24 Şubat 2010 Çarşamba

Günaydın günlüğüm

Bu günlerde kendimi nadasa bıraktım bekliyorum yine ...Arada bırakmak iyi oluyor ne biliyorum ne bilmiyorum ne bilmek istiyorum hepsi birbir toplanıyor...Aradan gereksizler ayıklanıp derlenip toplanıyor ...Eski nadaslara bakıyorumda bir iki yıl alanları olmuştu artık en uzunu bir hafta sürüyor...

Bu aralar biraz tarihe merak sardım Osmanlı padişahları neler yapmışlar onları araştırıyorum ...Hayatları zor geçiş vesselam...Kendi hayatlarını hiç yaşayamamışlar...O kadar ihtişamın içinde kaybolup gitmişler...

Tarihe şöyle baktığımda ne kadar gereksiz bilgi ile doldurulmuşuz ne çok bilmemiz gereken şey bizlere verilmemiş ...Allahtan benim çocuklarım tarih sever araştırırlar ...Bende biyografi okuyarak yakın zamanda neler olmuş daha objektif bir gözle bakabilmeyi öğrendim...Biyografilerde insan hayatlarının yaşadıkları dönemle ilgili bir çok olaydan dolaylı dolaysız etkilenmeleri anlatılır ve farkında olmadan sizekatkı sağlar...
Hayatımda yeniden bir dönüm noktasına girmek üzereyim bunun belirtileri başladı ...Dün gece karman çorman rüyalar gördüm ...Bu aralar rüya görmeye başladım ve gördüğüm rüyalarda bir yerlere gitmek için hazırlık yapıyoum ayrılıklar var belkide hayatımda farklı bir döneme gireceğimin işaretleri bunlar ...

Ben farklılaştıkça hayatımdan insanlar çıkmaya başladı çıkaramadıklarımla bile çok uzağım artık insanların elimden geldiğince bana benzerler olması için çekimler yapıyorum ...

Hayatımda uzun süredir huzurlu olmayı istemiştim ...Her ne kadar sorun olan kişiler olsada inanılmayacak kadar huzurluyum...Huzuru somut yaşmak için geceleri uyanır oldum müthiş bir sesizlik ve ben ...Kendi iç sesimi dinliyorum sakin ve huzurluyum ...Bunu söyleyebilmek için ne kadar uzun zaman bekledim...Ama olsun beklemeye deydi...

Hayatımla ilgili yeni çekimler yapmalıyım... Önceki çekimlerimin bir çoğu oldu buda bende dileklerin makul ölçüde ve ne istediğini bilirsen olacağını gösterdi...

20 Şubat 2010 Cumartesi

Dün Volkan Konağın TV programı bir harikaydı ...Seyrederken birden geçmişe gittim ne çok anı canlandı gözümde kimi zaman kendimi yazlık sinemada ,kimi zamanda bir düğünde bayramda buldum ...

Ta içimde hissettim anlattığı duyguları sevdiceğine sevgilim kadınım diye hitap ederken yücelttiği yükselttiğ kadına hayran oldum...Görmedim hiç eşini ama sevgisinin gücünü hissettim ...Bu kadar karmaşa yaşanan bir dönemde sevgilerin içi boş sözlerle anlatıldığı günlerde bucoşku bu heyecan doppig gibi geldi ...

Helede mimoz çiçeğim şarkısı Mert tosbiğimle benim şarkım daha bir hoş geldi canım tosbiğim narin kırılgan vede dayanıklı olduğu için mimoza çiçeğine benzetiyordum ve bu şarkıyı söylüyorum ona oda beni sanki can kulağı ile dinliyor ...

Sevgili Volkan konak sağ ol var ol ...Bu ülkenin senin gibi özgür yüreklere ihtiyacı var ...




18 Şubat 2010 Perşembe

Günaydın günlüğüm

Eskiden günlük tutmaya her kalışımda sıkılır bırakırdım ...Sabah kalktım kahvaltı yaptımla başlayan sözler yazılı olurdu ...Bir türlü içimi dökemezdim anlatmak istediklerim hep içimde saklı kalırdı ...Kendimle bile paylaşamazdım hele birde kazayla biri okuyacak diye aklım çıkardı ne yapardım ...Aradan zaman geçti ben içimdeki kapıları açmaya başladım ,sınırlarımı genişlettim ve kendime döndüm ve içimde sakladıklarım satırlara dökülmeye başladı ...
Önce korktum tanıdık birileri okuyacak diye ...ama sonra ben kendimi deştikçe ne çok şeyden gereksiz yere korkmuş sakınmış olduğumu gördüm ...Geri dönüp okudukça kendimle daha çok çalışmalar yaptım ...Ben kendimi hiç bir şeyden korkmaz zannedederken meğer ne çok şeyden korktuğumu gördüm...Sakladıklarım birbir ortaya çıktıkça kimse incinmesin kırılmasın diye söylemediklerim ve içimde biriktirdiklerimde döküldü ...
Bu yazdıklarımı birileri okuyup beğensin düşüncem hiç olmadı ...Ben bunları yazarken benim yaşadıklarıma benzer şeyler yaşayan ancak dile getiremeyen kişilerin yanlız olmadıklarını bilmerini istedim ...Benim yazdıklarımda en önemli yeri annemle olan ilişkilerim aldı ...Anne hakkında kötü söz söylenmez ,anne haksız olamaz gibi bir çok kalıp ve sınırlar konmuştu annemin yasak günah ve ayıplarını yapmamam gerekirdi annemin kuralları annemin sevdikleri ve sevmedikleri yaşamımı çok etkilemişti bunları yazdıkça ve bunlar üstünde çalıştıkça annem dokunulmazlık zırhından çıktı ve artık benim gözümde gerçek değerini buldu ...Oysa annem benim hep ulaşamdığım varlık olmuştu ...
Ben kendimi anlatmakta hala zorlanıyorum içsel yolculuk yaparken kendimi hep gerilerde saklı gizli köşelerde bıraktığımı gördüm içim acıdı ...Ne severim ,ne sevmem ne yapmak isterim bunları hep bir yerlerde bırakmıştım ...Bu arada hiç güzellikler yaşamadım mı elbete yaşdım ...Yıkıntıların arasından topladıklarım çok güzel birikimlerimde var onları geliştirip çoğaltıyorum...

Asiliğim ve merakım yüzünden çok şey de öğrenmişim ...Hayatımda en iyi yaptığım şey sevmeyi karşılıksız olarak öğrenmiş olmam ...Her türlü sevgi var hayatımda ama karşılıksızlar da olması güzel ...

13 Şubat 2010 Cumartesi

Bu gün kızımın doğum günü

Bu gün benim için hayatımda yeni bir dönemin başladığı günün yıl dönümü ...Gençlikten birden erişkinliğe geçmiştim canımı ilk kucağıma aldığımda minicik bir beden bana emanet verilmişti aslında bende küçüktüm böyle bir sorumluluk için ama almıştım ne olduğunu bilmeden...

Şimdiki aklım olsa korkardım gelecekten ...Biz saykoyla birlikte büyüdük hatta onunla oyunlar oynadık çok sevdim ben oyuncak olmayan bu bebeğimi...

Bir ara tuturmuştum şimdiki aklım olsaydı çocuk yapmazdım diye ...Ama ben her aklımla çocuk yapardım ve aynı davranırdım ...Bazen çok korkutucu olabiliyor anne olmak öyle olaylar anlatıyorlarki boğazınıza bile ine biliyor ...Ancak onların yüzlerindeki mutlu ifade işte bu iyiki varlar diyorsun...

Bu gün sevgililer günü ancak bizim için canımın doğum günü ...Dün ona değişik bir pasta denedim bir çok şeyi birlikte denedim bakalım nasıl olacak ...Sabah kocaman bir öpücükle doğum saatinde uyandırdım ve kutladım birazdan güzel bir kahvaltı ile gün boyu süren bir seramoni yaparız...

Doğum günleri bizim aile için önemlidir ailemize katılmış herkes değerlidir ve kendini özel hissetmeye alışmıştır ...Bir günlük değer mi? diye soranlar oluyor ama bazen insan o bir günlük değeri bile göremiyor ...Bu yüzden önemli bence ...

Sevelim ,sevdiklerimize değer verlim ,özen gösterelim ve asla sevdiğimizi söylemekten çekinmeyelim ...Canım kocacığım seni seviyorum sevgililer günün kutlu olsun...

12 Şubat 2010 Cuma

Ah bu çocuklar

Çocuk dediğime bakmayın kocaman oldular ancak hala benim gözümde çocuklar ...bu ara ban anlattıkları yüzünden neredeyse dehşete kapıldım ...Oğluşum aşk acısını henüz unutamamıştı kalıntıları ile kafası karışmıştı ,oturup onunla uzun bir konuşma yaptıktan sonra gece benim için zor geçti onun üzülmesi beni daha çok üzdü ...Ancak konuşma etkili olmuş kendini daha iyi hissediyor ...Kendine yeni hedefler koymuş bu olayda aklına gerçek aşkı bir daha bulamazsam diye takmıştı bende yaşadığı şeyin gerçek aşk olup olmadığını nereden bildiğini sordum ...Bir cevap veremedi ...

Aşklar ,ilişkiler ve içinde insan olan herşeyin bir ömrü vardır doğar büyür ve ölür...Bunu anlamak insanın zamanını alır ...

Sonra canım kızımla yaptığımız bir konuşma benim iyice boğazıma inmesine neden oldu gerçekten boğazım fena ağrımaya başlamıştı ...İnsan çocuklarının üzüldüğünü veya hata yapmak üzere olduğunu görünce dehşete kapılıyor ...Eskiden olduğu gibi yine boğazıma indi ...Artık ne yapacağımı çok iyi bildiğim için yatmadan önce başladım EFT yapmaya ...
Mutinin yaşadığı olaya duyduğum kaygıdan dolayı kendimi tamamen ve derinden kabul ediyor onaylıyor ve seviyorum ...Boğazımın ağrısı çok şiddetlendi...On tur yaptım ...Sonra Gamze için yaptım onun için endişelenmiştim 3turda ona yaptım ... Kendimi uykunun şifalı kollarına bıraktım sabah demir gibi sağlam kalkacğım dedim ...Sabah müthiş sağlıklı bir şekilde kalktım ...

Artık endişe korku ve kaygılarımı içimde biriktirmiyorum ...Olaylara sıcağı sıcağına müdahale ediyorum ...Bu bir mucize denemenizi tavsiye edrim ...Oğluşum fazla bilimik olduğu için henüz EFT yapmaya ikna edemedim ikna olduğunda oda harikalar yaratacaktır ...Saycorox zaten yapıyor ve sorunlarının üstesinden geliyor kendinde çok şey aştı ...

Canlarım ikinizide çok seviyorum ...İyi gün görün inşallah ...

8 Şubat 2010 Pazartesi

Günaydın günlüğüm

Dün kızkardeşime gitmek için evden çıktığımda biraz savunmasız yakalndım rüzgara ...Bütün hücrelerimde hissettim soğuğu ,derken boğazıma doldu bütün şiddeti ile ,geçtiğini zannetiğim soğuk alerjimi hortlattı...Bu gün EFT yapmak için bir sebep oldu...

Bebişler günden güne büyüyorlar cuma günü DR a gittiler Alp Bir kiloya yakın almış Mert tabiki yarım kilo almış bariz bir şekilde belli zaten ...Ama herşeye rağmen sağlıklılar ve artık hareketlere tepki veriyorlar ...Dün giderken onlara zıplayan bir pinokyo kuklası almıştım ...Onu nasıl takip ediyorlar çok beğendiler ...Artık gülücükler atıyorlar dün Alp az uyuduğu için onu dah çok kucağıma alabildim Alp kucağımdayken Mert onu kıskandı sanki onu niye kucğına alıyorsun der gibi idi...Biraz daha büyüyünce neler yaparız onlarla ...

Bü gün Ankarada hava yağmurlu puslu eskiden olsa kafama yorganı çekip uyumayı veya kitap okumayı tercih ederdim ...Ancak artık yamurun keyfini çıkarıyorum ...Bu aralar içimde bir doğa özlemi nüksetti...Kırlarda ayırlarda gemek istiyorum yamur çamur farketmez ...Yamurda ıslanmak ardından sıcacık bir çorba ve huzurlu bir uyku ...Doğa yürüşleri yapmak yeşilin her tonunu görmek toprğa dokunmak istiyorum ...Şehirde yaşarken toprağa bile dokunmak istemiyorum eksoz dumanı hayan pisliği insan tükürüğü ve daha bir çok şey insanın elini bile süresi gelmiyor ...

Bazen kaçıp bakir bir doğaya gitsek zaman zaman ,bütün teknolojilerden uzaklara bir hafta ongün doğayla başbaşa ...Özlesek şehri veya hiç gelmek istemesek oralardan ...Bilmiyorum hangisini yaparım henüz yaşamadan atıp tutmak kolay ...Ama arasırada olsa kaçmak güzel bir duygu olsa gerek...

Ben uzun süredir doğadan uzağım nasıl yaşanır bilmem ama yinede istiyorum ...Kafamın içindeki benim olmayan seslerden kurtulmak istiyorum ben boşalttıkça yerleri hemen doluyor ...Sesizliğin sesini dinlemek istiyorum...




6 Şubat 2010 Cumartesi

Erciyes dağı ve ben




Benim çocukluğum yazları anneannemlerde geçerdi...Develi ne güzel ve aydın bir ilçesidir Kayseri'nin
...Erciyes dağı engüzel oradan görünür ...Dağa yakındır hele annemle babamın köyü ince su tam Eciyesin eteklerinde kurulmuştur ...Verimli toprakları temiz suları mis gibi dağ havası bir başkadır değişmem Alplere ...

Erciyesin yazın bile zirvesinde kar olur ...Ben zaman zaman içimdeki özlemi gidermek için Erciyes resimlerini seyrediyorum ...Onu öyle ihtişamla karşımda görünce benimde içimdeki dik başlı sınır tanımaz yanım ortaya çıkıyor ...Biz küçükken bizlere anlatılan ERciyes hikayeleri vardı ...Benim aklımda kalan Ağ gelin hikayesi idi ...Düşmandan çocukları ile kaçarken Allaha yalvarır ne olur beni bulamasınlar diye o anda taş olurlar zaman zaman bakınca üçtane silüet görünür dağda ...

Ben develide iken her gün sabahın köründe kalkıp dağa bakardım nasıl diye bazen kar yağardı ...Bazen pırıl pırıl parlardı karlı zirve ...Bazende ağ gelini görür gibi olurdum ...

Ben yıllarca arkamda bir karlı dağ aradığımda babam arkamda oldu ...Büyük bir güvenle sığındım kendisine Biz dağ çocukları hep arkamızda bir karlı dağ arar dururuz gittiğimiz gurbette ...Benimki babam oldu ...

Artık hayatımda bir çok şeyin farkına varmış biri olarak bir kaç senedir arkamda yaslana bileceğim bir karlı dağ aramıyorum ...artık ben başkalarına karlı dağ olmak için dimdik ayakta duruyorum ...Sevdiklerim ve beni sevenler gelip bana yaslana bileceklerini hissediyorlar sevgiyle ve saygıyla onları kucaklıyorum ...

Erciyes dağın benim hayatımdaki yeri belki sınırlı zamanlarda gitmiş olsam bile çok büyük oldu ...Sınırsız hükmedici güçlü ve güvenli Bu gün yine resimleri ile büyülendim ...Çocukluğumun dağını kimbilir ne zaman gçrürüm bir daha ...

4 Şubat 2010 Perşembe

Hayatım değişti sitesindeki mustangla EFT çalışmalarım

Dün geçmişte ne yapmışım diye siteye girip çalışmalarımın başlangıcına baktım ...Bu sitede duymuştum ben EFT yi ve başlamıştım çalışmaya ...Şimdi geldiğim nokta çok iyi aşmışım ne çok şeyi ...Duvarlarım yıkılmış kurtulmuşum içimdeki düğümlerden sıkı sıkıya bağlandıkları halde ...Hala aşmam gereken şeyler var ancak ne yapmam gerektiğini biliyorum artık ...
Bazılarınız bukadar mucizemi diye bilirsiniz ancak gerçekten öyle insan ne çok şeyi kendini sınırlandırmak için içinde tutuyor bunu anlıyorsunuz EFT yaptıkça ...Artık bu benim düşüncemmi diye sorar oldum kendime ...Ne çok kendi fikrimiz olmayan şeyle sınırlar örülmüş bizlere ...Belki bilinçli belkide bilinçsiz bir şekilde ...

Ben çekim yasasını uygularken bir yandanda EFT ile kalıplarımdan kurtulduğum için çekim yasasını dah kolay işlettim ...Birde dileklerim extrem şeyler değildi ...En olası şeylerden başladım istemeye ve kendimle çok güzel çalışmalar sonucu isteklerim de olmaya başladı ...
Hala çözemediğim bir şey var henüz bulamadığım ve benim kilo sorunumu çözemediğim ...Acaba ne biriktiriyorum içimde kilo ile ilgili neyin açlığını yiyerek dolduruyorum ,bulamadım bir türlü...Rejim çalışmalarım iyi gidiyor her ay 4 kilo hedefim bu ayki hedef tutu artık yavaş yavaş sporuda sokmalıyım devreye ...Bir ara uyduda kundalini yoga yı seyretmiştim onu yapabirim ...Beni çok zorlamdan aynı hareketleri yapıyordu ...Bir araştırayım...

1 Şubat 2010 Pazartesi

Günaydın günlüğüm

Dün eşim ilk kahve makinasını aldı ...Eşim şimdi bir arkadaşının yanında çay kahve otomatları işini yapıyorlardı ...Dünde ilk kahve otomatını aldı ...Bu bizi ailece biraz daha rahatlatacak ...Dün bir sevinçle geldi onu uzun süredir bu kadar keyifli görmemiştim ...
Bu işten zevk alarak yapıyor emekli olduktan sonra bayağı sıkılmıştı evde ...Tabi bizide sıkmıştı ...İnsan iyi şeylere ne çabuk alışıyor ,o gidince evden rahatlamıştık ...İşe başlayınca kendine olan güveni geri geldi ben daha iyisini yaparım diye düşünmeye başladı ...İşine dört elle sarıldı ,arkadaşıda çok iyi bir insan takdir yeteneği olan biri bu yüzdende çok verimli bir çalışma içindeler ..

Bu gün küçük tobikleri ziyarete gidiyorum Ayın altısında 3.aylarını dolduracaklar artık kocaman gülücükler atıyorlar ...Onları çok özledim Alp parmak emmeye başladı memesi düştüğü anda hemen parmak ağıza giriyor ...Bakalım nasıl vazgeçireceğiz...


Günaydın günlüğüm