2 Ağustos 2010 Pazartesi

yaz sıcakları ankara'yı yaktı kavurdu

Ne sıcak var ama bu sene ...yandık kavrulduk birde oğluşuma hamileyken bu kadar sıcaktı ...Ondan bana kalan kendi terime alerjim var ,sıksık duş almam yada elimi yüzümü yıkamam gerekiyor ...

Akşamları Gamze'yle balkona atmasak kendimizi kavrulacağız resmen ...Evin tek serin yeri ancak babanne yüzünde şöyle gece kalkıp dolaşamıyoruz sere serpe...

Bu aralar yine tadilat aşkım depreşti sevgili kocamıda ikna ettim inşallah mutfağı boyatacağız...Yine bir çok şeyi atacağım anlamına geliyor bu, yeni bir düzen kuracağım mutfağa ...
Kimilerinin gözünde büyür bu işler ...Ben pek severim biraz zor alışırım yeniye ancak severim yinede...

Bu aralar çok çalışmam lazım çok kendime yeni kumaşlar aldım onları dikmem lazım...Dolabıma baktım ya kırmızı ya da siyah başka renk yokmuş biraz renklenmeliyim ...

Annem ne çok severdi canlı renkleri özelliklede kırmızıyı son diktiklerim bu yüzden kırmızı idi çok beğenmişti hepsini ...Haa şöyle biraz renkli giyinin demişti...

Bende kendime bu aralar moru çok yakıştırmaya başladım eskidende giyerdim ancak şimdilerde kumaşçılarda gezerken gözüm mor ve tonlarına gidiyor ...Hele acı kahveye ve toprak renklerine bayılıyorum...
İnsan kendini bulmaya başladıkça kendi renginide buluyor ben eskiden kahve renginden pek hoşlanmazdım şimdi seviyorum ...






Hiç yorum yok: