15 Temmuz 2010 Perşembe

Kendimi Nadasta Bir Tarla Gibi Hissediyorum...

Saldım herşeyi bütün duygularım dinlenmede ne zaman biter bu ruh hali bilinmez ...Temmuz sıcağı iyice mayıştırmış durumda üstüne eklenmiş ruh halimin...

Üst üste yaşanmış kayıplar, gereksiz konuşmalar ,hayatımdaki gereksiz çıkaramadığım kişiler yormuş beni kendimi bıraktım boşluğun kollarına ..Hiç bir şey yapmadan yaşıyorum sanki durmuşum fazlalıkların arasından atılması gerekenleri seçiyorum ...

Hayatım boyunca vermek kadar almanında çok önemli olduğunu hep bildim ...Herkesin her derdine paçaları sıvayıp kendi sorunummuş gibi daldım ...Sonra bazen haddimi aştığımı anladım geri çekildim ...Ama artık o kişi okadar alışmıştıki benim onun adına yaşamama beni suçladı neden geri çekildim diye ...

Artık gerektiği kadar inasnlar için yapmam gereken şeylere burnumu sokmaya karar verdim ...Hala zorlanıyorum hayır derken bahaneler arıyorum direk hayır diyemiyorum ...Hala izin veriyorum bana emir vermelerine ...

Bir çok kişiyle eterik bağımı kesmeliyim bırakmalıyım onları hala yapammıyorum ...Beni üzmelerine izin veriyorum sınırlarımı esnek tutuyorum ,atlayıp geçiyorlar ...Hadini bilmezler ...hayata saygılı insanlar izin almadan geçmiyorlar kapımın önünden ...Ancak okadar azlarki onlara ne yapsam az diye biraz daha fazla koşturmak geliyor içimden...

Dün feng shui ile ilgili gezindim internette ...En önemli şey düzenli bir ev...Benim hayatımda karışıklıklar veya yeni başlangıçlar olacağı zaman heryer birbirine girer...Önce evi temizlemekle başlarım işe ...Bununla ne kadar doğru bir şey yapmışım meğer...Yeni bir başlangıç için evi temizlemem hatta kazımam lazım...Bu durağanlık beni sıkmaya başladı ...


Hiç yorum yok: