzü oradadır, bazen bulutlarla kapanmış olsa bile bazen biraz çaba göstererek, mesela bir uçağa binerek aynı mavi gökyüzüne ulaşmak mümkündür. Herkese barış!
5. Bir hayale ulaşmak için bazen tüm gereken bir adım atmaktır. Zorluklardan korkmayın, her zaman vardırlar ve olacaktırlar. Hepinize amaçlarınız doğrultusunda temiz yollar!
6. Ahlaki olarak önceliğiniz başka birine zarar vermemek olmalıdır. Bu prensip oldukça güçlü olmalıdır. Sadece şöyle düşünün: “Hiçbir zaman hiç kimseye zarar vermeyeceğim.”
7. Canlılar için bir mutluluk kaynağı olabilirseniz siz kendiniz en mutlu olursunuz. Ve başkalarına acı çektirirseniz siz kendiniz de acı çekersiniz. Düşünün!
8. Günde en az bir saat sessizliğe zaman ayırın. Buna en az iletişime olduğu kadar ihtiyacınız var.
9. Sevebilme yeteneği Dünya üzerindeki en önemli yetenektir. Herkesi sevmeyi öğrenin, düşmanlarınızı bile.
10. Akarsulara çöp atmayın. Asla! Suyun ruhu çok sinirlenebilir. Ruhu yatıştırmak için ekmek, süt yada para atabilirsiniz.
11. Genelde geçmişimizi “altın çağ” yada “altın günler” olarak adlandırırız. Bu bir hatadır.Hayatımızda yaşanan her an tam olarak altın çağdır.
12. Mükemmel bir din ya da inanç yoktur. Kötü bir din de yoktur. Tanrı bir tanedir. İstediğinize dua edebilirsiniz ancak şu emirleri unutmayın: dürüst yaşa, atalarına saygı göster, ve sev.
13. Eğer Dünya’yı değiştirmeyi amaçlıyorsan önce kendini değiştir. Aşkın ve keyfin enerjilerini öğren. Bunlar bir insanın kilit anlarıdır. Gülümsemek, kahkaha ve keyif almanın çok büyük güçleri vardır. Bunu bir defa öğrendikten sonra kendinize sevginin kapısını açacaksınız.
14. Oldukça güzel bir deyiş vardır: Veren eli kısıtlı görme. Eğer mümkünse zayıf ve ihtiyacı olanlara para ver. Miktarı önemli değil ancak vermiş olmak önemlidir.
15. Hayat çok kısadır. Bunu gözyaşları, kavgalar, küfür ve alkol ile çarçur etme. İyi şeyler yapabilir, çocuk yetiştirir, dinlenir ve daha fazla mutluluk verici şeyler yapabilirsiniz.
16. Eğer sevdikleriniz size suçlu olmadığınız bir şey için kızdılarsa onlara sıkıca sarılın, ve onlar yatışıncaya kadar onları bırakmayın. 
17. Ruhunuzda bir sıkıntı bir tükenmişlik hissediyorsanız şarkı söyleyin. Kalbiniz hangi şarkıyı söylemek istiyorsa. Bazen o da konuşabilmek ister.
18. Her zaman hatırla: Doğru din, doğru inanç ya da en becerikli şu veya bu inancın din adamı yoktur. Tanrı birdir. Tanrı dağın tepesindedir. Farklı din ve inançlar bu tepeye ulaşmanın farklı yollarını sunarlar. Kime istersen dua et, ancak bil ki senin asıl amacın günahsız olmak değil, tanrı’ya ulaşmaktır.
19. Eğer bir şey yapmaya karar verdiysen kendinden şüphe etme. Korku seni kendinden ve doğru yoldan saptırmaya çalışacak. Çünkü bu kötülüğün ana silahıdır. Eğer ilk defada başaramadıysan ümidini kaybetme. Her küçük zafer seni daha büyüğüne yaklaştırır.
20. Hayatta çok önemli bir şeyi hatırla. Herkes hakettiğini bulur. Problemlerin ruhuna ve düşüncelerine girmesine izin verme böylelikle problemler vücuduna da ulaşamaz.
21. Hayat sana yüzünü ya da başka bir tarafını çevirmiş olabilir. Ancak sadece çok az kimse aslında hayatı çevirenin gerçekte kendisi olduğunu anlıyabilir. Diğerleri hakkındaki tüm kötü düşünceleriniz size geri dönecektir. Kıskançlık da en sonunda size geri gelecektir. Buna neden ihtiyacınız var? Sakin ve ölçülü yaşayın. Kıskanç olmak iyi bir şey değildir ve hiç gerek de yoktur. Bu adamın büyük bir arabası varsa bu onun yüzünü daha güzel yapmayacaktır. Altın aslında kirli bir metaldir. Kıskanç olmaya ihtiyaç yoktur. Daha fazla gülümseyin ve yabancılar da size gülümseyecektir, hem de sevdikleriniz ve tüm hayatınızla beraber!
22. Size saygı gösterilmesini istiyorsanız başkalarına saygı gösterin. İyilik için iyilik, kötülük içinse bu kötülüğü yoksaymak yapılacak en doğru şeydir. Sizi kötü yapmaya çalışan biri onu yoksaydığınız için kendini gerçekte daha kötü hissedecektir.
23. İçmeyin. Hiç içmeyin! Alkol vücudu, beyni ve ruhu öldürür. Ben yıllardır içmiyorum. Eğer şamansanız veya ruhsal bir insansanız içerek bir süre sonra tüm güçlerinizi bitireceksiniz ve ruhlar sizi cezalandıracaktır. Alkol gerçekten de öldürür, aptalca şeyler yapmayın. Rahatlamak için hamama gidin, eğlence için şarkı söyleyin, iletişim ve ortak bir dil bulabilmek için çay için, ve bir kadını daha iyi tanımak için ona şeker verin!
24. Asla pişmanlık duyma! Ne olursa olsun bu ruhların isteğiyle olur ve bu her zaman en iyisidir.
25. Hayvanlara benzeyen taşları özel bir tören olmadan yerden almayın. Aksi takdirde çok ciddi bir nazara maruz kalırsınız. Eğer böyle bir taş bulduysanız ve yanınıza almak istiyorsanız bulunduğunuz yerin ruh efendisine başvurun ve ona bir teklifte bulunun, ardından bu taşı yerde beyaz bir bezle kaplayın ve böyle alın.
26. Güzel bir müziği dinleyerek kendinizi gün içerisinde aldığınız negatif enerjiden arındırırsınız.Müzik meditasyon gibidir. Sizi kendinize ve hayata geri getirebilir.
27. Kalbinizde her hangi bir baskı olmadan rahat nefes alabilmek için, ağlamayı öğrenin. 
28. Eğer durum sizin çözemeyeceğiniz bir hal aldıysa ve hiçbir çıkış yoksa elinizi yukarı kaldırın. Ve elinizi sertçe aşağı indirirken “zıkkımın köküne git” deyin. Çok güzel bir deyiş vardır: Sizi yeyip yutmuş olsalar bile en azından 2 çıkış yolunuz vardır.
29. Kadınlar alışveriş yaparken ailelerinin önlerindeki günlerdeki mutluluğunu satın alırlar. Her bir taze, güzel, olgun ve güzel kokan meyve bu ailede mutlu ve sakin bir hayattır. Erkek, kendi tarafından kadına para sağlamalıdır. Böylece kadın en iyi kalitedeki ürünleri seçebilir. Yiyeceğe harcanan paradan kısan bir aile fakirleşir ve mutsuzlaşır. Bu kısıntı aslında sevdiklerinin mutluluğundan kısılır.
30. Kendinizi yanlış ya da birşey hakkında üzülüyorken bulursanız, vücudunuzu düzgün ve akıcı hareketlerle bir dans formunda hareket ettirin. Kötü enerjinizi yoluna sokup zihninizi çektiğiniz acıdan arındıracaksınız.
alıntıkaynak: onedio

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Goji Berry’nin 30 Faydası




Goji-berries

İnsan vücudundaki on trilyon hücre devamlı serbest radikaller tarafından saldırıya uğrar.  Serbest radikaller zararlı ajanlardır. Canlı hücrelerin kendilerini yenilenme hızını yavaşlatır ve yaşlanmayı hızlandırır. Goji berry ise hem mutluluk meyvesi hem de uzun ömür meyvesi olarak tanınır. Goji berry’nin içindeki güçlü antioksidanlar ile serbest radikallerin vereceği zarar oldukça aza indirilir. Yaşlanmanın gecikmesini sağlar. uğratacağı zararlara ve erken yaşlanmaya karşı vücudunuzu korur.
  1. Enerji Verir ve Dayanıklılığı Arttır
Uzak Doğu’da ve Asya’da eski zamanlardan beri goji berry kullanılır. Egzersiz yaparken gücü arttırır, vücudun direncini ve sağlamlığını arttırır. Özellikle de ameliyatlardan ya da ağır hastalıklardan sonra vücutta oluşan yorgunluğu gidermesi ile ünlüdür.
  1. Genç hissetmeyi ve geç yaşlanmayı sağlar
Goji berry, hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonu (hCG, gençlik hormonu) salınımının artmasını sağlar.  hCG’nin artması ise vücuda yağ oranının azalması olarak geri döner. Bununla da kalmaz, uykuyu düzene sokar ve alınan uykunun yetmesini sağlar. Yaralar bu şekilde daha hızlı iyileşir, unutkanlık sorunları azalır ve libido artar. Tüm bu etkenler ile kişi daha sağlıklı ve genç bir görünüme kavuşur.
  1. Kan Basıncının Düşmesini Sağlar
Her yetişkinden birinde yüksek tansiyon problemi mevcuttur. Kontrol altında tutulmayan yüksek kan basıncı zamanla inme (felç), kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Bundan dolayı da sinsi sinsi ilerleyip bir anda büyük sorunlara yol açabilir.  1998 senesinde goji berry için yapılan araştırmada goijinin içindeki polisakkaritlerin kan basıncının yükseklemesini engellediği ortaya konulmuştur.
  1. Kansere Karşı Kalkan Görevi Görür
Germanium kanser önleyi bir maddedir. Bu maddeyi içeren tek bitki ise goji berrydir.  İçerisindeki özel polisakkaritler ve antioksidan yapılar kansere yol açabilecek genetik değişimlerin oluşmasını önler. Bilim adamlarının bu konuda yaptığı çalışmalar ise goji berrynin özellikle karaciğer kanserinden korunma sağladığına dair bilgiler içerir. Karaciğer, vücuttaki en mühim temizleyicidir. Vücudu zehirden arındırmakla görevlidir. Bu sebeple de oldukça önemlidir.
  1. Sağlıklı Kolesterol Seviyelerine Ulaşın
Goji, kötü kolestrole karşı da savaş açar. İçersinde beta-sitosterol maddesi içerir. Bunun dışında antioksidanları ile kolesterolün oksidasyonunu ve damar duvarında plak meydana gelmesini önler. Goji yapısında bulunan flavonoidler ise atardamarların açık kalmasını sağlar. Tıkanmasını önler.
  1. Kan Şekerini Dengeleme Özelliği Vardır
Çin’de oldukça eski zamanlardan beri özellikle tip2 diyabette tedavi amaçlı goji berry kullanılmaktadır.  Goji berry’nin polisakkaritleri ile kan şekerini ve insülin yanıtını düzenlediği de daha sonra yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. İçeriğinde bulunan betain maddesinin de özellikle şeker hastalarında yaygın şekilde ortaya çıkan karaciğer yağlanması ve damar sorunlarını engeller.
  1. Cinsel Gücün Artmasını Sağlar
Goji üzümü Asya ve Uzak Doğu ülkeleri için eski zamanlardan beri geleneksel olarak kullanılır. Bebek sahibi olmak isteyen çiftler goji berry tüketmektedirler.  Evinden uzağa giden erkeklerin goji berry yemesi yasaktır bu yüzden. Bu konuda yapılan bilismel araştırmalar ise goji berry’nin kandaki testosteron oranını arttırdığını ortaya koymuştur.
  1. Kilo Vermeyi Kolaylaştırır
Asya ve Uzak Doğu ülkelerinde obezite sorunlarının tedavisi için goji berry kullanılır. Goji berry içerisindeki maddelerle yağ yakımını hızlandırır ve gıdalardan alınan yağın depolanmasını engeller.
  1. Kronik Baş Ağrısı Semptomlarını Hafifletir
Klasik Çin tıbda baş ağrısı ve sürekli yorgunluk hissenin yaşam enerjisinin az olmasından kaynaklandığı düşünülür. Bu kültür için goji berry tüketilmesi büyük önem taşır, çünkü yaşam özünün arttırıldığına inanılır. Yapılan araştırmalar, içerisindeki maddelerin baş ağrısı ve yorgunluk semptomlarını azalttığını ortaya koymuştur.
  1. Uykuyu Düzene Sokar
Gene Asya’da uykusuzluk tedavileri için goji berry’ye başvurulur. Yapılan araştırmalarla yaşı küçük olanlardan yaşı ilerlemiş olan herkesin uykusunu düzene sokabileceği bir istatistik ortaya koyulmuştur.
  1. Görme Bozukluklarına İyi Gelir
Çin’de oldukça eski zamanlardan beri Goji meyveleri  çeşitli görme sorunlarının iyileştirilmesi amacı ile kullanılmaktadır. Bilim insanları goji berry meyvesinin düzenli tüketilmesi halinde karanlıktaki alışma süresini kısalttığı ve daha iyi bir görme sağladığını ortaya koymuştur. Goji tüketen kişilerin görüş alanındaki siyah noktalarda belirgin bir azalma olduğu tespit edilmiştir.  Goji sayesinde içinde barındırdığı güçlü antioksidan karotenoidler ile makula dejenerasyonu ve kataraktı engellemek mümkündür.
  1. Vücudun Hastalıklara Karşı Direncini Arttırır
Yapılan araştırmalar ile serbest radikallerden olan süperoksit’in çeşitli sorunların ve hastalıkların oluşmasında ve ileri evrelere taşınmasında büyük rolü olduğu görülmüştür.  Süperoksit vücutta yer alan süperoksit dismutaz enzimi ile etkisizleştirilir. Fakat bu enzimin salgılanması yaşın ilermesi ile azalmaya gösterir. Yalnızca yaşın ilerlemesi değil, stres faktörü de bu enzimin miktarını olumsuz etkiler. Goji tüketimin süperoksit dismutaz enzim değerlerini %40 oranında arttırdığı kanıtlanmıştır.
  1. Vücudun Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
Bağışıklık, vücudunuz hastalıklara karşı savaşını ifade eder. Uzun yıllardır goji berry ile ilgili yapılan araştırmalarda  vücuttaki önemli savunma mekanizmalarını yöneten ve yönlendiren bağışıklık sistemini desteklediğini ortaya koyulmuştur. Goji polisakkaritleri:
  • T-lenfosit hücreler,
  • sitotoksik T-hücreler,
  • NK (doğal öldürücü) hücreler,
  • lizozim, tümor nekroz faktörü-alfa ve immünglobülinler (IgG ve IgA) gibi neredeyse bütün savunma mekanizmalarına destek olur.
  1. Kanserle Savaşa Destek Olur
Kanser tedavisi gören ve aynı zamanda goji berry’e de başvuran hastalar ile yalnızca ilaç tedavisinden faydalanan hastaların kıyaslandığı bir araştırma yapılmıştır. Goji berry tüketen hastaların iyileşme süreçleri %200 daha hızlı ve başarılı olarak tespit edilmiştir. Malign melanom, böbrek karsinomu, kolorektal karsinom, nasofaringeal karsinom ve malign hidrotoraks gibi kanser hastalarının tedavilerindeki başarı oranları olduka yüksektir.
  1. DNA’nın Muhafaza Edilmesine Yardım Eder
DNA, bir insan için kimliktir. Çocuklarına aktarabileceği en öenmli mirastır. Çeşitli kimyasallar, kirlilik ve serbest radikallere maruz kalan DNA hasar alabilir. Bunun sonucunda da genetik sorunlara ve ciddi hastalıklara yol açılabilir. Goji berry’deki betain ve ana molekül olan polisakkaritler hasarlı olan DNA’nın düzelmesine yardım eder.
  1. Kemoterapi ve Radyasyonun Belirtilerini Hafifletir  
    Yapılan bir çalışmada, akciğer kanser tedavisi aşamasında uygulanan radyasyon etkisinin Goji tüketmi ile arttığı ortaya konulmuştur. Bu sayede uygulanan radyasyon dozunun azaltılabileceği anlaşılmıştır. Yapılan farklı bir çalışmada ise Goji’nin radyoterapi ve kemoterapi kaynaklı belirtileri ve yan etkileri hafiflettiği ispatlanmıştır.
    17. Kan Değerlerini Etkiler
Goji berry, kan yapıcı özelliği ile ön plana çıkar. Kan yaşını geriye çekici etkileri vardır. Yapılan bir başka araştırma da ise, canlı alyuvarların serbest radikallerin sebep olacağı hasarlardan Goji flavonoidleri ile korunduğu ortaya koyulmuştur. Goji bunların dışında kemik iliği yetmezliği durumlarının (düşük alyuvar, akyuvar ve trombosit üretimi durumu) alternatif tedavileri içersinde bulunur.
  1. Lenfositleri Arttırır
Lenfositler, beyaz kan hücreleridir. Bu beyaz kan hücreleri, vücut savunma sisteminin değişen çevresel şartlara veya tehditlere karşı uyum göstermesini sağlar. Bu sayede vücudun savaşma gücü artar.
  1. Eklem İltahabına Olan Savaşa Destek Olur
Yapılan araştırmalar akut veya kronik enflamasyon koşullarında serbest radikal olan süperoksit değerleri, vücudun savunma sistem potansiyelinin çok üstüne çıkmaktadır. Bu bir dengesizlik durumudur ve eklemlerde hasara yol açar. Goji anti enflamatuvar bir enzim olan süperoksit dizmutaz seviyesini arttırır. Bu sayede yeniden dengenin oluşmasına yardım eder.
  1. Karaciğerin Desteklenmesine Yardım Eder
Serebrozid, en önemli karaciğer koruyucusu hücrelerden biridir. Goji berry içeriğinde bu maddeyi bulundurur. Bu sayede yüksek toksik etkisi olan  klorlanmış hidrokarbonlara karşı bile koruma sağlayabilecek kalibrededir.
  1. Menopoz Belirtilerini Hafifletir
Menopoz belirtilerin en az yaşandığı yerler Asya ve Uzak Doğudur. Menopoz belirtileri için goji berry kullanan bu yerlerin menopoz semptomlarını daha az yaşadığını göre Batı ülkeleri de goji berry’i araştırma konusu yapmıştır.
  1. Gebelik Döneminde Sabahları Yaşanan Bulantıyı Önler
Çinde sıcak Goji çayı içmek oldukça gelenekseldir. Özellikle gebe olan anne adayları ilk üç ayda mutlaka goji çayı içerler.
  1.  Doğurganlık Yetisini Arttırır
Goji, gene Asya ve Uzak Doğu ülkelerinde kısırlık tedavisi için kullanılır. Erkeklerde ise, goji polisakkaritlerinin sperm hücrelerinin canlılığını sağladığı ve testisteki hücrelerin stres kaynaklı azalmalarını ve ölümlerini engellediği ortaya koyulmuştur.
  1. Kasları ve Kemikleri Güçlendirir
Goji berry, hGH (büyüme hormonu) üretim ve salınımına etki eder. Bu sayede vücudun bölünme, tamir ve gelişme işlevlerini düzgün bir şekild eyerine getirmesini sağlar.  Kaslar geliştikçe daha çok kalsiyum depolar.
  1. Böbrek Sağlığını Korumaya Yardımcıdır.
Çin’de böbreğin tüm vücudu yönettiğine inanılır. Böbrek fonksiyonları bozuk ise yaşam enerjinin az olduğu düşünülür. Bu sebeple gene goji berry’i tedavi amaçlı kullanırlar.
  1. Unutkanlığı Giderir
Goji berry, beyin meyvesi olarak da tabir edilir. Beyni güçlendirir. Unutkanlığı önler. İçerdiği betain vücutta kolin maddesine dönüştürülür. Bu sayede beyindeki hafıza ve hatırlama fonksiyonları güçlenir.
  1. Kronik Kuru Öksürüğü İyileştirir
Bitki uzmanlarının yaptığı bir araştırmaya göre goji, öksürük ve boğazdaki hırıltıları gidermektedir.
  1. Anksiyete ve Depresyonu Hafifletir
Bir adaptojen olarak Goji içerisinde barındırdıkları ile depresyon ve diğer psikolojik sorunların giderilmesine yardım eder. Beynin güçlenmesini sağlaması ile ve Çin’de yaşam enerjsinin arttırdığına inanılması ile depresyon tedavileri için ilaç yerine tercih edilen tedavi biçimidir.
  1. Sindirimi Kolaylaştırır
Goji berry, sindirim sorunlarını gidermeyi sağlar. Gastrit gibi mide sorunlarının düzelmesi için oldukça yardımcıdır.
  1. Diş Sağlığı İçin Önemlidir
Goji, diş etlerini güçlendirir ve kemiklerdeki kalsiyum depolanmasının artmasını sağlaması ile sağlıklı dişlerin ve diş etlerinin önünü açar

DÜKAN VE BİZ

Dükana başaladık ilk dört gün bizi biraz yordu  sürekli et yemek sebzesiz  meyvesizlik  en çokta domates diye haykırasım vardı .Şimdi seyir dönemindeyiz en azından bir gün sebze bir gün et Sebze günleri bayram gibi sabah kahvaltıda domates ,salatalık,balzamik sirkeli güzel bir salatayla başlıyorum o gün yumurta yemiyorum peynir dükan ekmeği  şimdide gojiberry reçeli tabi bunların hepsi tatlandırıcıyla yapılmış .

Diyet zor mu? zor çünki hem yenile bilir şeylerden sınırsız yiye biliyorsunuz ama bir çok şeyde yasak .Ayrıca yağsız ürün bulma arayışı bir çok şeyi evde yapmaya yöneltiyor mesela peynir gibi yoğurdu zaten ben yapıyorum ancak sıra peynire geldi Gamzenin labne deneyimi biraz başarısız oldu .Bugün bende denemek istiyorum bakalım sonuç nasıl olacak .Millet atakta bile kilo verirken ben hiç kilo vermedim ayın 20 sine kadar bakalım ne olacak yılmak yok yola devam Ben direnirim hiç kilo vermesem bile sanki gözle görünür şekilde anneannemin sözünü hatırlatırcasına Zayıflayan birini görünce 'vah yavrum pörsümüş '    derdi bende biraz pörsüdüm gibi görenler zayıflamış buluyor ancak tartıda tık yok .Burada da keçiliğim devrede her halde .


19 Temmuz 2015 Pazar

Yine Bir Bayram Sabahı

Yine klasik cümleyle başladım ancak tekrar bayram söyleyecek daha iyi bir sözüm olmadığı için tekrar ediyor ...

Hayatımızda değişiklik oldugu zaman  yeni bir başlık atacağım...Mesela ayvalıktaki bayramlar  gibi ...

          Şöyle geriye baktığımda beş yıl önceki hedeflerimin hemen hemen hepsini yaptım sadece  kilo vermek ve ingilizcemi diriltmek kaldı ona da bayramdan sonra dükan a başlıyorum bakalım öncesi ve sonrası resimlerim nasıl olacak...

 Bu bayram her şeye rağmen huzurlu geçti... 

Biz kızımla ikimiz oruç tutuk . Her gün çok güzel yemekler yaptık  güzel sofralar kurduk ve çok güzel bir ramazan geçirdik...                     sonrada huzurlu bir bayram geçirdik Bayram sabahının olmazsa olmazı yahni yaptık daha sonra güzel bir kahvaltı ve bayramlaşma faslı kahvaltının olmazsa olmazı su böreğinide ihmal etmedik ...

Herkesin bayramını kutlarım...

27 Haziran 2015 Cumartesi

Sözlere Dikkat! Söz büyüdür.



Bu nedenle kullandığınız her sözcüğün niyetinizle, varmak istediğiniz noktayla ilgili olmasına özen gösterin. Ağzımızdan çıkan en küçük bir söz bile tüm vücudumuza, tüm evrene yaydığımız bir emirdir. Dolayısıyla odaklandığımız düşünceler ve sıkça ağzımızdan çıkan sözler bir süre sonra bizim gerçekliğimiz olmaya başlar.

Bugüne kadar kim bilir size neler söylendi? Sadece öyle söylendi diye hiç denemeden, farkında bile olmadan kabul ettiğiniz kim bilir neler var? Ancak bunların artık önemi yok. Önemli olan nasıl bir "siz" yaratmak istediğiniz. Hayal ettiğiniz yeni sizi yaratırken, kelimelerin, hedefinize uygun olumlama cümlelerinin gücünü unutmayın. Bu cümleleri boş kaldığınızda, araba kullanırken, uykuya dalmadan önce, sabah kalkar kalkmaz aynaya bakarak sık sık yüksek sesle tekrar edin. Ödev verilmiş bir ilkokul çocuğu gibi sayfalar dolusu yazın. Yazı evrenle yaptığınız bir sözleşmedir.

Kendi olumlama cümlelerinizi yazmak isterseniz dikkat etmeniz gereken birkaç nokta var:

1. Olumlama cümleniz olumlu olsun! Yani Hasta olmak istemiyorum yerine Sağlıklıyım gibi tamamen olumlu kelimelerden seçilmiş kalıplar kullanın.

2. İstiyorum ifadesinden kaçının. Mutlu bir hayat istiyorum demek yerine Mutlu bir hayata sahibim deyin. Evren onaylayandır. İstiyorum dedikçe istemekle kalırsınız. Sahibim dediğinizde tüm hücreleriniz o andan itibaren mutlu bir hayata sahip olduğu komutunu alır ve size bunu yaşatmaya başlar.

3. Cümleler hedefinizi net içersin. Zayıflıyorum gibi sonunun nereye gittiği belli olmayan cümleler kullanmayın. Eğer muhakkak zayıflamakla ilgili bir cümle kurmak istiyorsanız, varmak istediğiniz hedef kiloyu da içine koyarak 55 kilodayım, hatta 55 kiloda olduğum için şükürler olsun deyin.

4. Belirsiz ifadelerden kaçının. Kurduğunuz cümle herkes tarafından anlaşılabilecek basitlikte olsun.

5. Cümlelerinizi gelecek zaman yerine şimdiki zaman veya geniş zaman kipinde kurun. Çok mutlu olacağım demek yerine Çok mutluyum deyin. Gelecek zaman kipi yaşamak istediğiniz durumu her zaman daha ileri bir zamana öteler. Böylece hiçbir zaman o durumun içinde olamazsınız.

6. Olumlamalarınız başka insanlar hakkında değil kendiniz hakkında olsun. Bana saygı göstersin demek yerine, saygı görmeyi hak ediyorum deyin.

7. Cümlelerinizi yumuşatabilirsiniz. Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum şeklinde ilk başta ikna olmakta zorluk çektiğiniz cümleleri kendimi olduğum gibi kabul etmeye başlıyorum, kabul etmeyi öğreniyorum şeklinde yumuşatın. Zamanla bu cümleleri kabul ediyorum şeklinde değiştirirsiniz.

Japon Dr. Masaru Emoto suyun, söylenen sözlere, hissedilen duygulara, gösterilen görüntülere ve dinletilen müziğe göre nasıl bir değişim gösterdiğini birbirinden muhteşem su kristali fotoğraflarıyla gözler önüne seriyor. Vücudumuzun 4'te 3'ünün su olduğunu düşünürseniz, ağzınızdan çıkan her sözle önce kendinize sonra çevrenize neler yaptığınızı daha iyi anlayabilirsiniz.

Hayatınızı değiştirmek istiyorsanız mutlaka kullandığınız cümleleri de değiştirin ve olumlama cümlelerini bol bol kullanarak ruh halinizi daha olumluya çekin.

Olumlama cümlelerini kullanırken, aynı zamanda harekete de geçin: Artık her gün "zenginim" diyorum, yakında zengin olurum. Bu yanılgıya düşmeyin. Sadece zihininizi yeniden programlamanız yetmez. Hedeflediğiniz duruma doğru adım da atmalısınız. Bir aksiyon planı oluşturmalı ve harekete geçmelisiniz. Bu süreçte bir yaşam koçundan da destek alabilirsiniz.

Yazan: Hakan Arabacıoğlu

SAÇ İLE İLGİLİ GERÇEK VE KIZILDERİLİLERİN SAÇLARINI UZATMALARININ NEDENİ


Saç ile ilgili bu bilgi Vietnam Savaşından bu yana halktan saklanmaktadır.
Kültürümüz insanları saç stilinin kişisel bir tercih konusu olduğuna inanmaya yönlendirir, saç stili moda konusudur ve insanların saçlarını yaptırma tarzı sadece kozmetik bir sorundur. Ama Vietnam'a geri döndüğümüzde bütünüyle farklı bir resim ortaya çıktı, dikkatli bir şekilde örtülen ve halktan saklanan bir resim.
Doksanlı yılların başında Sally (mahremiyetini korumak için isim değiştirildi) VA Hastanesinde çalışan lisanslı bir psikolog ile evlendi. Post travmatik stres rahatsızlığı olan savaş gazileri ile çalışıyordu. Onların çoğu Vietnam'da hizmet etmişti.
Sally anlatıyor, "Bir akşam kocam eve geldiğinde ellerinde kalın bir resmi görünen dosya vardı. İçinde hükümet tarafından görevlendirilmiş bazı araştırmaların yüzlerce sayfası vardı. Kocam içindekilerden şok oldu. O dökümanlarda okuduğu şey hayatını tamamen değiştirdi. O andan itibaren orta yaşlardaki muhafazakar kocam saçlarını uzattı ve bıyık bıraktı ve bir daha hiç kesmedi. Dahası, VA tıp merkezi bunu yapmasına izin verdi ve diğer çok muhafazakar adamlar da onu takip etti.
Dökümanları okurken nedenini anladım. Vietnam Savaşı sırasında savaş departmanındaki özel kuvvetler yetenekli casusları aramak için Amerikan Kızılderilileri bölgelerine gizli uzmanlar gönderiyordu, engebeli arazilerde gizlice hareket edecek eğitimli genç erkekleri arıyorlardı. Özellikle sıra dışı, neredeyse doğaüstü, iz sürme yetenekleri olan adamları arıyorlardı. Onlara yaklaşılmadan önce, bu dikkatle seçilmiş adamlar iz sürmede ve hayatta kalmada uzmanlar olarak dökümante ediliyordu.
Yeni askerleri askere almak için kullanılan işe yarayan düzgün cümlelerle olağan ayartmalarla, bu Kızılderililerin bazıları askerliğe kaydedildi. Askere kaydolduklarında, şaşırtıcı bir şey oldu. Kendi doğal bölgelerinde sahip oldukları yeteneklerin ve becerilerin gizemli bir şekilde yok olduğu görüldü, bu askerler başarısız olmaya devam ettiler.
Ciddi performans başarısızlıkları, hükümetin bu acemi erleri kapsamlı şekilde test etmesine yol açtı. Beklendiği gibi performans gösterememeleri sorgulandığı zaman, daha yaşlı askerler ısrarlı şekilde askerlik nedeniyle saçları kesildiği zaman, artık düşmanı 'hissedemedikleri' yanıtını veriyorlardı. 'Altıncı duyuya' erişemiyorlardı, 'sezgileri' artık güvenilir değildi, ince işaretleri 'okuyamıyorlardı' ve süptil duyular dışı bilgiye erişemiyorlardı.
Test kurumu daha fazla Kızılderili asker topladı, saçlarını uzatmalarına izin verdi ve onları çoklu bölgelerde test etti. Tüm testlerde aynı skorları alan adamları ikili olarak bir araya getirdiler. Adamlardan birinin saçı kesilmezken, diğerinin saçı kesildi. Sonra iki adam tekrar teste tabi tutuldu.
Saçları uzun olan adam yüksek skorlar almaya devam etti. Saçları kesilen adam daha önce yüksek skorlar aldığı testlerde başarısız oldu.
Döküman tüm Kızılderili askerlerin saç kesiminden muaf tutulmasını tavsiye etti.
Yorum:
Memeli bedeni milyonlarca yıldır evrimleşmektedir. İnsan ve hayvanların hayatta kalma yeteneklerinin bazen neredeyse doğaüstü olduğu görülüyor. Bilim sürekli şekilde insanların ve hayvanların hayatta kalma şaşırtıcı yetenekleri ile ilgili daha fazla keşifler getiriyor. Bedenin her bir parçasının, bütün olarak bedenin esenliği ve hayatta kalması için icra ettiği duyarlı bir işi vardır. Bedenin her bir parçasının var olma nedeni vardır.
Saç sinir sisteminin bir uzantısıdır, dışsallaşmış sinirler olarak görülebilir; beyin sapına, limbik sisteme ve neokortekse çok fazla miktarlarda önemli bilgi aktaran bir tür son derece evrimleşmiş 'duyarga' veya 'anten' olarak düşünülebilir.
İnsanlarda sadece saç değil, erkeklerde yüz kılları beyne ulaşan bilgi ana yolu sağlar; saç aynı zamanda enerji yayar, beyin tarafından dış ortama yayılan elektromanyetik enerjiyi yayar. Bir insan uzun saçlı iken ve saçlarını kestirdikten sonra Kirlian fotoğrafları ile bu görülmektedir.
Saç kesildiği zaman, ortamdan alınan ve ortama gönderilen aktarımlar büyük ölçüde engellenir. Bu hissizleşme ile sonuçlanır.
Saç kesimi lokal ekosistemde çevresel stresin farkındalıksızlığına katkıda bulunan bir faktördür. Ayrıca her türde ilişkide duyarsızlığa katkıda bulunan bir faktördür.
(Çeviri: Saffet Güler)Kürelerin müziğinden alıntı

NEDEN MUSTANG IN RÜZGARI

Ben hep özgür olmak istedim dizginlenemeyen bir özgürlük saçlarımı rüzgara karşı savurmak hani mustang atlar gibi onlarda yelelerini savurarak özgürlük rüzgarını hissetmek isterler  benim gibi atları çok severim ehlileştirmeden önce özgürdürler bende evlenmeden önce  öyleydim veya ben öyle sanıyordum ..

Evlendikten sonra yapmam dediğim bir çok şeyi yaptım ehlileştim uysallaştım hatta saçlarım bile isyankardi onları asla kendi aldığı şeklin dışında yapamazdım sarıp yatardım birtarafı biraz kıvrılmış diğer tarafı dümdüz ...Şimdi  saçlarımda uysalllaştı artık çok kolay şekil alıyor .

Benim saçlarımı savurma kendime özgü olmam hala kendi tarzımım olması okuduklarım yazdıklarım diktiklerim pişirdiklerimde bile bir tarzımın olması çevremde beğeni ile karşılandım ve örnek oldum kimileri benim rüzgarıma kapıldı onun için mustangın rüzgarı koydum bloğumun ismini. 

Hep birlikte özgür günlere

SUSTUM

Yaşadığım süre boyunca hep MERHAMETİMİN arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada BIRAKTIM. Kimseden bir şey BEKLEMEDİM, doğrusu bu sanıyordum çünkü. Yaşadıklarımı yaşayamadıklarımı İÇİMDE sakladım, SUSTUM bastırdım olsun dedim İNSANLIK bende kalsın. Verdim, hep VERDİM karşılığını alıp alamadığıma BAKMADAN, aslında güçlü olmak değildi istediğim, ama olmak ZORUNDAYDIM ve oldum....Kendimi hep ERTELEDİM. Kimsenin beni anlamadığını bildiğim halde hayatıma girenleri bana verilmiş KUTSAL bir görev olarak gördüm.Herkesi mutlu etmek zorundayım ZANNETTİM. Benimde mutlu olmam gerektiğini UNUTMUŞUM.. Görevim neyse en iyisini yapmalıydım ki VİCDANIM rahat etmeliydi. Birilerinin de bana karşı GÖREVLERİ olduğunu hiçe saymışım oysa...NE YAZIK Kİ; Karşımdakilerin EKSİKLERİNİ tamamlamaya çalışırken, onların HATALARINI görmeye vaktim kalmamış SANKİ.Beni ÜZMELERİNE bakmadan, karşılığında ne ALDIĞIMA ne hissettiğime ALDIRIŞ etmeden hep VERDİM.. Kendimi nasılda UNUTMUŞUM.. unutturmuşlar aslında. PARAMPARÇA olmuş KALBİME, doğruları söylemeye çalışan BEYNİME, mutsuz YÜZÜME hep SUS dedim. Sen SUS.. Kendime HAKSIZLIK ettim, kimseye etmediğim kadar.Kendime Geldiğimde ise YORGUN, yılgın, bitkin bir köşede saklanıp ağlayan biri olarak buldum. Ve ona elimi uzattım diyebildiğim tek şey " GEÇTİ ",birdaha seni kimse ÜZEMEYECEK.Şimdi senden ÖZÜR diliyorum. Seni bu kadar HİÇE saydığım için, insanların seni bu kadar ÜZMELERİNE müsade ettiğim için, seni hiç bir zaman DİNLEMEDİĞİM için, üzerine bu kadar SORUMLULUK yüklediğim için, hakkın olan bütün duyguları sana YAŞATAMADIĞIM için...
Şimdi tekrar SÖYLÜYORUM.
İNSANLIĞINDAN, KALBİNDEN, DUYGULARINDAN, ÇOCUKLUĞUNDAN, HİSLERİNDEN çok ÖZÜR diliyorum... !

Bu yazıyı okuyunca kendimi buldum  en çarpıcı sözcükte 

SUSTUM hep sustum ben birileri kırılmasın diye herkesin işin

üstlendim kimse yorulmasın diye o kaldıramaz ben yapayım 

 dedim yüklendim acıları zorlukları



Ne çok susturdum kendimi ne çok bastırdım isteklerimi. Hiç 

kimse madalya takmadı bana işleri biten yapmasaydın diye

el sağlıklığı verdi annem bile  hatta öylesine alışmıştım ki 

her şeyi yapmaya gittiğim gezmelerde bile kapı çalınca 

açmak için kalmaya yelteniyordum fark ettiğimde 

üzülmüştüm.



Tavuk suyuna çorba kitaplarını okurken içinde hayır demeyi

öğrenen jane' nin öyküsü beni çok etkilemişti  kendime 

getirmişti beni sonra çeşitli çalışmalar yaptım aşmaya 

çalıştım kendimi  kendimin farkına vardım .Hala çok yolum 

var ama artık ne yapacağımı biliyorum...



Sonunda dizler kaldıramadı bu kadar gereksiz yükü dur artık

dediler hayatımda hiç yatmadığım kadar yattım hiç 

okumadığım kadar çok okudum  hiç izlemediğim kadar 

izledim  artık buna da yeter diyorum yeni hedefler lazım


Öncelik yıllardır biriktirdiğim kilolarla başlayalım .Bayramdan 

sonra Gamzeyle dükan diyetine başlıyoruz .Ben zaten 3 

aydır şeker yemiyorum 3 kilo verdim hadi bakalım ...



Bu arada alakasız olacak ama 5 yıl önceki hedeflerimin 

hepsi gerçek oldu yavaş emin adımlarla acelesiz ve içime

sinerek ben yaptım dediğim şekilde gerçekleşti .

22 Mart 2015 Pazar

ŞEKERSİZ 15. GÜN

Bir yıl boyunca hiç şeker yemeden durabilir misiniz? Bunu merak edip deneyimleyenler ve devamında farklı bir yaşama adım atanlar var. ” A Year of No Sugar: A Memoir ” adlı kitabın yazarı Eve O. Schaub bunu kendi ve ailesi üzerinde denemeye karar veren bir anne. Onun deneyimleri bize bu konuda yol gösterebilir.
Capture11Bir zamanlar sağlıklıydım ya da en azından öyle olduğumu düşünüyordum. Tabii ki, bütün bir günü geçirebileceğim kadar yeterli enerjim yoktu, ama Amerika’nın sürekli televizyonda çığırtkanlığını yaptığı enerji içeceği reklamlarını gördükçe bu konudan yana sıkıntılı olan tek kişinin kendim olmadığını, ayrıca ailemdeki herkesin, yaklaşan soğuk algınlığı ve grip sezonundan uzak kalmasının korunarak mümkün olabileceğini düşünüyordum.
En azından, şekerin etkileri hakkında bazı rahatsız edici yeni bilgiler duyana kadar bu düşüncelerim devam etti. Çoğu uzmana göre, şeker pek çok Amerikalı’nın şişman ve hasta olmasının asıl sebebi. Bu konu hakkında araştırdıkça, söylenilenler daha mantıklı gelmeye başladı. Yedi Amerikalı’dan biri metabolik bir hastalığa sahip. Üç Amerikalı’dan biri obez. Diyabet oranı hızla artıyor ve kardiyovasküler hastalıklar da Amerika’nın bir numaralı katili olarak biliniyor.
Bu teoriye göre, bu hastalıkların hepsi ve dahasının asıl kaynağı bizim beslenme alışkanlıklarımızdaki maddeye yani şekere dayanıyor.
Parlak bir fikir
Çevremdeki bu konu ile ilgili bütün bilgileri topladım ve bir karara vardım. Ailemin yani ben kocam, 6 ve 11 yaşındaki iki çocuğumun ilave şeker içeren gıdaları yemeyerek bütün bir yılı geçirmesinin için ne kadar zorlu olacağını görmek isteyordum. Bunun için yemeklerde kullandığımız şekerden başlayarak, bal, pekmez, akçaağaç şurubu, meyve suyu gibi ilave tatlandırıcı içeren her şeyi kesecektik. Tatlı, orijinal ve doğal kaynağına (örneğin, bir parça meyve) bağlı olmadığı takdirde de yenmeyecekti.
Olaya bu bakış açısıyla bakmaya başlayınca ketçap, sosis, tavuk suyu, salata sosu, söğüş et, kraker, mayonez, pastırma, ekmek ve hatta bebek maması gibi çok şaşırtıcı gıdalarda da şeker olduğunu fark ettik. Neden bu gıdalara  şeker ekleniyordu? Tabii ki, yiyecekleri daha lezzetli hale getirmek, raf ömürlerini uzatmak ve paketlenmiş gıda üretimini daha ucuz hale getirebilmek içindi .
Bana deli diyebilirsiniz, ama bir yıl boyunca ilave şekerden kaçınarak büyük bir maceraya atıldım. Ne olacağını merak ediyordum. Nasıl olacağını, ne kadar ilginç şeylerle karşılabileceğimi ve ne kadar zor olacağını bilmek istiyordum. Araştırmama devam ettikten sonra, şekeri hayatımızdan çıkararak hepimizi sağlıklı kılacağıma ikna olmuştum ancak şeker yememenin beni gerçek ve somut bir şekilde daha iyi hissettirebileceğini beklemiyordum.
Şekersiz geçirilen bir yılın sonunda
Yavaş ama fark edilebilen bir değişimdi. Şeker kullanmadıkça kendimi daha iyi ve enerjik hissetmeye başladım. Kocamın doğum gününde yaşadıklarımız da bu değişimi kanıtlamıştı.
Şeker kullanmadan bir yıl geçirme kararını alırken, ailecek ayda bir kere bir tatlı yiyebilme hakkını kendimize tanımıştık. Doğum günü olan bu tatlıyı kendisi seçebiliyordu. Eylül ayı, damak tadımızın yavaş yavaş değişmeye başladığını ve aylık tatlı kaçamağımızdan da daha az zevk almaya başladığını fark ettiğimiz ay oldu.
Kocamın doğum günü kutlaması için sipariş ettiği, çok katlı muz kremalı pastayı yediğimde kendimde yeni bir şeyler olduğunu anladım. Hem yediğim pasta diliminden zevk almadım hem de bir dilimi bile bitiremedim. Yeni damak tadıma bu muz kremalı pasta hastalıklı bir şekilde tatlı geldi ve dişlerimi ağrıttı. Başım ağrımaya ve kalbim küt küt atmaya başladı; kendimi berbat hissettim.
Toparlanmak için bir saat kadar kanepede uzandım ve  “Tanrım,” diye düşündüm, “şeker beni kötü hissettiriyor, ancak daha önce hayatımın her yerindeydi ve ben bunu hiç fark etmedim.”
Şekersiz geçen bir yılın sonunda bu bir yılın hesabını yaptım, çocuklarımın okula hasta oldukları için gidemedikleri gün sayısıyla şeker kullanmadığımız dönemdeki devamsızlıklarını karşılaştırdım. Fark dramatikti. Büyük kızım, Greta’nın geçen seneki 15 günlük devamsızlığı bu sene iki güne düşmüştü.
Artık şekersiz bir yıl geçirme deneyimizi tamamladık. Ancak artık damak tadımız ve beslenme biçimimiz tamamen değişti. Çok küçük porsiyonlarda, nadiren tatlı tüketiyoruz, Bedenim şekersiz geçirilen bir yıl için bana teşekkür ediyor gibi. Artık enerji konusunda hiçbir endişem yok. Grip sezonu geldiğinde büyük bir korkuyla çocuklarımla yatağın altına saklanmıyorum. Böyle bir şeyin üstesinden geldiğimize göre vücutlarımızın da gelecek herhangi bir tehlike için donatılmış olduğunu düşünüyorum. Artık ailecek daha az hasta oluyoruz ve daha çabuk iyileşiyoruz. Bu bir yılın sonunda artık daha sağlıklı ve daha güçlüyüz.
http://www.everydayhealth.com/columns/my-health-story/year-of-no-sugar-one-family-grand-adventure/

Bu yazıyı okuyunca başlamıştı benim şekersiz maceram bu gün 15 gün oldu hiç aramıyorum şekeri dün herkes kestaneli pasta yerken ben yemedim hayır dedim ve kendimi hiç kötü hissetmedim ...

FİGHTİNG( korece haydi bastır)  SERPİL...

20 Mart 2015 Cuma

ESKİ BİR DOSTA MERHABA

Eski fakat eskimeyen bir dostuma telefon açtım ...Hani var ya aradan yılar geçse de sanki dün görüşmüşsünüz gibi kaldığınız yerden devam edersiniz ...Bizde öyle anlar yaşadık ...Konuştuk paylaştık hiç sakınmadık birbirimize en özelimiz anlatmayı..

Ne çok özlemişiz birbirimizle konuşmayı ilaç gibi geldi ...Çocuklar okula başlayınca başlamıştı arkadaşlığımız sonra yaşanan olaylar bizi daha çok yaklaştırdı birbirimize çareler aradık sorunlarımıza paylaştık hiç bir şey yapamadığımızda dinledik birbirimizi...Sevdik en önemlisi bakışlarımızla konuştuk kimi zaman anladık birbirimizi en önemlisi saygımız vardı birbirimize kanatmadık acıtmadık severken de...

Çocuklar büyüdü kocaman adamlar oldu ...hayat bizi çeşitli şekillerde sınadı  biz yine aynı biziz oda bende hayattan aldığımız deneyimlerle olgunlaşmış büyümüşüz ama sevgimiz saygı anlaşımız ve insanları kırmamak adına suskunluğumuz aynı kalmış ...
Ne isen onu çekersin hayatına bir kez daha gurur duydum kendimle dostlarımla ...Belki çok zengin değiliz belki çok başarılı değiliz ama en önemli şeyimizi hiç kaybetmeden yaşamışız hep İNSALIĞIMIZI

REFAH İÇERİSİNDE YAŞAMAK İÇİN 24 TEMEL İLKE

1. Düşüncelerinizi veya isteklerinizi hayal olarak tanımlamaktan vazgeçin. "Hayal kuruyorum" ya da" Şunu hayal ediyorum" demek isteğinize hayal damgası vurmak demektir. Bu da istediğiniz şey hayal olarak kalmaya mahkum demektir. Bunun yerine her zaman öğrencilerime "Yaşamım için bir seçim yapıyorum" demelerini öneririm"
2. Konuşurken kelimelerinize çok dikkat edin. Bilinçaltı bazen zaten kendisinde olan yanlış bir inançla ilgili olan kelimelere çok hızlı tepki gösterir ve hemen eski inancını pekiştirir. Örneğin eğer bilinçaltınızda başarısızlık duygusu varsa ve siz arkadaşınızla sohbet ederken, " Bu konuda başarısız olmaktan korkuyorum" derseniz bilinçaltı hemen eski inancını büyütmeye başlayacaktır. Bu yüzden bu inanç tamamen ortadan kaybolana kadar çok fazla, bundan sonrada elimizden geldiğince kelimelerimize dikkat etmeliyiz.
3. Kelimelerin bir diğer önemi de bilinçaltına mesaj göndermekte etkili olmalarıdır. Bilinçaltına olumsuz mesajlar göndermemek için olumlu kelimeleri kullanmaya çalışmalısınız. Örneğin" Ben korkmuyorum" derseniz bilinçaltınız buradaki korku kelimesini algılayacak ve korkunuz artacaktır. Bunun yerine" Ben cesurum" demeniz çok daha doğru olacaktır" Kazasız belasız gidin" demek yerine " Sağlıkla, esenlikle gidin" demeniz çok daha doğru ve etkilidir. Unutmayın bilinçaltı olumsuz kelimelerden anlamaz. "Kazasız" kelimesinden anlayacağı kaza kelimesi olacaktır.
4. Evrende almanın ve vermenin bir dengesi vardır. Almasını bilmeyen bir insanın vermesi de mümkün değildir. Bazı insanlar sadece vermek isterler almak onlar için kotu ve yanlış bir şeydir. Ben vermeyi çok severim ama almak beni rahatsız eder diyen insanlardansanız öncelikle şunu bilin ki bolluk enerjisi sizi ziyaret etmeyecektir. Kim istenmediği yere gider ki. Verdiğiniz gibi almayı da bilmeli ve aldıklarınızı hak ettiğinizi bilmelisiniz. Almak da vermek kadar doğaldır ve unutmayın almayı bilmeyenin, verecek bir şeyi kalmaz.
5. Bazı insanlar için para pis bir şeydir. Zenginlik günahkârlıktır. Her gördükleri zengin için kim bilir bu parayı kimin canını yakarak kazandı diye düşünürler. Oysa evrendeki her şey enerjidir ve para da bir enerjidir. Para nötr bir enerjidir onun iyi mi kötü mü algılanacağı size bağlıdır. Bir insan parasıyla iyi güzel şeylerde yapabilir. Yada para temiz bir şekilde de kazanılabilir. Tüm zenginler kötüdür düşüncesini aklınızdan çıkartın ve parayı pis bir şey gibi görmeyin. Kendinizle ilgili olumlu kanılarınız varsa para içinse olumsuz kanılara sal1ipseniz paranın size gelme olasılığı hemen hemen yok olur. Nasıl mı? Ben iyiyim, para kötü ikilemi şu noktaya gider. Para bana gelmeyecektir. Bu düşünceyi değiştirin. .
6. Bolluk ve bereketi size çeken önce zihinsel durumunuz, sonra sözlerinizdir. Ben paraya hiç değer vermem, zaten hep kaybederim, para ile aram yoktur gibi sözleriniz parayı sizden uzaklaştıracaktır. Bilinçaltınızı bu sözlerle programlarsanız, bilinçaltı bu komutları gerçekleştirmek için sadık bir hizmetkâr gibi çalışacaktır ve kendi kendini gerçekleyen kehanetiniz ortaya çıkacaktır.
7. İnsanlar genelde bir istekleri olduğu zaman bunu bazı koşullara bağlarlar. Su arabayı satsam da ameliyat olsam, falanca gelse de su isimi halletse, şuraya gitsem de sunu elde etsem gibi. Oysa istekleriniz size birçok farklı yoldan gelebilir, siz bir yola dikkatinizi ve enerjinizi vererek diğer yolları tıkamış olursunuz. Örneğin ameliyat için arabasını satmak isteyen kişinin gerçekte istemesi gereken şey şifadır. Şifa bir insana bir çok yoldan gelebilir, araba satılmasa da, ameliyat olacak para başka bir şekilde gelebilir. Hatta o ameliyatı olmadan bile şifa bulabilir. Oysa kişi dikkat ve enerjisini arabayı satarak şifaya verdiği için diğer yolları kapamış olur. Koşulsuz istemek yasamda amaçlara kavuşmanın temel şartlarından biridir. Şartları, durumu, mantığı bir kenara bırakın sadece isteyin. Ne istiyorsanız onu isteyin. Para mı aşk mı, iş mi her ne istiyorsanız onu ....
8. Evren boşluk sevmez ve mutlaka doldurur. Eğer eviniz tıka basa eşya dolu ise ve eşyaları yenileme k istiyorsanız paranızın olmasını beklemeyin. Eşyaları daha en başından atin (tabi yasamak için gerekenleri değil) Bir sure sonra yeni eşyalar bir şekilde gelecek. Yeni elbiseler istiyorsanız eskileri fakirlere verin. Eğer yaşamınızda yeterince bolluk ve bereket yoksa bunun için yer açıp açmadığınıza bakin. Yaşamınızda yeniliklere ve bolluğa yer açın ki gelsin. Bunun için önce evde kullanmadığınız eşyalarla, eskimiş elbiselerle, uzun suredir birikmiş ıvır zıvır la başlayın. Siz eskiyi bıraktıkça yeni gelecek. Unutmayın evren boşluk sevmez.
9. Bir zamanlar bir öğrencim bir ayın kirasını ödeyince diğerini düşünüyorum demişti ve para sorunundan yakınmıştı. Bende borcunu değil, kazanacaklarını düşün demiştim. Dikkatinizi neye verirseniz onu büyütürsünüz. Borçlara verirseniz borçları, kazançlara verirseniz kazançları. Bu en basit formüllerden biridir. Dikkatinizi kazançlarınıza verin ki onlar büyüsün. Bu öğrencim bu formülü başarı ile uyguladı. İsten ayrıldı, serbest çalışmaya başladı, simdi meslektaşlarına göre 4-5 kat daha fazla para kazanıyor. Unutmayın ancak fakir insanlar parayı kafalarına takarlar.
10. Zengin insanların ortak yanları, son derece düzenli olmalarıdır. Evleri, ofisleri, arabaları çok temiz ve düzenlidir. Gerçekten de benzer enerjilerin bir birini çektiği süptil dünyada bolluk enerjisini çekmek için temiz enerji alanına sahip ortamlarda yasamalısınız. Düzensiz ve pis ortamlarda biriken negatif enerji ancak kıtlık enerjisini kendisine çeker. Bolluk ve bereket için temiz ve düzenli ortamlarda yaşamanız, iş yapmanız gereklidir. Simdi çekmecelerinizi ve dolaplarınızı düzenleyin. Pis şeyleri temizleyin ve düzenleyin. Zengin olmak istiyorsanız zenginler gibi davranmayı öğrenmelisiniz.
11. Evrende her şey enerjidir. Bir tabak yemek de, son model arabada. Eğer yemek bulmak kolay ama araba zor derseniz isteyişi algılamadınız demektir. İstediğiniz arabada olsa yemekte ikisini de elde etmeniz ayni mekanizma ile çalışır. Oysa yemeği her gün buluyorsunuz, çünkü bulacağınızı biliyorsunuz, buna inancınız tam. Oysa son model arabayı bulacağınıza inancınız yok. Eğer doğru şekilde istemeyi bilirseniz, yemek de araba da ayni şekilde size gelecektir. Ancak arabayı da bulacağınıza, yemeği bulacağınız kadar emin olmanız yada arabayı da açken yemek ister gibi istemeniz gereklidir. İkisine sahip olmanın en önemli farkı budur. Bu yüzden büyük düşünün ve isteklerinize sınır koymayın. Sonuçta ne isterseniz elde etmenizin koşulları aynıdır.
12. Küçük bahşişler, küçük hediyeler ve arkadaşlarınıza yemek ısmarlamalar. Bunların hepsi aldıklarınızı paylaşmanız için önemlidir. Unutmayın evrene ne gönderirseniz size 10 katı geri gelir. Evrene bolluk içinde olduğunuzun mesajını gönderin. Vermeyi bilin ki alasınız. Şükretmeyi ve diğer insanları da düşünmeyi unutmayın.
13. Refah içindeyseniz , siz: Sağlıklı,Mutlu, Zenginsiniz demektir. Refah bunlardan biri olmadan olmaz. Bu yüzden yaşamınıza bolluk ve bereket isterken aynı anda sağlık ve mutlulukta talep edin. Bunu imgelemelerinizde ve olumlamalarınızda yapabilirsiniz. Örneğin evinizi imgeliyorsanız kendinizi ve yakınlarınızı da manzaraya çok sağlıklı,mutlu olarak yerleştirin. Yine olumlamanızın sonuna "Sağlıklı ve mutluyum" ibaresini ekleyebilirsiniz.
14. Siz büyüdükçe, bilinciniz gelişir. Bilinciniz geliştikçe, kendinize daha çok refah ve bereket çekersiniz. Büyük refahla yaşayan bir insan olmak için gerekli kişisel gelişimi yapmaya istekli olmalısınız.
15. Refah için en büyük engellerden biri intikam, dargınlık ve incinme duyguları ile yaşamaktır. Refah bunları taşıyan bir kalpte var olamaz. Bu duyguları yaşamak sadece onları taşıyan insanları üzer ve refahı uzaklaştırır. Hayatınızda size kötülük yapan herkesi bağışlamalısınız. Ayrıca kendinizi de bağışlamalısınız ki bolluğu yaşamınıza davet edebilin. Bu konudaki öğrencilerime her kime kızgınsanız içinizden sürekli" Kendi iyiliğim için seni affediyorum deyin ve bunu gerçekten yapın. Çünkü yaptığınız karşınızdaki ni hoş görmek yada sizi üzmesine izin vermek değil, onun size yaşattığı kötü duygulardan kurtulmak için, kendi iyiliğinizi düşünerek onunla enerji bağınızı kesmektir" derim.
16. Yaşamda bir şeye sahip olmayı istediğiniz zaman ben bu arabayı istiyorum demek yerine bu arabaya sahip olmayı seçiyorum demek çok daha doğru bir seçimdir. İstemek hepimizin her aıı yaptığı ve artık kanıksadığımız, üzerinde fazla durmadığımız bir şeydir. Ama önemli konularda seçim yapmak bizler için genelde daha ciddi ve yoğun enerji bağladığımız bir eylemdir. "Bir araba almak istiyorum" cümlesindeki enerji ile " Bir araba sahibi olmayı seçiyorum" cümlesindeki enerji yoğunluğu çok farklıdır. Kararlılığınızı bilinçaltınıza ve evrene göndermeniz için SEÇiYORUM kelimesini kullanın. Ayrıca her enerjinin kaynağına geri döneceğini unutmayın.
17. Sizin refahınız en yakın beş arkadaşınızın refahının ortalaması olacaktır. Bu sene yıllık maaşınızın ne olacağını görmek için, hayatınızda size en yakın beş insanı ele alın; geçen yılki yıllık gelirlerini toplayın ve beşe bölün. Bu sadece para için geçerli değildir. Bu belli refah yasaları dahilinde bu şekilde işlemektedir ve tüm alanlarda geçerlidir. Size en yakın insanların ilişkilerine, sağlık ve mutluluklarına bakın ve sizin tam ortada olduğunuzu göreceksiniz. Bu ilginç görünen ama çoğunlukla gerçek olduğunu tespit edebildiğimiz ilke yakınlarımızdaki insanların refahları arttıkça bizim refah düzeyimizin de artacağını gösteriyor. O halde iki seçeneğimiz var ya kendimize zengin arkadaşlar bulacağız yada arkadaşlarımızın refah seviyelerini arttırmak için onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi düşüneceğiz. Bu da sevgimizi, ilgimizi ve sahip olduğumuz değerleri onlarla paylaşmakla gelişecek bir süreçtir. Unutmayın paylaşılan her şey çoğalır.
18. Refah içindeki insanlar indirim, kupon ve ucuzluklara takılmazlar. Refah içindeki insanlar eşyaları adil bir değer karşılığında satın almak için hiç bir zaman endişelenmezler. Bir tasarruf önerildiğinde reddetmezler ama satın alma kararlarını dayandırdıkları asıl temel bu değildir. Pazarlık etme taktikleri, kupon arama veya bir avantaj yakalama üzerinde yersiz çaba harcamak yerine, zamanlarını daha fazla değer yaratmaya harcamayı tercih ederler ki bu da daha çok bereketi çeker.
19. İstediğinizi sandığınız şeyi talep edebilirsiniz ama gerçekte sadece istediğiniz şey olacaktır. Bir adam çok zengin olmak istediğini söyleyebilir ve bunun için yapılması gereken tüm çalışmaları da yapabilir. Ama aslında istediği şey babasına başarılı olduğunu göstermekse ve sadece bunun için zengin olmak istiyorsa, yaptığı çalışmalardan sonuç alması zordur. Bir gün çok güzel bir şey yaparak babasının takdirini kazabilir ama bu zengin olacağını göstermez. Yani önemli olan gerçekten neyi istediğinizdir. "Lütfen kendinize sorun ben aslında neyi istiyorum." Çünkü sonuçta elde edeceğiniz bu olacaktır.
20. İnanç hayatınıza refah çekecek en önemli etkendir. Olumlu olan şeyleri düşünmek her zaman bolluk -bereket için yeterli değildir aynı zamanda buna inanmalısınız. Bolluk ve bereket içinde. bir hayatı hak ettiğinize, bunu elde etmenizin kolay olduğuna, gerçekten istediğinizde hayatınızda istediğiniz kadar refah olacağına inandığınız zaman, isteklerinize ne kadar yakın olduğunuzu anlayacaksınız. Daha az yeteneği olan ama daha güçlü inanca sahip kişiler, yeteneği fazla olan ama inancı az olan kişilerden daha fazlasını daha kısa zamanda elde ederler.
21. Evinizde bulunduracağınız taze çiçekler, doğal kristaller, sizi mutlu eden güzel objeler ve güzel kokular pozitif enerjiyi kendinize çekmenizi sağlayacaktır. Evrensel çekim yasasını hatırlayın. Güzel enerjilerle dolu bir ortam başka güzel enerjileri size çekecektir. Bu yüzden evinizi yada iş yerinizi güzelleştirmeniz sadece bolluk-bereket enerjisini değil, sevgi, mutluluk, huzur gibi enerjileri de daha kolay kendinize çekmenize yardım edecektir.
22. Gerçek refah için biraz bencil olmayı öğrenmeniz de gereklidir. Burada kastedilen bencillik başkalarına zarar vermek, onların haklarına tecavüz etmek değildir. Kendi mutluluğunuzu, refahınızı, başarınızı ve zevklerinizi önemsemeniz demektir. Unutmayın kendine yardım edemeyen kimseye yardım edemez. Eğer siz mutlu, sağlıklı ve ralıat olmazsanız başkalarına da yardımınız olmayacaktır. Bu yüzden önce benim sağlığım, mutluluğun,huzurum ve rahatını demeyi bilmeyen kişinin ne kendisine ne de başkalarına faydası olmayacaktır. Ayrıca tanıdığınız ya da tanımadığınız başkalarının hatırına kendi mutluluğunuzu feda etmek, bilinçaltınıza küçük ve değersiz olduğunuzun mesajını verecektir. Bu durumda da yaşamınızda bolluk-bereket beklemeniz mümkün olmayacaktır. Bugünden sonra hayatınızı kendi değerlerinizle, kendi standartlarınız yönünde ve kendi zevkiniz için oluşturmak için ilk adımı atın.
23. Parasız insanların genellikle parayla ilgili negatif bir enerjileri ve paraya negatif bir anlam yüklemeleri vardır. Para gerektiren şeyleri nasıl yapamadıkları konusunda takıntılı olurlar. Zengin insanların parayla ilgili çok pozitif bir işbirlikleri vardır. Parayı, onlara getirdiği özgürlük, zevk ve keyif anlamında ele alırlar. Parayla olumlu bir işbirliği onu size çekerken, olumsuz bir işbirliği yapmak onu sizden uzaklaştırır. Bugünden sonra para olmadığı için yapamadıklarınızı değil, paranızla yapabildiklerinizi düşünün ve bunlar için mutlu olun. Param olsa güzel bir evalırdım gibi bir düşünce para ile negatif işbirliği anlamına gelir ama kendime bu yeni elbiseyi aldığım için mutluyum gibi bir düşünce para ile pozitif işbirliği demektir ve bunu yapmaya başladığınız• zaman daha çok parayı kendinize çekmeye başlıyorsunuz demektir.
24. Hayatınızdaki bolluk ve bereketi fark edin. Evinizde önce buzdolabınızı açın ve içinde neler olduğuna bir bakın. Sonra dünyada her gün 25.000 kişinin açlıktan• öldüğünü aklınıza getirin. Daha sonra yatak odanızdaki dolabını açın ve kıyafetlerinize bir göz atın ve dünyada iki milyar insanın her gün 2 dolarla geçinmek zorunda olduğunu düşünün. Evinizdeki eşyalarına 1 dakika bakın ve şu geçen 1 dakika içinde dünyada 12 çocuğun açlıktan öldüğünü aklınıza getirin. Evet karamsar bir tablo oldu ama bunların hepsi gerçek rakamlar. Bu durumda şansı piyango gişelerinde, parlak iş sözleşmelerinde veya aniden karşınıza çıkacak güçlü insanlarda aramak yerine sahip olduğunuz şansı fark etmeniz gerekmez mi? Siz zaten bolluk ve bereket içinde yaşayan çok şanslı bir insansınız. Belki bundan daha fazlasını istiyorsunuz ve bu da sizin hakkınız. Ama bunu isterken elinizdeki için şükretmeniz, bunların değerini bilmeniz emin olun daha fazlasını elde etmeniz için atacağımız en büyük adım olacaktır. Kendiniz için isterken başkaları içinde istemeyi unutmayın ve her gün başka insanların hayatları için küçük de olsa anlamlı bir katkıda bulunun. Bazen bir gülümseme, bazen bir hatır sorma, bazen bir hayvanı besleme,bir çiçeğe ,su verme, bir yaşlıyla kısa bir sohbet,bir çocuğu sevme,bir insanın derdini karşılıksız dinleme... Bunların hepsi dünya için yapacağınız anlamlı katkılardır. Unutmayın pozitif enerjiler, daha büyük pozitif enerjileri size çekecektir. Eğer yaşamınızda her günü yeni fırsatlar için bir şans olarak görür ve karşınıza çıkacak büyük şansı beklemek yerine bunu oluşturmak için anlamlı adımlar atarsanız bu yazıdan en büyük faydayı elde etmişsiniz demektir
"Evrenin çekim yasası"

Alev Cedimağar'a çok teşekküreler