31 Mayıs 2010 Pazartesi

yorgun bir hafata sonunun ardından dinleniyorum

Pazar günü annemlerde toplandık bütün kardeşler ve dayımın askerden yeni gelen oğlu ve yengemde geldi ...
Dayımı ne yazık ki 6 yıl oldu kaybedeli çok genç gitti aramızdan ...Ne çok içine atıp biriktirdiki yaşadıklarını Akciğer kanserinden kaybettik genç yaşta 49 yaşındaydı ...Kuzen askere giderken bizim için biraz daha üzücü oldu ...Askerliğini en zor yerde Tuncelide yaptı kıştı gittiğinde her haberde Tunceli dediğinde yürekler ağızımıza geldi ...Ne çok koruma kalkanı yaptım onun için ve tüm askerler için ...Bu aralar her şehit haberinde içimdeki sızı birazdaha derinleşiyor ...

AH annem içimi acıttı yine gün güne dahada kötüye gidiyor yaşamak onun için hiç önemli değil sanki herkes onun için yaratılmış köleler gibi nerdeyse onun için nefes almamızı isteyecek ...Artık anneme acımıyorum babama acıyor içim annemin bütün yükünü üstlenmiş üstelik kaprislerinide çekiyor ...Kendini bukadar bırakmış bir insanın kapris yapmak gibi bir lüksü olamaz ...

Canım babam biz geleceğiz diye muhteşem yemekler hazırlamış ...Karnıyarık ve zeytinyağlı biber dolması ...Bende onun için damla çikolatalı kek yaptım ...Bizler yaptıklarını beğendikçe ne kadar mutluydu ...

Sabah kahvaltıya kız kardeşimle eşide geldi tabi minoşlarda ...Kahvaltıda kanepeleri afiyetle mideye indirdik epeydir yapmıyordum herkes özlemiş ...Mert kuzusu domates suyunu seve bayıla içti kahvaltıda ...Günümüz yoğun bir tempo içinde geçti annem ve bebişlerin bakımları arasında ...

Hepimiz birlikte yenen yemekleri özlemişiz kocaman aileri ,sevgiyle kucaklanan minikleri, samimi duyguları özlemişiz...Yemekler yenip sohbet faslında kuzenle ben benim yiğenim erene sataşmakla geçti geldiğinde asık olan suratı giderken gülüyordu ...Zamanın ne kadar çabuk geçtiğine hayret etti...Kahveler içilip fallarda bakıldıktan sonra herkesi yolcu ettik en son Gamze ile ben kaldık evi topladıktan sonra bizde evimize yola çıktık ...

Dün yorgunluğun etkisiyle yerimden kalkamadım akşama kadar filim izledim yattım dinlendim ...Bedenen dinlendim ancak üzüntüm geçmedi ...


27 Mayıs 2010 Perşembe

Sevgili oğluşum büyümüşte aşk acısı çekermiş

İki gündür oğluşumun büyüme sancılarını seyrediyorum ...Aşk acısı çekiyor ...Geçen yıldan beridir arayış içinde kız arkadaşından ayrıldığından beri çeşitli denemeler yapıyor ancak ayrılık olayını içinde halletmediği için derinlere gömdü serbest bırakmadığı için yeni kişilerde de hayal kırıklıkları oluyor ve aynı acıyı tekrar yaşıyor ...

Bu iş hortumdaki tıkanıklığı açmadan suyu açmak gibi başka yol buldukça daha vahim sonuçlar veriyor ...Asıl sorunu halletmediği için olaylar yerler ve kişiler değişsede sorun aynı kalıyor ...Bu yüzden asıl olayı çözmek gerekiyor ...Ancak kendisi bilimik olduğu için ona yardım etmme izin vermiyor ...Onunla yapacağımız bir EFT seansı bütün sorunlarını çözmesine yardımcı olacaktır ...

İnsanın elinden birşey gelmeden oturup seyretmesi zor oluyor ...Canım onu ne kadar çok sevdiğimizi ve her ne olursa olsun yanında olduğumuzu bilmesi beni çok mutlu etti...Ancak onu konuşturmak çok zor kendi konusunda sır verir ser vermez ...Bu kadar müsemma göstermeme rağmen hala benden çekiniyor veya işine öyle geliyor ...

Ama benden kaçmaz damarına da basam onu acıtsamda bana anlatmasını sağlıyorum ...Sonuçta herne olursa olsun konuşuyoruz ...Birde benim dediklerimi yapsa canı bukadar yanmayacak ...İllaki yana yakıla öğrenecek ....

Bazen arkadaş gibi ama çoğunlukla anneleri gibi dinliyorum ben onların anneleri olmayı seviyorum ...Bir çok arkadaşları var zaten ancak birtane anneleri var ...Aramızda çok güzel bir dostluk bağı var anne evlat olamanın yanı sıra ...İyiki varlar ve benim çocuklarımlar ,sizleri seviyorum...

21 Mayıs 2010 Cuma

ne kadar zor şeydir insanın kendini anlatması

Bundan bir kaç yıl önce bana kendini anlat dediklerinde diğer insanların benim için söyledikleri sözcüklerle kendimi anlatıyordum yabancıydım kendime ...ben bile tanımıyordum kendimi ...

Kimdim ? ne severdim ? ne yapmak isterdim ...

Artık kendimi tanıyorum ...Biraz sanclı oldu tanışmak yıkmak gerekti geçmişte içine saklandığım duvarları ...İlk önce kendimi çok çıplak ve çaresiz hissettim ...Sonra saklanmaktan vazgeçince aslında gizli saklıda olsa biriktirdiğim güzelliklerim ortaya çıkmaya başladı saklandıkları yerlerden ...

Neler severdim ben?

kırmızı severim hep siyahların veya başka renklerin arkasına saklardım oysa şimdi birşey alacağım zaman ilk tercihim kırmızı oluyor ...

Çikolata severim bunu hiç saklayamadım hep ortada durdu ...Her çeşidine bayılırım ama favorim bitter ...

Yemek yemeyi severim güzelde yaparım ...Hem göze hem damağa hitap eder yaptıklarım ...

İnsan severim bir dönem sevecek insan kalmamıştı çevremde çok incinip kırılmıştım ...Herkese hak ettiğinden fazla değer vermiştim ...Önceliğim onlar olmuştu ...Kendimi unutmuştum ...Ben sevmiştim ancak karşımdakiler beni sevmemişlerdi benim kadar ...Acıtılıp incitilmiştim oysaki ne kadar uğraşmıştım beni sevsinler diye ...artık kimseye kendimi sevdirmeye çalışmıyorum ...Ben seviyorum ...

Seyahat etmeyi severim ...Hep 20li yaşlarımdan ber Japonyayı görmek istemişimdir hele kiraz çiçekleri açınca gitmek tercihimdir ...Sonra avrupayı karış karış gezmek istiyorum ...Eski medeniyetlerin dokusunu hissetmek istiyorum ...En önemliside ülkemi gezmek istiyorum hala yürüyebirken sümela manastırına çıkmak istiyorum ...Nemruta güneşin doğuşunu görmek istiyorum ...Hasankeyfi görmek istiyorum ...Gap turuna gitmek istiyorum ...

Bol bol kitap dolu bir kütüphanem olsun istiyorum henüz hiç birini okumadığım kitaplarla dolu olsun ...evdekiler bitti ...

Bir aralar benim içine düştüğüm karamsarlık çevremde karamsar kötümser kaygılı insanların beni bulmasına neden oldu ...Çok sıkılmış bunalmıştım ve yeni bir çevre özlemi duymuştum ...Bilgisayar öğrenmem benim bakış açımı deşitirdiği için çevremde değişti...artık sakin ve huzurlu bilgi paylaşımında bulunduğum bir çok sevdiğim insanım var...İnsan diyorum çünki insan ola bilmek zor zannat veselam ...

İçimde bir yerlerde yalnız kalmış çocuk büyüdü kendimle yanız kalmak artık bana huzur verir oldu ...

Doğayı severim her el değmemiş doğa parçası beni cezbeder...Doğal renkler bir leoparın bir kaplanın bir zebranın güneşin doğuşunun denizin ağaçın renkleri mevsimlerin renkleri eriyip bütünleşmek isterim...

kalabalıklar severim huzurlu birlik ve bütünlük içinde ...

Gençleri severim onları dinlemek beni mutlu eder ...Ne çok şey öğretirler insana farkında olmadan gelişirsiniz yanlarında ...

Çocukları severim insan karşılıksız sevgi verirler hiç bir beklentileri olmadan kalp çakrama iyi geliyorlar ...hele bebiş kokusu muhteşemdir ...

Hayal kurarım bir ara bundan vazgeçmiştim hatta benim hayallerim bulaşıcıdır çevremide etkiler ...bir olabilirliği yüksek hayallerim vardır ...birde ütopik hayallerim vardır ben anlatınca ütopik olanlara bile kapılanlar oluyor ...

Ağazım iyi laf yapar ancak hala yazarken acemiyim ...Eee nede olsa 45 yıldır konuşuyorum ancak kendimi yazmaya yeni başladım 3 sene oldu ...

Kendimi seviyorum ...

20 Mayıs 2010 Perşembe

Oğlum ve ben

Biz oğlumla ne çok tartışırız, onunla konuşmak için önce tartışırız...Çünki kendiliğinden gelip anlatmaz yaşadıklarını onu deşmek lazım ...Kimi zamanda acıtıp kanatmak ...Kendini haklı çıkarmak için anlatır içindekileri ...

Ne zor zanaattır anne olmak ...Onların gözlerindeki keder çizgilerinden manalar çıkarmak ...Kaçamak cevaplardan senaryolar üretmek ...Ben artık varsayım üretmekten vazgeçtiğim için senaryolar üretmiyorum direk soruyorum ...Kocaman bir üfffff anne yanıtını almama rağmen yılmadan soruyorum ...

Benim oğlum çok duygusaldır ikimizde Türk filmlerine ağlarız ...

İkimizde çikolata severiz ...Ben bitter o sütlü ...

ikimizde profiterol severiz yemek için birbirimizle yarışırız ...

ikimizde kitap okuruz ...Ben aşk romanı o da bilimsel kitapları sever...

ikimizde azimliyiz...Bizlere verilecek her görevi sorumluluk bilinciyle yaparız...

ikimizde sevince çok sevip kırılıncada çok acı çekeriz...

ikimizde sevdiklerine kendilerini özel hissettirirz...onlar için pasta yaparız en kalplisinden...

Benim oğlum çok özel bir çocuktur bazen her erkeğin yaptığı odunlukları yapsada hata yaptığı zaman özür dilemek için elinden geleni yapar ...karşısındakini kırdığı için üzülür adam sendeci değildir...

Doğru söylediği zaman kendini sonuna kadar savunan yalan söyleyemediği için süt dökmüş kedi gibi sesi çıkmayan koca bir aslan beenim oğlum ...

Canım oğlum iyiki varsın ve benim oğlumsun seni seviyorum...


19 Mayıs 2010 Çarşamba

kızım ve ben

Biz ikimiz bir araya gelemeyecek kadar farklı düşüncelere sahibiz kendisi namı değer saycorox...

Ben kadın gibi kadın olmayı severim , O uçuk kaçık olmayı sever...

Ben renk severim mesela kırmızı ,O siyah sever...

Ben hediye olarak çiçek severim her türlüsünden ,O gereksiz bir harcam olarak görür alınack çiçeği ...

Ben topuklu ayakkabı severim incecik kadınsı ,O kocaman apartman topuk giyerdi ...

Ben kıvırcık saç severim şöyle buklelerimi atarak gezmeyi isterim,O düz ister saçlarını ...

Ama her ne kadar farklı baksakta kadın olmaya biz bir araya gelince kendi tarzlarımızı birleştirince hele çok güzel şeyler çıkarıyoruz ortaya ...Dün yine kumaşçıdan yüklendik geldik penyeleri başladık haldır haldır dikişe...Önce onun tişörtlerini kestik düz beyaz penyeden kendi boyayacak dilediğince o da onların hazırlıklarını yaptı ...Bende bugün kendime aldığım siyah penyeden birşeyler dikeceğim ...

Her türlü farklılığımıza rağmen ikimizde artık bazı şeylerde beğenilerimiz orta bir noktaya gelmeye başladı ...artık biraz renklendi ince topuklara yöneldi saçlarında hafif dalga seviyor ...En önemlisi benim leopar tutkum onada bulaştı dün ilk leopar bişeyini aldı, leopar ince çorap epeydir arayıpta bulamıyordu ...

Canım kızım seni seviyorum iyiki benim kızımsın


15 Mayıs 2010 Cumartesi

Canımı yoluna koydum mimoza çiçeğimsin

Dün yine müthişti Volkan Konak ...İşte tadında bırakmak diye ben buna derim ...İlişkilerin vıcık vıcık yaşandığı günümüzde tadında kalmak ne kadar önemli olduğunu gördük zorlama sündürme diziler ve yapımların arasından sıyrıldı ve reytigleri tavan yaptırdı özlediğimiz kalitede ve tadında...

SENİ SEVİYORUZ VOLKAN KONAK YOLUN AÇIK OLSUN...

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Hayatımdan düşen yapraklar.

Bu aralar gene ne çok kşiyi kaybetmeye başladım hayatımdan birerbirer kopup gidiyorlar ...Dün halamın oğlunu 52 yaşında kalp krizinden kaybettik ...Aniden gelen bir ölüm haberi oldu bizler için...Bir an oturup düşündüm yaşanmışlıkları ne çok tartışmıştık hiç sevmemiştik birbirimizi rahmetli kızlardan hiç hoşlanmazdı o yüzdendi tüm hırçınlığı ...Halam bizi çok severdi kardeşimle kardeşim erkek olduğu için ona bir şey yapmazdı bütün hırsını benden çıkarırdı...

Büyüdükçe anılar azaldı hatta bi 20 senedirde yok oldu ...Geçmişte yaşananlar pek hoş olmasada üzdü beni bu kayıp hatta ağladım bile sevdiklerimin üzüntüsüne ...Birde gençliğine ...Başarılı bir diş doktoru idi ...Halamın en sevgilisi idi halam henüz duymamış duynca oda çok yaşamaz ...

Yüzüklerin efendisinde Rohan kralının dediği gibi babalar oğullarını gömmemeli ...
Allah rahmet etsin ...

Bu aralar kayıplar başladı yine hayatımda bazen sevdiğim bazen sevmediklerim bile olsa içim acıyor sanki hayatımdaki bir dönem bitiyor ...Oyasaki kendi içimdeki kayıplar ne çok kaybettim yıllarca yas tutum çok sık ancak artık kazanmayı seçtiğimden beri kayıplarım azaldı daha güçlü basıyorum ayaklarımın üstüne ...Ben güçlendikçe çevremde değişiyor ...Herşey istediğim gibi bana geliyor ...

Ben hayatından vazgeçmiş insanları gördükçe olaylar karşısında öldüm bittim diyenleri duyunca aklıma direkt hastanede yatan hastalar gelir ...Günümüzde küçük çocuklar bile yaşam mücadelesi verirken hayata bir gün daha gözlerini açmak için çaba harcarken kendinden vazgeçenlerinkini lüx olarak görüyorum ...

Hayat güzeldir herşeye rağmen yaşamak güzeldir...

7 Mayıs 2010 Cuma

Dün kendimi aynaya bakıyor gibi hissettim

Dün çok sevdiğim bir ablam bizi ziyarete geldi o yaşadığı sorunları anlattıkça kendimi aynaya bakıyormuş gibi hissettim ...Ne çok beziyorduk birbirimize acıtmıştı yaşananlar ikimizide aynı yerlerden ...

Anne faktörü sevme sorunu olan annelerin çocuklarının sevme açlıkları bir türlü doyuramamak ...Dünyayı sevsen dünyada seni sevse anne sevgisi bir başka ...Ben yıllarca anne şarkılarına ağladım ,duygulaandım ama anlayamadın bir türlü niye ağladığımı bir kaç sene önce kendimle yaptığım bir çalışmada annemin beni hiç kucaklamadığını fark edinceye kadar ...Artık ağlamıyorum mutlulukla kabul edip dinliyorum anneli şarkıları ben çocuklarıma söylüyorum...

Anneler gününün de suyunu çıkardılar reklamlarda yok annenize ütü alın yok tava tencere ...Ne çok tüketime yöneldi toplum ...Benim çocukların işi kolay benim isteklerim bellidir ilk sırada herzaman kitap vardır ,birlikte kahvaltı gibi şeylerdir ...

Bana hayatta verilen en güzel hediye zaten çocuklarımdır ve onların bana verecekleri engüzel hediye doğru insan olmaktır ...İkisi ilede gurur duyuyorum...İyiki varlar ve benim çocuklarımlar...Canlarım sizi seviyorum...

Ayrıca beni takip eden sevdiğim çocuklarımda var canlarım sizide çok seviyorum ...iyiki varsınız..

Herkesin annler günü kutlu olsun ...



5 Mayıs 2010 Çarşamba

Hıdırellez dileklerimi yazdım

Sıraladım dilekleri yine ne çok kendimle ilgili dileğim oldu eskiden hep başkaları için dilekler dilerdim .kendimi hep ihmal etmiştim artık Serpilin istekleri ön planda istiyorum ve oluyor abartmadan istiyorum ...Birde büyük şeyleri kademe kademe istiyorum ve onlarda gerçekleşiyor ...

Eşim için ne çok iş dilemiştim şimdi eşimin işi var ve benim dileğim kabul oldu ...Şimdide dileklerimin olması için kahve makinası almayı diliyorum...Eşim çay kahve otomatı işi yapıyor ya ...Benim istediğim sayıda olursa bende dileklerimi gerçekleştirecek alt yapıya sahip olacağım ...

Geçenlerde Melda Tuncelde izlediğim bir şey kafama takıldı geçmişinizde hatırlayamadığınız herşeyden özür dilerim,beni affet ,teşekkür ederim ,seni seviyorum diyerek geçmişten özür dilerseniz hatırlayamadığınız sorunlardan da özgürleşeceğimizi söylemişlerdi çok doğru ben de bu çalışmayı yaptım ...Kilo konusunda herşeyi yapmama rağmen hiç kıprtı yoktu bu çalışmadan sonra sanki erimeye başladım içimde blokaj oluşturan herşeyden özür diledim beni affedin sizi bilmeden oluşturduğum için dedim ,özür diledim ve sizi seviyorum dedim ...

Sanki eski hızıma kavuştum yüzüklerin efendisindeki rohan kralı gibi üstümden yaşlanmışlığın izleri kalkmaya başladı ...Üstüne birde zayıflarsam müthiş olur ...

Dün kanal türkte Özlem Şahini seyrettim ...Kendisiyle gurur duydum ne çok yol katetti ve ne güzel bir yerlere geldi ...Kendi işi ile ilgilenen kendi önüne bakan insanların ve en önemlisi azmin zaferi ...Kendisini sürekli yenileyen aktif bir insan olumlu düşünen ve çevresinede bu enerjisini hissettiren biri ...Sevgili Özlem Şahin yolun aydınlık ve açık olsun...


2 Mayıs 2010 Pazar

Kendini tamamen kabul etmek onaylamak ve sevmek

Bu aralar yeniden EFT ye başaldım ve yine bu sözcüklerle kurulan cümlelerim çoğaldı ...Oysaki kendimi ne çok ihmal etmiştim ne çok şeyde kendimi kabullenmekte zorlanıp suçu başkalarına atmıştım ...Kaçmıştım kendi hayatımın sorumlulğundan ...Yüklenmiştim başka bütün hayatların sorumluluğunu...artık kendimi kabul ettikçe kendi sorumluluğumu gördükçe bırakmaya başladım başkalarının sorumlulklarını...

Kendimi sevmenin yanlış olduğu öğretildi yıllarca bana kendini sevmek bencilikle aynı tutuldu ...Oysaki ben beni sevmezsem başkaları beni neden sevsin ...Ben kendime değer vermezsem başkalarından nasıl beklerim bana değer vermelerini ...

Bıraktım yavaş yavaş geçmişi geçmişe , başladım yıkmaya bütün eski bildiklerimi sonra temizlik acıttı ancak yaptım arıttım köşe bucak arada kaçanları temizlemek çok zor olmuyor ...

Artık yeni oluşumlara hazır bir zeminim var yeni başlangıçlar ve ne istediğini bilen bir ben ...Seçiyorum istediklerimi birer birer,sırada bir araya getirmek var ...

İnsanın en zor karar verdiği şey kendi için istedikleri herne kadar ne yapmak istediğinizi bilsenizde...Başkalarına söylemek kolay eleştirmek yapamayınca ben sana demiştim demek haklı çıkmak kolay ...Her halde bu yüzden kendimizin yapmak istedikleri bize acı verdiğinden başaklarıyla uğraşmayı seçiyoruz...Bir sürü gereksiz şeylerle vakit geçiriyoruz ve birde bakmışsınız ömür bitmiş kendimize birşey yapamadan...

Ben geçte olsa bunu fark etmenin hazını yaşıyorum ...Artık kendimle uğraşıyorum ve benim vaktimi çalanlar beni kızdırmaya yetiyor sadece...